Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki yemekli toplantıyı organize den Maronitlerin Rum Meclisindeki temsilcisi Yannakis Musas, eleştiriler karşısında açıklama yapmak zorunda kaldı. Musas ne iki devlet, ne üniter devlet ne başka bir şey asla konuşulmadı” dedi.
Gelen tepkiler üzerine, ev sahibi Musas, yemekte çekilen bir fotoğrafı da basına vererek konuşulanlarla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı; ancak Musas’ın izahatı AKEL’i tatmin etmedi. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Anastasiadis’in “neden Özersay’la bir araya geldiği, neden Akıncı ile değil?” sorusuna cevap vermesini istedi.
Rum gazeteleri, Musas’ın yaptığı açıklamaya ve siyasi partilerden gelen tepkilere Özersay ve Anastasiadis’in eşleri ile birlikte katıldığı akşam yemeğinde çekilen fotoğraf eşliğinde birinci sayfalarından yer verdiler.
Alithia haberi “Gizli Yemekle İlgili Sahne Netleşiyor” başlığıyla birinci sayfasından, “Basit, Sosyal Bir Aile Buluşması… ‘Ev Sahibi Y. Musas Özersay-Anastasiadis Yemeğine Açıklık Kazandırıyor” başlığıyla iç sayfasında detaylandırdı.
Gazetenin “Başkan Anastasiadis ve Kudret Özersay ile eşlerini 4 Haziran’da kendi evinde yemeğe çağıran ve yemek boyunca konuklarının yanında olan adam” olarak tarif ettiği Musas, dünkü açıklamasında, “tamamen sosyal, özel bir aile yemeğiydi niteliğindeydi. Kıbrıs sorununun ve o anda gündemde olan; Avrupa seçimlerinin sonuçları, sözde hükümet oluşumu eski başkan Dimitris Hristofyas’ın sağlık durumunun kritikliği ve seri katil gibi konuların genel ve yüzeysel bir görüşülmesi dışında ne gizli müzakere ne gizli görüşme vardı” ifadelerini kullandı.
Birbirinden tamamen bağımsız
Musas, KKTC’de Salı günü yapılan Maronitler ve Maraş ile ilgili açıklamaların, akşam yemeği ile en küçük bir ilgisi olmadığını belirterek, bu açıklamaların, akşam yemeğinin ortaya çıkmasıyla aynı güne denk gelmesinin “konjonktür meselesi ve birbirinden tamamen bağımsız” olduğunu söyledi, “bir ara Maronit köyleriyle ilgili konuyu ben açtım ama bu görüşme yüzeyseldi, derine inmedik. Gece boyunca doğal gaz konularına da herhangi bir atıf yapılmadı” diye ekledi.
Musas’a Anastasiadis ile yemeğe neden Akıncı’yı değil de Özersay’ı çağırdığı sorulduğunda ise, “bu tür inisiyatifleri ilk kez almıyorum. Ülkede olguların gidişatını etkileyen tanıdık ve dostlarım olduğunda bu tür inisiyatifler almak benim karakterimdir, doğamda var” cevabını verdi. Faydalı olabileceği yerde bunu yapmayı görev addettiğini söyleyen Musas, “Özersay ve Başkan örneğinde de bunu yaptım” dedi.
Musas Anastasiadis’in Rum tarafında, Özersay ile iki devlet konusunu görüşmekle suçlandığı hatırlatıldığında, “yemekte kesinlikle böyle bir konu konuşulmadı. Asla” dedi, şöyle devam etti:
“Aksine, bu ve daha aşırı tezleri olanlar ile konuşulması gerektiği görüşündeyim. Konuşmaz ve diyalog kurmazsan onları nasıl vazgeçireceksin veya tezlerini nasıl değiştirecek ve bizim doğru çerçeve addettiğimiz şeyi görüşmeye gelmesi gerektiğine nasıl ikna edeceksin? Ama ne iki devlet, ne üniter devlet ne başka bir şey asla konuşulmadı.”
Yemekte gayrı resmi olsa bile müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğinin söylenip söylenmediği sorusuna olumlu cevap veren Musas, “Tam olarak ne söylendiğini hatırlamıyorum ama Başkan Anastasiadis, müzakerelerin yeniden başlaması, diyalog olması gerektiğini vurguladı” dedi.
Özersay ile flört ediyor
Musas’ın, Özersay-Anastasiadis yemeğinin tamamen sosyal nitelikte olduğunu açıklamasına rağmen AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Anastaiadis’i “sosyal nitelikli bir görüşmede bile bir araya gelmediği Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’yı göz ardı ederek Ankara’nın seçilmişi Kudret Özersay ile flört ederek, (Ankara’nın), Ada’da kesin taksim çabalarını kolaylaştırıyor” sözleriyle eleştirdi.
Andros Kiprianu, şöyle konuştu:
“Türk saldırganlığının tırmandığı ve Sayın Anastaiadis’in hareketsiz, aşılmaz, Erdoğan ve Türkiye ile her konuda zıtlaşmaya hazır göründüğü bir dönemde bu görüşmenin gizlenmesi için neden çaba harcandı?
Sayın Anastasiadis’in iki devlet çözümü ile flört ettiğine dair son dönemde işitilenlerle birleştirildiğinde birçok soru işareti doğuyor ve Kıbrıs sorununun nihayetinde nereye sürüklendiğine dair yoğun endişeler artmazlık edemez. Bizim endişelerimiz artıyor, çünkü iki devlet çözümüyle flörtten sonra şimdi de Kıbrıs Türk toplumunda bu çözümü savunan siyasi kişilerle flörtleşmeler ortaya çıktı.”