Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde bugün ele alınacağı belirtilirken,  Rum kesiminin toplantı öncesinde yoğun diplomatik girişimlerde bulunduğu haber verildi. KKTC’nin sessiz duruşu dikkat çekerken, Rum Müzakerecei Andreas Mavroyannis’in günler öncesinden New York’a giderek, önemli girişimlerde bulunduğu belirtildi. 
   Alithia gazetesi “Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Sorunuyla İlgili Bir Açıklama Yapıp Yapmayacağı Bilinmiyor” başlıklı haberinde, Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in, Kıbrıs sorununun Güvenlik Konseyi’nde ele alınması öncesinde, New York’a gittiğini anımsattı.
   Gazeteye göre, Rum hükümetinden “bir kaynak” bugün gerçekleşecek olan Kıbrıs sorunuyla ilgili toplantının ardından BM Güvenlik Konseyi’nin yeni bir müzakere sürecine destek vermesinin beklendiğini söyledi.
   BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Rosemary Di Carlo’nun, Konsey üyelerine Genel Sekreterin iyi niyet misyonu raporunu sunmasının ardından, Güvenlik Konseyini bilgilendireceğini belirten gazete, Kıbrıs sorununun Güvenlik Konseyi’nde ele alınması ve Güvenlik Konseyi tarafından bir açıklama yapılması olasılığı ışığında, Rum müzakereci Mavroyannis’in New York’a gitmesine karar verildiğini anımsattı.
Rum haber Ajansı’na (KİPE) konuşan Rum hükümetinden bir kaynak ise, BM Genel Sekreteri Guterres’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le Pekin’de gerçekleştirdiği kısa sohbet sırasında, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir sonraki adımlarıyla ilgili kartlarını açmadığını ve esas olarak Anastasiadis’in kendisine söylediklerini dinlediğini belirtti.
   Aynı kaynak “Genel Sekreterin raporunun Güvenlik Konseyi’nde ele alınması sırasında yorumlar yapılıp yapılmayacağını ve genel olarak BM Genel Sekreterinin nasıl devam edeceğini görmeyi beklediklerini” de söyledi.
   BM’den bir kaynak da KİPE’YE açıklamasında, Di Carlo veya BM Genel Sekreterinin bilgilendirmenin akabinde basına yapacakları planlanmış açıklamaları bulunmadığını ve alacağı bilgilendirmenin akabinde bir açıklama yapmayı isteyip istemediğinin de Güvenlik Konseyine bağlı olduğunu ekledi.