Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, bir diyaloğa girilmesinden önce, Kıbrıs sorununun çözümünün temel ilkelerinin netleştirilmesi gerektiği konusunda ısrarlı olduklarını ve kısır bir diyaloga girmesinin sözkonusu olmadığını ifade ederek, “önkoşullar olmadan müzakerelere gitmeyeceğini” söyledi. Rum gazetelerine göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, önceki gün katıldığı
Etkinliklerde yaptığı açıklamada, “barış içinde birlikte yaşama ve ‘işgalden’ kurtulma önkoşullarını yaratacak, bir sonuca ulaşmalarını sağlam bir şekilde ümit etmeleri ve hissetmelerinin mümkün olacağı temel ilkelerin garanti altına alınmaması durumunda, kısır bir diyaloğa başlamalarının söz konusu olmadığını” yineledi.
BM Güvenlik Konseyi kararlarının, bazı yerde görmezlikten gelinmesi, bazı yerde by-pass geçilmesi veya yanlış yorumlanmasında esas sorumluluk taşıyanların da görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını kaydeden Anastasiadis, “ilke ve değerler çiğnendikçe, yanlış yorumlamaları kabul etmeye niyetli olmadıklarını ve bunun söz konusu olmadığını” kaydetti.
“Ümit ediyorduk”
“Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Cumartesi günü KKTC’yi ziyareti sırasındaki açıklamalarından çıkardıklarında bir farklılık olmasını temenni ederdim” ifadesini kullanan Rum lider, “Ümit unsuru olacağını ümit ediyorduk, ancak kaydedilen ve yayımlananların, sabır ve iyi niyetimizin tükenmesinden başka bir çerçeve olanağı bırakmadı” diye konuştu.
Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun çözümünü istediklerini gösteren BM ve ülkelerin, dikkatlerini, BM kararlarını veya kararlardaki söylemleri inkar edilemez bir şekilde ret eden, ayrıca Betsmove zaman zaman kendi aralarında uzlaşmaya vardıklarını ret eden, her vatandaş için müzakere edilemez olan egemenliği indirgemek isteyen tarafa çevirmeleri gerektiğini” savundu.
Anastasiadis, bu koşullar altında, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun net açıklamalarını mazur göstermek için, sadece zamanı kemirecek bir diyaloğa girmelerini kendilerinden beklenmemesi gerektiğini savundu.
Anastasiadis, “siyasi dinamiklerle birlikte ve Yunanistan’ın desteğiyle, ülkenin yeniden birleştirecek, perspektif ve ümit verecek olan bir diyaloğa girilmesi için gerçek koşulların yaratılması amacıyla, mücadelede ısrar edeceklerini” ifade etti.
Kafasındaki çözüm modeli
“Arzu edilen” çözüme de değinen Anastasiadis, “İşgali, kolonizasyonu sonlandıracak, Kıbrıs’ı yabancı askerlerden ve yabancı bağımlılığından kurtaracak, insan haklarını ve temel özgürlükleri iade edecek bir çözüm için mücadele ettiklerini” belirtti. Anastasiadis, “halkı, kurumları ve ekonomiyi birleştirecek, yaşayabilir ve işlevsel bir çözüm arzuladıklarını” kaydetti.
Anastasiadis, bunların sadece Kıbrıs Rum tarafının talepleri olmadığını, ya da yalnızca Kıbrıs Rum tarafının adalete erişmesini teşkil etmediğini savunarak, “yeniden birleşme ve insan haklarının garanti altına alınması çözümünün tüm Kıbrıslıların, her meşru Kıbrıslı gibi, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların talepleri olduğunu” belirtti.
İçe ve dışa, özellikle Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafına yönelik açık olmak istediklerini kaydeden Anastasiadis, “sorumluluk yükleme oyunun Kıbrıs Rum tarafına hizmet etmediğini, bir çıkmazda ve ülkeyi bölünmüş tutmakta kimin sorumluluk taşıdığının kendilerini ilgilendirmediğini” kaydetti.
Anastasiadis, bir diyaloğa girilmesinden önce, Kıbrıs sorunun çözümünün temel ilkelerinin netleştirilmesi gerektiği konusunda ısrarlı olduklarını ifade etti.
Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2013, 10:19