Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, ‘Altın Pasaport’ skandalında adının geçmesi halinde istifa edeceğini açıkladı. Anastadssiadis’in bu açıklaması sonrasında tüm dikkatler Başsavcı’ya yönelirken, iktidardaki DİSİ partisi başkanı Averof Neofitu istifanın söz konusu olamayacağını bildirdi.
Alithia gazetesi, Anastasiadis’in ‘Sigma’ televizyon kanalında yer alan bir programa katılarak, Güney Kıbrıs’ın yatırım karşılığı vatandaşlık verilmesini öngören “Altın Pasaport” programına ilişkin El Cezire televizyonunun açığa çıkardığı skandal ve diğer bazı konularda açıklamada bulunduğunu yazdı.
Habere göre Anastasiadis, El Cezire’nin kendisinin de adının karıştığı yeni ifşalarda bulunması durumunda sorumluluk üstleneceğini ve görevinden istifa edeceğini belirtirken, skandala kendisinin de karıştığı iddialarında bulunan muhalefetin ise “yanlış izlenim yarattığı” iddiasında bulundu.
Damadının şirketi ile eskiden kendisine ait olan ancak şu anda yüzde 50’si kızlarının olan avukatlık şirketine dair iddiaları da reddeden Anastasiadis, kendisi ve ailesini bu skandala dahil etme çabalarının onursuzca olduğunu ifade etti.
Açıklamasında Kıbrıs sorununa da değinen Anastasiadis, “iki aşamanın olduğunu” öne sürdü.
Anastasiadis, “ilk aşamanın, müzakerelerin gündemini, yani temelini ele alacak olan gayrı resmi görüşme, ikinci aşamanın ise sürecin özüne ilişkin müzakereler olduğunu” iddia etti.
Gayrı resmi görüşmede Türkiye’nin “yasadışı eylemlerini sonlandırmasının doğru ve daha iyi bir davranış olacağını” öne süren Anastasiadis, “müzakerelere gideceğimde tehdit altındayken gitmediğini hissetmem gerekir” şeklinde konuştu.
Kiprianu’dan ilginç iddia
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu dünkü açıklamasında, Anastasiadis’in, “Yatırımların tıraşlanması yasasının kabul etmesinden sadece birkaç gün önce dünürlerinin yurt dışına birkaç milyon göndermiş olmasının, Güney Kıbrıs’a yatırım yapmak için gelen bir Rus işadamının Anastasiadis ve akrabalarına ait olan arazilerle ilgilenmesinin, damadından daire satın alması ve DİSİ’nin etkinliklerine sponsor olmasının ardından pasaport almasının ve ailesiyle birlikte Seyşeller’e gidecekken Suudi Arap arkadaşının da aynı yerde tatil yapacak olmasından ötürü aynı uçakta gitmelerinin hep rastlantı mı olduğu?” sorusunu dile getirdi.
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos da, El Cezire skandalının kendi hükümetinde patlak vermesinden ötürü Anastasiadis’in daha tevazu göstermesini beklediklerini belirtirken skandalın yaklaşık bir yıl önce Anastasiadis’in adını taşıyan avukatlık bürosuyla gündeme geldiğini hatırlattı.
Papadopulos, Sayıştay’ın tüm dosyaları kontrol etmesini engelleyenin Anastasiadis olduğunu iddia ederek, bu skandala ilişkin gerçek bir soruşturmanın yapıldığına ikna olmadıkları sürece devletin hiçbir bütçesine onay vermeyeceklerini vurguladı.
Çevreciler Hareketi’nin açıklamasında ise, yatırım programında mevcut tüm ciddi sorunların hükümetin bilgisi dahilinde olduğu belirtilerek, hükümetin Sayıştaylığın araştırmasına engel olma çabasının ise soru işaretleri doğurduğu vurgulandı.