Birleşmiş Milletler’in (BM) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Genel Sekreter Ban Ki-moon’un New York’ta gerçekleşmesi beklenen görüşmesinde, Kıbrıs sorununu “geri dönüşü olmayacak noktaya getirecek bağlayıcı bir yol haritası” istediği öne sürüldü.
Fileleftheros “Bağlayıcı Yol Haritası… BM ve ABD’nin Hedefi Bundan Sonra, Sona Kadar Atılacak Adımların Üçlü Görüşmede Belirlenmesi… Kıbrıs Sorunu ‘Geri Dönüşü Olmayan’ Noktaya Gelsin” başlığıyla manşete çektiği haberde, yabancı diplomatların, Kıbrıs sorununun bir anlaşma olsun veya olmasın “daha çok sayıda diken olmasına rağmen, geri dönüşü olmayan” bir noktaya gelmesi gerektiği görüşünde olduklarını yazdı.
New York sahnesini “görmezden gelinemeyecek iki unsurun; BM ve AB’nin kurmakta olduğuna dikkat çeken gazeteye göre Amerikan hükümeti, kasımdaki başkanlık seçimlerine kadar Kıbrıs sorununda bir sonuç alınması için acele ediyor, Genel Sekreter Ban da yıl sonunda bu görevinden ya bir anlaşmayla veya Kıbrıs sorununun gidişatıyla ilgili net bir tabloyla ayrılmak istiyor.
Habere göre yabancı diplomatlar New York görüşmesinin basit bir gözden geçirme için değil, prosedürde bundan sonra atılacak adımların, müdahil tarafların uzlaşılanları hayata geçirebileceği şekilde belirlenmesi ve liderlerden bu yönde teyit alınması için gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyor.
Adım adım ilerleme
Gazeteye konuşan ve ‘BM’nin, prosedürü bir sona götürecek bağlayıcı bir yol haritası oluşturulmasını hedeflediğini’ söyleyen yabancı diplomatlar, “müzakerelerin varacağı sonuç ne olursa olsun, Kıbrıs sorunu geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmeli. Keza, yol haritasının belirlenmesiyle anlaşmazlıkların üzerine köprü kurulmayacak, var olan birçok anlaşmazlık da ortadan kalkmayacak, sadece adım adım rota belirlenecek” dediler.
Pek çok şeyin 23 Ağustos’ta başlayan ve 14 Eylül’de tamamlanacak yeni tur liderler görüşmelerinde belli olacağını hatırlatan gazete, geriye kalan 6 görüşmede, var olan birçok anlaşmazlığın üzerine olabildiğince çok köprü kurulabilmesi için bütün ana başlıkların ele alınacağını belirterek özetle şunları ekledi:
“Ancak mesele sadece anlaşmazlıkların aşılması değil, aynı zamanda teknik komite görüşmelerinde ortaya çıkan bir dizi kısmi meselenin göğüslenmesidir.
Bunlar, anlaşmanın uygulanması ve devletin işleyişiyle ilgili algı ile alakalıdır.
Lefkoşa’daki görüşmelerin tamamlanmasından sonra bir açıklama yapılarak New York randevusu da verilecek. Tabii üçlü görüşmeye Lefkoşa’da karar verilmeyecek, Genel Sekreter, liderler görüşmelerinin devamı görüntüsü verilecek şekilde Akıncı ve Anastasiadis’e davet gönderecek. Yani sonuç varmış ve prosedür devam ediyormuş görüntüsü yaratılacak.
Eylül ayı, gelişmeler nedeniyle çok ilgi çekici olacak. Dikkatler de, Lefkoşa’nın hazırlıksız yakalandığı, takvimler, hakemlik ve referanduma sunulan bir planın olduğu ekspres bir prosedür tuzağına düştüğü 2004 Şubat’ındaki gibi tuzaklara düşmemeye yoğunlaştırılacak.”
Güncelleme Tarihi: 29 Ağustos 2016, 10:03