Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı geçici özel danışmanı Jane Hole Lute’un 5-15 Nisan tarihleri arasında Kıbrıs’a gelmesinin beklendiği haber verildi.
Fileleftheros gazetesi “5+1’in Ön Hazırlığına Ağırlık Veriyorlar- Lute Nisan’ın İlk 15 Gününde Geliyor- Ve Şimdi Ön Hazırlık” başlıklarıyla yer verdiği haberinde, Cenevre’de gerçekleştirilecek beş taraflı gayri resmi konferansla ilgili ön hazırlıkların, Kıbrıs’taki iki taraf ile Kıbrıs sorunu sürecindeki diğer müdahil tarafların günlük ajandasında yer aldığını yazdı.
Lute’un 5-15 Nisan tarihleri arasında Kıbrıs’a gelmesinin beklendiğini kaydeden gazete, Avrupa Birliği’nin Cenevre’de yapılacak gayri resmi beş taraflı konferanstaki rolünün ise belirsiz olduğunu belirtti.
AB’nin, Nisan ayındaki görüşmede kendi rolünün ne olacağını New York’tan öğrenmeyi beklediğini kaydeden gazete, Lute’un Cenevre konferansı öncesinde adaya gerçekleştireceği ikinci ziyaretin de tüm müdahil tarafların konferansa hazırlığı çerçevesinde olacağını belirtti.
Lute’un gelişinin Rum kesimi açısından, AB’nin gayri resmi konferansa katılımını daha fazla açıklığa kavuşturması için bir fırsat olduğuna dikkat çeken gazete, AB’nin gayri resmi konferansa katılımının, katılımcılar konusuyla ilgili tek belirsizlik olduğunu ifade etti.
Bunun Türk tarafının ortaya koyduğu itirazlar yüzünden hızlı bir şekilde açıklığa kavuşmasının beklenmediğini ve bilindiği üzere Ankara’nın AB’nin sürece katılımı ile bu husustaki rolüne itiraz ettiğini kaydeden gazete, AB’nin Cenevre’de kısıtlı bir rolle yer alması konusunda, önümüzdeki dönem içerisinde bir uzlaşı bulunmasının ihtimal dahilinde olduğunu ekledi.
Helsinki benzetmesi
Gazeteye göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise açıklamasında “AB’nin 27 liderinin Türkiye’yle ilgili açıklamasını, Kıbrıs’ın AB’ye katılımının yolunu açan yeni bir Helsinki kararı olarak” nitelendirdi.
Baf’a gerçekleştirdiği bir ziyarette konuşan Neofitu, bunu önemli bir açıklama olarak nitelendirerek, bunun Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine yolu açtığını öne sürdü.
Ulusal önceliklerinin memleketin yeniden birleşmesine ilişkin umut penceresinin açılması olduğunu ve bunun mesaj olarak her yere gönderilmesi gerektiğini ifade eden Neofitu, AB zirve toplantısının kısa süre önceki kararının “yeni bir Helsinki kararı olduğunu” savundu.
“Helsinki’de alınan karar Kıbrıs’ın AB’ye katılımına nasıl yolu açtıysa, bu karar da bana göre Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ilişkin perspektif ve umudu açan yeni bir Helsinki kararıdır” ifadesini kullanan Neofitu, Türkiye’nin iyi niyet göstermek için Temmuz ayına kadar bir pencereye sahip olduğunu ifade etti.
“Kıbrıs sorununda ilerleyelim ve bu katı koşul altında Türkiye’nin Avrupa geleceğini destekleyelim” ifadesini kullanan Neofitu, aksi takdirde Türkiye’nin taviz vermemesi halinde, alınacak önlemlerin gerçekten Türkiye’ye zarar verecek önlemler olması gerektiğini savundu.
DİSİ partisi başkanı Averof Neofitu’nun açıklamalarını yorumlayan AKEL ise buna yanıtında “Türkiye aleyhindeki yaptırımlarla ilgili olarak 2019 yılının yazından bu yana hükümet edenlerin meydana getirdiği aşırı beklentilerin geride bıraktığı acı tadı hatırlamalarının iyi olacağına” işaret etti.