Eski Rum Müzakereci ve başkan adaylarından Andreas Mavroyannis Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, 77’nci BM Genel Kurulu çerçevesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la yapacağı planlı görüşmeyi son anda iptal etmesini “üzücü” diye niteledi, “yerin, ayaklarının altından kaydığını görüp hiçbir şey yapamamak umutsuz” dedi.

  Haravgi Mavroyannis’in Astra radyoya yaptığı değerlendirmeleri” “N. Anastasiadis Kıbrıs Sorununun Çözüm Şeklinde Nerede Durduğumuz Konusunda İkna Edemedi… Mavroyannis: Yerin Ayaklarının Altından Kaydığını Görüp Hiçbir Şey Yapamamak Umutsuz” başlığı ve “müzakereci sorumluluğuyla Rum tarafına zarar verebilecek şeyler söylememek için Anastasiadis’in sorumluluklarından açıkça söz etmediği” yorumuyla manşete çekti.
   Habere göre Anastasiadis’in Lavrov’la planlı görüşmesini iptal etmesini “çok üzücü gelişme” diye niteleyen Mavroyannis “Başkan Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’ önündeki konuşmasında BM’ye yaptığı suçlamalarla birlikte bu hareketi, hükümet değişene kadar Kıbrıs sorununda bir siyasi atalet dönemine damga vuruyor” dedi.
   Mavroyannis, Güney Kıbrıs için durumun çok zor olduğuna dikkat çekerek “Strazburg’da Titina Loizidu davasında alınan kararla birlikte, çok daha kötü bir durgunluk dönemine sürükleniyoruz. Yerin, ayağının altından kaydığını görüp hiçbir şey yapamamak çok umutsuz” ifadesini kullandı.
   Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadan hiç de memnun olmadığını belirten Mavroyannis “en azından Kıbrıs Rum tarafının çözüm konusunda nerede durduğuna dair net bir görüntü verilmeliydi. Başkan’ın söyledikleri, yanlış olmamakla birlikte, Kıbrıs konusunda verilmesi gereken mesajları vermiyor” ifadesini kullandı.
   Mavroyannis, Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo’nun sonbaharda Ada’ya gelecek olmasını değerlendirirken “BM Kıbrıs sorununda hareket olmadığını biliyor ve DiCarlo, Kıbrıs sorunuyla teması korumak için Kıbrıs’a gelecek” dedi.
   “Lavrov’la görüşmenin iptali çok büyük bir zarar verdi” vurgusunu yapan Mavroyannis şunları ekledi: Kıbrıs’ın BM’de Rusya ile özel bir ilişkisi olduğundan, durumu, AB içerisinde çok öncelerden netleştirmeliydik. Rusya Kıbrıs sorunuyla ilgili kararlarda Kıbrıs’ın tezlerinin istikrarlı destekçisiydi. Lavrov da Kıbrıs’a yardım etti, sahip olabileceğimizin en iyisiydi.”