Dışişleri Bakanlığı, adadaki taraflardan birine “devlet” diğerine ise “toplum” muamelesi yapmaya devam eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararlarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresinin bir yıl süreyle uzatılmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararına tepki gösteren Bakanlık, kararda, adadaki mevcut gerçeklerden kopuk ifadeler kullanılarak, Rum tarafının çıkarına hizmet eden dünyayı yanıltıcı bir yaklaşım benimsendiğinin altını çizdi.
“İki kesimli, iki toplumlu federasyon” modeli temelinde resmi müzakerelerin yeniden başlaması gibi ifadeler ile yapılmaya çalışılan dayatmaların, en diplomatik tabir ile Kıbrıs Türk halkının iradesine yönelik yapılmış büyük bir saygısızlık olduğunu belirten Bakanlık, “Bugün adadaki tek gerçekçi çözüm, mevcut iki devletin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde yan yana yaşayabilmeleri için bir anlaşmaya varmalarından geçmektedir” dedi.
Birleşmiş Milletler’in adadaki görev süresinin altı ay yerine bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesinin, statükonun değişmesinin önüne açıkça set koymak anlamını taşıdığını vurgulayan Bakanlık, BM Barış Gücü’nün bundan böyle faaliyetlerini yasal bir zeminde yürütmesinin şart olduğunu kaydetti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün görev süresinin bir yıl süreyle 31 Ocak 2024 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin 2674 (2023) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının dün kabul edildiği ifade edildi.
“BM’nin itibarını ve inandırıcılığını zedeliyor”
Adadaki taraflardan birine “devlet” diğerine ise “toplum” muamelesi yapmaya devam eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarının kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ülkemizin varlığı ve halkımızın iradesinin yok sayılması ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü operasyonlarının başlıca dayanağı olan tüm tarafların rızasına başvurulması ilkesinin bizzat Birleşmiş Milletler tarafından göz ardı edilmeye devam edilmesi, Güvenlik Konseyi kararında, Rum tarafının, adadaki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması gerektiği konusunda hemfikir olduğu gibi ifadeler kullanılmak suretiyle, yalnızca Rum tarafının rızasına yer verilmesi sadece BMBG’nin ülkemizdeki varlığını sorgulatmakla kalmayıp, Birleşmiş Milletlerin itibarını ve inandırıcılığını zedelemektedir.”
“Statükonun değişmesinin önüne açıkça set koymak…”
İki taraf arasında “federasyon” modeli temelinde yapılan görüşmelerin, 2017 yılında Rum tarafının müzakere masasını terk etmesi ile resmen çöktüğü ifade edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Kıbrıs Türk tarafı için geçerliliğini yitirmiş olan ve BM Genel Sekreteri’nin dahi raporlarında atıf yapmaktan imtina ettiği eski modelin Güvenlik Konseyi tarafından dayatılmaya çalışılması kabul edilemezdir. Bu tutum, Kıbrıs Türk halkının izolasyonlar altında dünyadan kopuk ve ucu açık belirsiz bir süreç içinde yaşamasını hedefleyen Rum tarafının çıkarına hizmet etmekten başka hiçbir amaç gütmemektedir. Geçmiş dönemlerden farklı olarak bu kez Birleşmiş Milletlerin adadaki görev süresinin altı ay yerine bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesi ise, statükonun değişmesinin önüne açıkça set koymak anlamını taşımaktadır.”
KKTC ‘nin Rızasını almadığı için BMGK’yi kararını derhal geri çekmesi için Kahraman KKTC Dış işleri Bakanımız bir an evvel BMGK’yi Üyeleri beş Büyüklere yaptırım yapıp ambargo uygulamalı ve Kıbrıs’taki tüm BM gücünü kovmalı ve yasaklamalı ! Aksi halde AB toprağı üzerinde kuracağımız egemen ayrı KKTCumhuriyetini kimse kayde almayacaktır HODRİ MEYDAN !