Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, ABD’nin, “itibarlı arabulucu ve sürecin dostu olarak” şu anda olumlu bir rol oynadığını söyledi.
Rum basınına göre; Mavroyannis, “Washington Times” gazetesine yaptığı açıklamada, müzakerelrein ne kadar süreceğini bilmediklerini belirtti.
Washington Times, Mavroyannis’in, “ABD’nin, iki tarafın kendi anlaşmalarını düzenlemesine olanak sağlaması yerine, Annan Planı’na destek vermesinin yanlış olduğu” şeklindeki açıklamasını ön plana çıkardı.
Mavroyannis, müzakerelerdeki süreci değerlendirirken, yeteri kadar görüş ayrılığını tespit eden “tarama sürecine” değindi.
“Aşırı iyimser olunmaması”tavsiyesinde de bulunan Mavroyannis, “bunun irade olmamasından değil şu ana kadar elle tutulur bir sonuç alınmamasından kaynaklandığını” belirtti.
Mavroyannis, iki kesimli, iki toplumlu federasyon kurulması konusunda uzlaşmaya varıldığına atıfta bulunarak, kendilerinin sürece bağlı kalmayı sürdürdüğünü ancak mülkiyet talepleri, toprak düzenlemeleri, garantiler ve “Kıbrıs Türk makamları tarafından Ada’nın Kuzey bölümüne yerleşmeleri konusunda cesaretlendirilen Türkiye kökenli vatandaşlar” gibi konuların çözümlenmesi gerektiğini savundu.
“Fırsat penceresi her zaman bulunmaz”
KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin Mart ayında Washington Times’da yer alan “temel farklılıkların birkaç ay içerisinde çözümlenmesi gerektiği” şeklindeki düşüncesini yorumlarken, müzakerelerin ne kadar süreceğini öngörmelerinin çok erken olduğunu belirten Mavroyannis, “her zaman devam edecek bir fırsat penceresinin de bulunmadığını herkesin anladığını” söyledi.
Enerji konularına da değinen Mavroyannis, doğal gaz yataklarının katalizör olarak işlev göstermesinin mümkün olduğunu ancak müzakerelerin bu aşamasında Kıbrıs Türk tarafıyla enerji araştırmaları konusunun görüşülmesinin reddedildiğini ifade etti.
Mavroyannis, sözlerinin devamında, sürece yönelik Amerikan ilgisinin, bulgulara ilişkin işbirliği yolunu açacağı ve İsrail ile Türkiye arasında en azından çalışma ilişkisini yeniden hayata geçireceği umudunu verdiğini söyledi.