Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında güven yaratılması şart” dedi, ancak bu güvenin ne şekilde yaratılacağı konusunda detay vermedi.

   AKEL Genel sekreteri Stefanos Stefanu ise, Rum lideri Hristodulidis’in sürekli topu Türkiye’ye attığını belirtti.
   Politis’in haberine göre BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın, bütün taraflar arasında güven yaratılması ile ilgili yazılı açıklamasını yorumlayan Hristodulidis, Holguin’in ilgili açıklamasının (müdahil) herkesi muhatap aldığını söyledi.
Hristodulidis, Holguin’in şu anda Ada’da olmayabileceğini ancak kendisiyle sürekli temas halinde olduğunu söyledi, “çabasını sürdürmek üzere Ada’ya dönecek” dedi.
   Holguin’in yazılı açıklamasını “bu çabanın BM Genel Sekreteri’nin yetkilerinden, iki bölgeli iki toplumlu çözüm çerçevesinden kaynaklandığı” gerekçesiyle önemli bulduğunu anlatan Hristodulidis “müzakerelerin yeniden başlaması, bugüne kadarki kazanımları değerlendirmek ve Kıbrıs sorununu çözme hedefine ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapmaktan başka seçeneğimiz yok” ifadesini kullandı.
   Gazetecilerin, “Türk tarafı diyaloğun yeniden başlaması için bir pencere açabilecek bir şey var mı” sorusuna karşılık Hristodulidis “birçok temas yapılıyor, birçok görüşme yapılıyor, tümü açıklanmıyor. Günün sonunda herkes nihai sonuçla değerlendirilecek” ifadesini kullandı.

Stefanu uyardı

  Haberi “Güven Yaratılması Şart… Başkan Holguin’in Kıbrıs Sorunuyla İlgili Açıklamasını Selamladı” başlığıyla aktaran Fileleftheros “Stefanu: Kıbrıs Sorunu Çözülebilir ve Yeniden Birleştirilmelidir” başlıklı haberinde ise, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun, Kıbrıs müzakerelerinin olmadığı 7’nci yılda olunduğuna dikkat çektiğini yazdı.
Habere göre Stefanu “Kıbrıs sorunundaki durağanlığın ve çıkmazın, Türkiye tarafından iki devlet çözümünü ileri götürmek ve yeni emrivakiler yaratmak için kullandığını, bunun ölümcül tehlikesini herkesin anladığını” savundu.
  Stefanu, özetle şunları söyledi:
“Başkan’ın sürekli, 'müzakerelere hazırım, olumsuz olan Türkiye’dir' demesi yetmez. Türkiye gerçekten de olumsuzdur. Ancak biz irademizi gösterecek inisiyatifler almadığımız sürece Türkiye kendi hedeflerini hayata geçirecek. Anahtar da buradadır. Topu Türkiye’ye atarak onu, niyet ve iradesini göstermesi gerekecek prosedüre sokacak özlü inisiyatifler almak. AKEL, bunun nasıl gerçekleştirileceğine dair somut bir öneri sundu. Maalesef Başkan ve hükümeti şu ana kadar herhangi bir tepki ya da cevap vermedi. Kendilerini iletişim rantı ve yaklaşımlarına verdiler.  Ancak bu şekilde Kıbrıs Rum tarafının tezlerini açık etmek zorunda kalacağı noktaya yaklaşıyoruz.”