Beşparmak Düşünce Grubu, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ilişkileri ile Kıbrıs sorununun ilişkilendirilmesine tepki göstererek, Rum tarafını kınadı ve başta AB olmak üzere uluslararası camiaya bu yaklaşıma prim vermemesi çağrısı yaptı.
Beşparmak Düşünce Grubu açıklamasında, Rum lider Nikos Hristodulides’in önceki günkü görüşmede, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’a, “Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümü için özlü müzakerelere dönme isteği göstermesi halinde, Kıbrıs Rum tarafının mart ayındaki Avrupa Konseyi öncesinde Türkiye-AB konularında olumlu bir tutum sergilemeye hazır olduğunu” ifade etmesi ahlaksız bir teklif olarak değerlendirildi.
Kıbrıs Türk tarafı ve anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin, Rum tarafının uluslararası düzeyde gayrı meşru yollarla elde ettiği “tanınmış/meşru devlet” statüsünün ve iki tarafın özden gelen eşitliklerinin gereği olarak, anlamlı bir çözüm müzakeresinin başlayabilmesi için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyidini istediği vurgulanan açıklamada, “Bu haklı isteğin Türkiye Cumhuriyeti’nin AB ile ilişkileri ile hiçbir ilgisi yoktur” denildi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal edilmesi
Kıbrıs Rum tarafının ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etmesi ile ortaya çıkan Kıbrıs Sorununun çözümünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin her dönem yapıcı bir yaklaşımla uzlaşıcı olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kendi öz gerekleri zemininde çözümlenmesi gerekli Türkiye’nin AB ilişkileri ile Kıbrıs sorunun ilişkilendirilmesi hem Kıbrıs sorunun uzlaşıya kavuşturulmasını hem de Türkiye’nin AB ilişkilerini ipotek altına almakta ve çözülmelerini/ileriye götürülmelerini engellemektedir.”
Rum tarafının “ahlaksız” olarak nitelendirilen yaklaşımının kınandığı açıklamada, başta AB olmak üzere uluslararası camiaya bu yaklaşıma prim vermemesi çağrısında bulunuldu.