Demokratik bir temel olan seçim olgusu, ağır iç ve dış sorunları ele almakta ciddi bir enerji sağlar. Ancak bu Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası bizi ağır iç ve dış sorunların beklediği de nettir.
Tüm seçimlerimizden sonra yaşadıklarımız var. Seçimlerde başarı gösterenler veya başarı göstermeyenler elbette ki kendi sevinç ve üzüntülerini değerlendirirler. Ancak farklılıklara karşın başarı gösterenler veya göstermeyenler bir birlerine saygı ile yaklaşırlardı. Başarılı çıkanlara kendi programları konusunda şans tanınır, makul sürenin sonunda eleştiri yoğunlaşması başlardı.
Şimdi CB seçiminin birinci turundan sonra, toplumun bölünmeye uğramaması, ayrışma ateşinin sönmesine dönük demeçler hemen öne çıktı. Çünkü bu seçim döneminde birlik, oy uğruna sarsıldı. Türkiye sevgisi alabildiğine istismar edildi. Buna çanak tutanlar dahi devirdikleri çamların büyüklüğü karşısında şaşkınlık içine girdiler. Bu nedenle 2. tur öncesi birlik beraberlik söylemlerine başlandı.
Ancak bu işin çok zor olacağı şimdiden bellidir. 2. tur nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu ağır ekonomik kriz şartlarında olayın altından toplumsal ortak zeminle çıkmak kolay olmayacaktır. Çünkü gönüller yara almıştır.
Üstelik 2. tur sonucu ne isterse olsun; meydana gelen hükümet krizi meselesini etkin bir şekilde ele almak zeminini getirmeyecektir. Yani siyasi kriz, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bizi erken Genel Milletvekilliği seçimine sürükleyecektir. Bu yönetsel boşluk ise, ekonomik krizin daha da derinleşmesine yol açacaktır.
Hele iç toplumsal kamuoyu ile dış dünyaya seçim döneminde verilen mesajlar da bize ve Türkiye’ye ciddi zarar vermiştir ve halen vermektedir. Sayın Tatar’ın kazanması “Türkiye istediğini yaptı” algısını, Sayın Akıncı’nın kazanması ise “Türkiye’ye karşın oldu” algısını besleyecektir. Bunun ise kimseye faydası yoktur.
Bu nedenle 18 Ekim’de herkes sandık başına gitmelidir. Oyunu kullanmalıdır. Böylece Kuzeyde kendi geleceğini belirleme hakkına sahip bir halk vardır mesajı net olarak verilmelidir. Bu seçimde Türkiye sevgisinin mali destekle bağı olmadığı da gösterilmelidir. Sayın Tatar’ın dışında biri seçilirse Türkiye’nin desteğinin kesileceği söylemleri yapanlara, bu sevginin para ile bağlı olmadığı hem gösterilmeli hem de hatırlatılmalıdır. Çünkü para sevgiyi büyütmez. Yokluğu elbette ki erozyona yol açar. Ancak para sevgiyi büyütmez. Sevgiyi karşılıklı gönül zenginliği ve saygı besler.
Dolayısı ile 2. tur seçimi ile adada Kıbrıslı Rumlar kadar adanın statüsünü belirleme hakkı olduğunu savunan bir toplum olarak, kendi özgür irademizle, kendi aklı ile tercih yapan bir halk olduğumuzu gösterelim. Kendi özgür irademizle tercihimizi yapalım ve tüm dünyaya kendi kaderini kendi iradesi ile belirleme hakkına sahip demokratik ehliyete sahip özgür bir toplum olduğumuzu gösterelim.
Göstermek
- 15 Ekim 2020, 09:42
- 318
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
vah vah - 4 yıl Önce
bu kafayla kimseye birsey gosteremezsiniz once damarlarindaki kana bakacan sonra silkinecek basin dik gogsun ileri olacak su.uklu cocuk triplerinden vazgecip kendine gelecen ama nerde
Sayin soyer ctp daha ne kDar bu akinci ile harmanciyA KOLTUK DEGNEGİ OLACAK KİMDIR BE BUNLAR