banner564

Gerekli ama riskli

  ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, görevinin son günlerinde Kıbrıs sorununun bitmesi için yoğun bir çaba sarfediyor...
  Geçmişte görülmemiş bir şekilde, tarafların ikisine de sürekli telefon açarak ‘cesaretlendirici’ konuşmalar yapıyor...
  Ayrıca önerilerde bulunuyor...
  Sonuncusu gerçekten ilginç...
  İki liderin Kıbrıs’ta görüşmesi yerine, doğrudan 5’li konferansa gidilmesini öneriyor...
  Bir masada Türkiye, Yunanistan ve İngiltere...
  Diğer masada Kıbrıslı liderler ve müzakere heyetleri...
  Garantörler, oluşacak yeni federal devletin garantisini ele alırken, Kıbrıslı liderler toprak başlığını görüşecek...
  Buna bağlı olarak da ilk 4 başlıkta eksik kalan konular sonuçlandırılacak...
  Eksiklerin içinde ‘Dönüşümlü Başkanlık’ vardır...
  Rum tarafından sızan haberlere göre; Rum lideri Anastasiadis, bu konuda karar verebilmek için Güzelyurt’un da iadesini ve Karpaz’ın ‘özel bir statü’ adında kendilerine geçmesini şart koşuyor...
  Diyelim ki; Güzelyurt’u da verdik, Karpaz’ı da...
  O zaman ‘Dönüşümlü Başkanlık’ olacak mı?..
  Yine Rumlardan sızan haberlere göre, çözümden sonraki ilk yılda Dışişleri ve AB Bakanları’nın Kıbrıslı Türk olması önerisini kabul eden Rum lideri, Dönüşümlü Başkanlık konusunda da Türklerin gönlünü alacak bir düzenlemeye sıcak bakıyor...
  Buna göre ilk 5 yıllık dönem içinde 4 yıl Rum, bir yıl da Türk Başkan olacak...
  Çözüme imza atan Anastasiadis ve Akıncı...
  Ondan sonraki dönemlerde böylesi bir kural geçerli olmayacak...

KKTC kanadı hazır
 
  Biden’ın önerisinden bir gün sonra adaya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün hem Akıncı, hem de KKTC hükümetinin ortakları ve muhalefet partilerinin liderleriyle görüşerek 5’li konferans için ‘görüş birliği’ sağladı...
  İyi de oldu...
  Böylece top Güney Lefkoşa’ya ve Atina’ya atıldı...
  Kabul ederlerse 5’li konferans kısa bir süre sonra gerçekleşecek ve uzlaşı halinde imzalar atılacak...
  Gelecek yıl içinde ise referanduma gidilecek...
  Beşli konferansın gerçekleşmesi halinde, taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının nasıl çözüleceği merak konusudur...
  Çünkü; özellikle de garantiler konusunda Atina’nın kırmızı çizgileri vardır...
  “Tüm askerler gitmeden, garantiler tamamen kaldırılmadan çözüm olmaz” dediler...
  KKTC Meclisi’nin geçerliliğini koruyan kararında ise ‘garantilerin aynen devamı’ şart koşuluyor...
  Ayrıca Kıbrıslı Türkler; Türkiye’nin garantisini içermeyecek bir çözüme kesinlikle karşı çıkıyor...
  Bu iki zıt görüşün ‘ortası’ bulunur mu?..
  Bulunursa; Kıbrıslı Türk ve Rumların tepkisi ne olur?..
  Bunlar ‘ince’ ayarlar...
  Geleceğin belirlenmesi ve artık ‘öyle’ ya da ‘böyle’ son noktanın konulması gerekli...
  Ama garanti sistemini değiştirecek adımların atılması oldukça riskli...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Hülya Özkoyuncu
Hülya Özkoyuncu - 8 yıl Önce

Yinede zor bir süreç siyasi anlaşmazsızlıklar tek taraflı dayatma psikolojisi 4 yıl Güney Rum başkanlığı 1 yıl Kıbrıs Türkü olarak bizim başkanlığımız biraz düşündürücü eşitlik hiç yok adalet yok hayırlara vesile olur umarım. Zor bir süreç

banner608

banner473