İstanbul’da çok sevdiğim bir büyüğüm vardı…
Günaydın gazetesinde muhabirlik yaptığım yıllarda çok yardımlarını görmüştüm…
Mesleki konuda olsun, yaşamla ilgili olsun tavsiyelerini hiçbir zaman unutmadım…
Bir gün kendi hayat hikayesinden söz etmişti…
Evine, eşine ve çocuklarına düşkün bir insandı…
Onlar için her türlü fedakarlığı yapıyordu…
Bir tek beklentisi vardı; o da sevgi ve saygı…
“Yıllarca kıymetimin bilindiğini düşünerek meğer kendi kendimi aldatmışım” diyerek yaşanmış hikayenin en heyecanlı bölümüne geçiyordu:
“Bak oğlum… Elimden gelen her şeyi yaptım bunu sen de biliyorsun… Hep değerimin anlaşıldığını düşünmüştüm… Meğer öyle değilmiş… Bir gün ciddi bir tartışmaya giriştik ve kendisine ‘benim önemim nedir?’ diye sordum… Aldığım cevap sonrasında başımdan kaynar sular döküldü…”
Cevabı merak ediyorsunuz değil mi?..
Birileri adamı şikayet etmiş…
Eşi de 40 yıllık kocasını tanımazmış gibi başkalarının etkisinde kalarak ciddi tartışma ortamında o unutulmaz sözü söylemiş:
“Senin bana yaptıklarını kim olsa yapardı…”
Ve değişen adam
Gazeteci kökenli abimin başından kaynar sular dökülmüş o an…
Çok hassas bir yapıya sahip olan adam bu söze çok bozulmuş…
“Gecemi, gündüzüme katarak çalıştım çabaladım, size maddi manevi güç verdim. Sizin bana verdiğiniz kıymet bu mudur?..”
Önce odayı, sonra evi terk etmiş…
Üzüntüsünü içine atmakla olmayacağını anladığı an bir başka adım atmış…
Sizce bu adım ne olabilirdi?..
Boşanmak mı?..
Yurt dışına kaçmak mı?..
Yeni bir arkadaşlık mı?..
Sonuncusu oldu
Bunların sonuncusunda karar kılmış…
Yeni bir arkadaş bularak haftanın üç gününü onunla geçirmeye başlamış…
O adımı atıncaya kadar ağzına alkol almazken, votka portakal tiryakisi oluvermiş…
Eski Hanım bir süre sonra tavır değiştirerek ona “evine dön” demiş…
“Zaten haftanın dört günü evdeyim…”
“Yetmez adamım yetmez. Ben sana doyamıyorum” demiş…
Hayatın her aşamasında örnek olabilecek gerçek bir hikayeyi aktardım…
Yorumunu sizlere bırakıyorum…
Kıbrıslı Türklerin 41 Yılda Bu Hale Gelmelerinin En Büyük Nadeni ve Düşman’ı Ne Faşist Rumlar ve Elam ‘ Ne AB ‘ ABD ve de BM’dir !
Kıbrıslı Türklerin En Büyük Düşman’ı Kıbrıslı Türklerin Ta Kendisidir olduğunu Dünyada bilmeyen mi kaldı ! 41 Yılda Tüm var olanı Yok Eden ve Bugün Çöplük İçinde yaşamaya mahkum edilen Kıbrıslı Türklerin geldiği nokta içler acısı olup Kendi iş Bilmez ve Beceriksizliğimizden değil de nedir yani ??
Dünyada İşlemediğimiz Suç Kalmayan KKTC ile Bizlere ‘ Daha Beter Olun ‘ diyenlere bugün ne diyebiliriz ki ?
‘ Ne Ekilir ise o Biçilir ‘ diye bir Atasözümüz vardır!!