banner564

Gerçek bir halk adamıydı

  En kötü huylarımızdan biri kürk merağıdır...
  Üzerinde kürk gördüğümüz insanlara yakın olmayı, onların sırtını okşamayı çok severiz...
  Kürkü çıkardığı zaman ise onu tanımazdan, görmezden geliriz...
  Hatta birileri eleştirdiği zaman başımızı kaldırıp ona “Ayıp ediyorsun” demeyiz...
  Bana ne...
  Boşver...
  Bugüne bak...
  İstisnalar kaideyi bozmaz...
  Kültürümüzde bunlar vardır...
  Üzücü de olsa gerçekleri görebilmeli ve söyleyebilmeliyiz...
  İki gün öncesine kadar Kıbrıs’ın en eski, en tarihi köylerinden biri olan Fota’da Mustafa Hacıahmetoğlu adında bir insan yaşardı...
  Barış Harekâtı öncesindeki seçimlerden başlayarak, daha sonraki yıllarda girdiği her seçimi birincilikle tamamlayan bir çiftçiydi Hacıahmetoğlu...
  Hepimiz ona ‘Hacı dayımız’ derdik...
  Köylünün babasıydı...

Elindekileri de harcadı
 
  Siyasete girdiğinde 5 bin dönüm tarlası vardı...
  Çıktığında 500 dönümü kalmıştı...
  Kerpiçten yapılmış asırlık bir evde oturuyordu...
  Boş zamanlarında traktörün üzerinde tarla sürerdi...
  Köylünün babası olduğu için; merhum Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın kurduğu Ulusal Brlik Partisi’nden aday gösterilmişti...
  Girdiği her seçimde yüzde 50 sınırını aştığı için partisine fazladan bir de milletvekili kazandırıyordu...
  Bir dönem Kooperatif Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi...
  Ama bakan yapılmadı...
  Denktaş Bey’in, Derviş Eroğlu ile ihtilafa düşerek Demokrat Parti’nin kuruluşuna yeşil ışık yakması sonrasında Hacı Dayı’nın önemi daha da artmıştı...
  Hacı Dayı, UBP’den ayrılıp DP’den aday çıktı...
  Girne bölgesinde yine yüzde 50 sınırını aşarak partisine fazladan bir sandalye kazandırmıştı...
  Seçim öncesinde kendisine Tarım Bakanlığı sözü verilmişti...
  Bundan bir şekilde kurtulmak isteyenler bir anda 1974 Barış Harekâtı sonrasında yaşanan bir olaya sarıldı...

Haksızlığa uğradı
 
  Hacı Dayı, evine ganimet eşya taşıyan fakir bir köylüsünü kurtarmak için o devrin parasıyla 12 şilin cezayı ödeyip meselenin kapanmasını sağlamıştı...
  KKTC’nin polisi ve savcılığı 1974’te yaşanan bu olayı 1993 seçimleri sonrasında ‘talimatlarla’ gündeme taşımış; Hacı Dayı’nın milletvekilliği bu saçma ve insanlık dışı gerekçeyle iptal edilmişti...
  Yaşanan bu olaydan sonra Hacı Dayı ile Kanal T’de bir program yapmıştık...
  Elinde belgeleriyle gelmiş, kendisine yapılan haksızlıkları bir bir anlatmıştı...
  Başta Denktaş Bey’den önemli bir beklentisi vardı...
  O da itibarının iadesiydi...
  Ona çok kez söz verildi...
  Yasa tasarısı hazırlandığı söylendi...
  Ama yapılmadı...
  Hacı Dayı son nefesine kadar bu acıyı içinde taşıdı...
  Kıbrıs işte böyle bir ülke...
  Güçlüysen yanında çok insan vardır...
  Daha da güçlenmenden korktukları zaman sana yapmadıklarını bırakmazlar...
  Altındaki sandalyeyi çekene kadar uğraşırlar...
  Buna karşı olanlar ise her zamanki gibi sessiz ve tepkisiz kalır...
  Kürkü çıkardığın zaman özellikle siyaset arenasında adını bile anmazlar...
  Hacı Dayımız, sadece Fota’nın değil; tüm köylülerin sevgisini kazanmış gerçek bir halk adamıydı...
  Halkın gönlünde o’nun milletvekilliği son güne kadar devam etti...
  Huzur içinde uyusun...
YORUM EKLE

banner608

banner473