Cemre AKAR
Mehmet Aktunç, ülkemizin genç ve başarılı mimarlarından biri.Yüksek tahsil sonrasında iş hayatına atılan Aktunç, bir dönem Gazimağusa’da ‘Mardo’yu çalıştırdı. Hatta o günlerde adından ‘Mardo Mehmet’ olarak söz ediliyordu.
Diyalog’un bu haftaki konuğu olan Mehmet Aktunç, başarıyla mezun olduktan sonra, mesleğin basamaklarından hızla yükselmeye başladı.
Soru: Genç mimarlar arasında tanınmış bir isim Mehmet Aktunç... Sizi daha yakından tanımak için bizlere tahsilinizden, geçmişteki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Aktunç: 1984 Lefkoşa doğumluyum. İlkokul eğitimimi Şehit Tuncer’de, Ortaokul eğitimimi Bayraktar Türk Maarif Koleji’nde, Lise eğitimimi Türk Maarif Koleji’nde,Üniversite eğitimimi Lefke Avrupa Üniversitesi’nde (LAÜ) Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi birincisi olarak tamamladım.
İlkokul yıllarında başladığım ve kendimi geliştirerek defalarca kez ülkemizi Milli platformda temsil ettiğim Masa tenisi sporu sayesinde,üniversite eğitimimi LAÜ’de sürdürmeye karar verdim.Üniversite yıllarında 2 yıl boyunca LAÜ proje ofis asistanlığı yaparak üniversitemin kampüsünün birçok projesine hocalarımla birlikte imza attım. LAÜ ile 4 yıl üst üste Türkiye Şampiyonlugu’nun yanı sıra KKTC’de sayısız şampiyonluklar ve dereceler elde ettim. Halen Girne Spor Birliği’nde masa tenisi sporculuk yaşantımı devam ettirmekteyim. K.T.M.M.O.B aktif üyesiyim. Ayrıca fanatik bir Galatasaray taraftarı olduğum gibi ailem GS STORE KKTC tek yetkili bayisi olup, halen KKTC Galatasaray Taraftar Derneği yönetim kurulu üyesiyim.
Soru: Ne kadar süredir mimarlık sektöründe aktif olarak görev yapmaktasınız? Ne gibi projelerde yer aldınız?
Aktunç: 2006 yılı Haziran ayında Mimarlık sektörüne giriş yaptım. Mezun olduktan 1 ay gibi kısa bir süre sonra Temmuz 2006 yılında ülkemizin bir defada ihale edilmiş en büyük devlet ihalesi olan Gazimağusa Devlet Hastanesi şantiyesinde Tosunoğlu İnşaat. Şti.Ltd.’in şantiye mimarı olarak yaklaşık 20 ay görev aldım . Mağusa Hastanesi şantiyesinin tamamlanmasının ardından Tosunoğlu İnşaat Şti.Ltd.’in Esentepe’deki 4 adet havuzlu 300 m2 lüx villa projesinde yer aldım . Ağustos 2008 –Ağustos 2009 yıllarında vatani görevimi tamamladıktan sonra yine ayni şirketin teknik elemanı olarak Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi şantiyesinde şantiye şefi olarak 14 ay kadar bir süre görev aldım. Şantiye mimarlığının yanında birçok konut ve apartman tipi konut projelerini tasarlayıp, sahiplerine teslim ettim. 2010 Temmuz ayında Kültür merkezi binasının tesliminin ardından Gazimağusa’da işletmecilik sektörüne girerek Ağustos 2010 ‘da Grand Mardo İce Cream & Cafe’yi Mardo’nun sahibi Orhan Ağıt’la birlikte açtım. Bu birliktelik 3 yıl devam etti , daha sonra Eylül 2013 de mesleğim mimarlığa geri dönerek, 3 yıllık mesleğime aradan sonra toplamda 6 yıldır faal olarak toplamda ise 9 yıldır mimarlık sektöründe yer almaktayım.
Mimar sayısı çok fazla
Soru: KKTC’deki mimarlık sektörünü ve mimari yapıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanıt: Mimarlık sektörünü, Şantiye ve Ofis mimarı olarak ikiye ayırmamızın daha doğru olacağını düşünüyorum. Mimarlar odamıza bağlı şu anda bin 250 civarı mimar var, tabiki bunların yüzde 30 kadarı aktif ve faal olarak proje üretip vizelendiriyorlar, geriye kalan kısım meslekleri mimar oldukları halde başka sektörlere kaymış durumda . Bunun nedenini ülkemizin nüfüsuna göre mimarların fazla olması olarak nitelendirebiliriz.
Geriye kalan yüzde 30 mesleğini yapan mimarlarda ise ciddi anlamda bir piyasa problemi yaşandığını gözlemliyorum. KTMMOB’ye bağlı Mimarlar, odamızın belirlediği birim maliyetlere göre projelerin ücreti belirlenmesi gerekirken, malesef bir kısım mimar arkadaşımızın yüzde 60’lara, hatta 70’lere varan fiyat kırmaları problemlere neden oluyor.
Şantiye mimarlığına gelince; bana göre bir mimar şantiyeciliği bilmeden tasarladığı bir binanın yapım aşamalarını bilmeden ofis mimarlığında büyük sıkıntılar yaşar. Çünkü tasarladığı ne olursa olsun inşaat yapımında, şantiyede büyük sıkıntılara yol açar. Bu yüzden her yeni mezun mimarın en azından 2 sene şantiyelerde deneyim kazanmasını tavsiye ediyorum.
Ülkemizdeki mimari yapılara gelince eskiye nazaran kitleleşmiş, alışılagelmiş yapıların dışında ön plana çıkan mimarlarımız sayesinde özellikle konutlarda modern tasarımlara doğru ilerlediğimiz görünüyor.
İşletme giderleri yüksek
Soru: Mimarlık mesleğinin yanı sıra başarılı bir işadamı olarak da tanınıyorsunuz. İşletmelerde ne tür sıkıntılar yaşanıyor?
Yanıt: Bir dönem kendi cafemi açarak işletmecilik sektöründe iş adamlığı yapmış biri olarak; ülkemiz şartlarında maalesef her sektörde giderlerin çok fazla olduğunu söyleyebilirim. Hükümetlerimizin bu konuyu her dönem boş geçtiklerini ve özel sektör sahiplerini kaderleriyle başbaşa bıraktıklarını üzülerek izliyorum.
Kendi yapmış olduğum işletmeden örnek verecek olursak; çok yüksek miktarda kira, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı,vergi borcu,elektrik, su, personel maaşı v.s. gibi giderlerin, günlüğe vurduğunuzda yaklaşık 1000 TL olduğunu ve aylık 30000 TL’ye ulaştığını söyleyebilirim. Yani işletmenizin kapısını açtığınız anda aylık gider olarak cebinizden büyük bir para çıkıyor. Bu yüzden hangi hükümet olursa olsun elini taşın altına koyup özel sektörü koruyacak önlemler almalıdır.
Soru:Mağusa bölgesinde “Mardo”yu çalıştırdığınız süreci nasıl değerlendirirsiniz?
Yanıt: Benim için çok güzel ve zevkli 3 yıldı. Ağustos 2010-Eylül 2013 yılları arasında Mağusa’da deplasmana giden bir işletmeci olarak nitelendiriyordum kendimi. Çünkü Mağusa insanı kolayına başka şehirden gelen kişilere kucak açmaz. Ama çok şükür ki; ilk senenin sonundan itibaren Mardo’yu Mağusa’nın en çok işleyen cafesi haline getirebildik. Bu yüzden Mağusa halkına şükran borcum var.
Siyasette değişimler olacak
Soru: İş hayatının yanı sıra siyasetle içiçe sayılırsınız. Son gelişmeleri nasıl değerlendirirsiniz?
Yanıt: Küçüklükten beri babam sayesinde siyasetin ve seçimlerin içerisinde olan bir kişiyim. Ulusal Birlik Partisi (UBP) gençlik kolları ile yıllardır her seçim dönemi seçin döneminde, ayrıca köy gezileri, bilgilendirme toplantıları ve bunun gibi faaliyetlerde yer almaktayım.
Kıbrıs konusunda UBP ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü siyasi görüşü sonuna kadar destekliyorum .Ülkemizde son bir hafta içerisinde halkın partilere ve hükümete ciddi bir uyarı verdiğini gözlemliyorum. Partilere yerel seçimlerin parti seçimi değil temiz ,dürüst ve bilgili adayların kazandığı bir seçim olduğunu ve halkın hangi partiyi desteklerse desteklesin körü körüne illede o partiye mühür vurmayacağını kanıtlayacak bir seçim geçirdik.
Bunun yanında KKTC halkı hükümetimizin seçimlerle beraber sunduğu ve bana göre seçimlerle aradan çıksın Anayasa değiştirilsin önerisine çok ciddi bir şekilde HAYIR dendiği ve hükümete gözdağı verdiğini gözlemledim.
Soru: Ülkemizdeki siyasi gelişmelerin ne yönde seyir edeceğini düşünüyorsunuz?
Yanıt: Bana göre ülkemizde en geç bikaç hafta içinde mevcut olan hükümet çatlağının büyüyerek büyük sorunlara yol açacağını ve birkaç hafta içerisinde hükümetin bozulacağını gözlemliyorum. Bunun yanında Kıbrıs konusunda bu yıl sonuna veya 2015 yılı ilk aylarında Kıbrıs Rum kesiminin tutumunun değiştirmesi ile birlikte Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüme ulaşılacağını düşünüyorum.
Soru: Son olarak neler söylemek istersiniz?
Yanıt: Son olarak başarının gerisinde her zaman bir mutlu aile ve arkadaş tablosu olduğu kaçınılmaz bir olgudur. Bu yüzden bu noktalara gelmemdeki en büyük destekçim babam,annem ve tüm aileme ve onların yanında nişanlıma ve tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yürüdüğüm her yolda bana sonuna kadar destek verdikleri için çok şanslıyım. Ayrıca bu röportaj fırsatını bana veren Diyalog gazetesine çok teşekkür ederken, Diyalog gazetesinin yayın hayatına çok kısa bir süre önce başlamış olmasına rağmen en iyi 3 gazeteden biri olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum.
Güncelleme Tarihi: 08 Temmuz 2014, 17:07