Cemre Akar
 ‘ Danışmanlık ve Yapımcılık’ şirketi SUNCUT’ın yöneticisi Semra Eren-Nijhar, kısa bir süre önce ilk uzay çağı ozanı olan merhum Osman Türkay’ı daha geniş kitlelere anlatmak amacıyla yayınladığı kitabın tanıtımını yaptı.
   Türkay’ın önemli bir şair olduğunu belirten Nijhar, yayınlanan eserlerin okullarda okutulmasının önemine dikkat çekti.
   Semra Eren-Nijhar, sorularımızı şöyle yanıtladı:
   
  Soru: Yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
   Yanıt: 2001 yılında Oxford Üniversitesi’nden ayrılarak SUNCUT Danışmanlık ve Yapımcılık Şirketini kurdum ve 2001’den beri de yöneticiliğini yapmaktayım.
Özellikle göç, kadın, gençlik, kültürel miras, Avrupa Topluluğu ve politikaları, Avrupa’da yaşayan Türklerle ilgili çalışmalar yaptım ve son 35 yılın üzerinde Avrupa ve Türkiye’de kamu politikası alanında çalışmalarda bulundum. Sivil toplumun oluşturulmasında ve sosyal engellerin yok edilmesi yönünde gerekli organizasyonların kurulmasına aktif bir şekilde destek sağlayarak Lordlar Kamarası’nda danışmanlık yaptım.
 Osman Türkay uzmanı olmakla beraber aynı zamanda son 23 yıldır yazarla ilgili çalışmalar yaptım, tekrardan tanınmasına vesile olarak kitaplar yayınladım.
 Yaptığım çalışmalardan dolayı uluslararası ödüller aldım ve sosyolojik çalışmalarımı sanatla özdeşleştirerek, değişik teknikler çerçevesinde sunarak, araştırma sonuçlarının daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağladım. Özellikle kişisel portreler ve biyografilere yönelik fotoğraf çekmekle beraber, İngiltere, Belçika ve Türkiye’de sergiler açarak birçok serginin de küratörlüğünü yaptım. Yayınlanmış 12 kitabım vardır.
 
 Soru: Osman Türkay ile ilgili çalışmalarınıza ne zaman başladınız?
   Yanıt: Osman Türkay’la ilgili çalışmalarım 2023 öncesine dayanmaktadır. Osman Türkay ile tesadüfen çalıştığım Londra’nın merkezinde bulunan şiir kütüphanesinde karşılaştım. Ve orada Osman Türkay’ın dünya şairi, ozanı, yazarı olduğunu, birçok ödüller almış olduğunu, Nobel Ödül’üne aday gösterildiğini fakat bir şekilde tanınmamış olduğunu fark ederek çalışmalarımı başlattım. Her zaman söylediğim gibi kendisiyle tanışmamla birlikte ki çok şanslıyım kendisiyle bir röportaj yapabildim, birkaç saat geçirebildim; Dahi birisi olduğunu ve bu bağlamda da çalışmalarımı onun üzerine de yapmak istediğime karar kıldım.
Kıbrıs’ta tanıtım etkili oldu
 
 Soru: Kıbrıs’ta gerçekleştirdiğiniz etkinlikten biraz bahsedebilir misiniz?
   Yanıt: Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın daveti üzerine Kıbrıs’a hazırlamış olduğum kitabın lansmanı için geldim. Değerli eşleri Sibel Hanım’ın da katkıları oldu bu lansmanda. Yaptığım çalışmaların hepsini bir kitapta topladım. İngilizce ve Türkçe olarak iki ayrı kitap olarak çıktı. Burada yapmak istediğim Osman Türkay’ı yeniden tanıtmak. Bu vesile ile Cumhurbaşkanlığı nezdinde tanıtılmış olması da bir ön-ayak oldu. Atatürk Kültür Merkezi’nde bir lansman yapıldı ve kitabın basılmış olduğunu duyurmuş olduk. Bu lansmanın ötesinde kitaplarım Osman Türkay’ı tanıtmak amacıyla başka şehirlerde de özellikle Avrupa’da tanıtıma girecek. Edebiyatseverlerle Kıbrıs’ın en değerli ozanı olarak tanıtmaya devam edeceğim. Sn. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’a, desteği olan herkese ve özellikle Osman Türkay Ailesine,Tuncay Özdoğan Hanıma da katkıları için çok teşekkür ediyorum.
   Soru: Kıbrıs’ta Osman Türkay eserlerine yeterince sahip çıkıldığını düşünüyor musunuz?
   Yanıt: Kıbrıs zamanında Osman Türkay’ı tanımış, ödüller vermiş, öne çıkarmıştır. Lansmandaki konuşmamda da belirttim tabi ki Osman Türkay üzerine çalışan Edebiyatçılar ve meslektaşlarım var. Kitaplar yayınlanmış fakat bu kitaplar ve yapılan çalışmalar geniş kitlelere ulaşmamış, sadece belirli bir alanda kalmıştır. Osman Türkay’ın daha çok tanıtılması gerektiğine inanıyorum. Kıbrıs’ta bulunduğum dönemde halkın içinde küçük bir soruşturma yaptığımızda  Osman Türkay’ın çok az tanındığını yada hiç tanınmadığını gördüm. Maalesef doğmuş olduğu Ozanköy dışında Osman Türkay’ın hiçbir yerde bir büstünü göremedim, bir portresini göremedim. Türkiyeli ve Avrupalı yazarların gördüm ama Osman Türkay’ı Ozanköy dışında göremedim. Bu büyük bir eksiklik…
 
 Soru: Osman Türkay'ın genç nesillere aktarılması ve geleceğe taşınması açısından önerileriniz nelerdir?
   Yanıt: Genç nesillere tanıtabilmek için Osman Türkay’ın okullarda okutulması gerekiyor. Osman Türkay’ın şiirlerinin ağır olduğu söyleniyor fakat Shakespeare de ağırdır aslında ama Shakespeare’in bütün eserleri ilkokul çocukları için sadeleştirilmiştir, çizgi filmler halinde çocuklara sunulmaktadır, çocuk kitapları halinde ve belgesel olarak çocuklara sunulmaktadır. Bunların aynısı Osman Türkay için yapılması gerekiyor. Okullarda yarışmalar düzenlenebilir ve müfredatın içine girmesi gerekiyor ki diğer ülkelerde; örneğin İngiltere’ de bu böyledir.
İlkokulda bile Shakespeare’yi öğrenerek büyürler. Osman Türkay’ı da öğrenerek büyümeleri gerekiyor. Bununla birlikte gençlere Osman Türkay’ın vizyonunun öğretilmesi gerekiyor.
 
 Soru: Farklı bir proje düşünüyor musunuz? 
Yanıt: Evet faklı projeler var.  Yine Osman Türkay ile ilgili projelerim, kitap projelerim var. Şimdi çalışma aşamasında olduğu için pek detay vermek istemiyorum ama yazmış olduğum kitabı zaten okuyanlar olursa ondan sonra neler çıkabileceğini tahmin edebilirler. Projeler her zaman var.
Soru:  Son olarak eklemek istedikleriniz?
Yanıt: Bu soru aslında çok önemli. Benim eklemek istediğim özellikle şudur: Sahip olduğumuz değerlere sahip çıkalım. Başkalarından beklemeyelim. Devlet yapar diye beklemeyelim, Hükümetten beklemeyelim, okullardan beklemeyelim, komşulardan beklemeyelim. Biz kendimiz “ne yapabiliriz” sorusunu kendimize sorarak bir şeyler yapmaya çalışalım. Osman Türkay örneğinde de ben Osman Türkay için neler yapabilirim, ben Kıbrıslı bir Türk olarak, Türkiyeli bir Türk olarak, bir Dünyalı insan olarak Osman Türkay’ın dünyamızı güzelleştirmek için yazmış olduğu eserleri nasıl tanıtabilirim, nasıl onun için başkalarına Osman Türkay’ı öne çıkarabilirim.”