Ruhsan Ankay, çok küçük yaşlardan itibaren ‘iyi bir sanatçı olmayı’ kafasına koymuştu... Müzik, dans ve tiyatro seçeneklerini masaya yatırmıştı.

  Lise bitince tiyatro ağırlık kazandı ve İstanbul Beykent Üniversitesi Oyunculuk Bölümüne girdi. Daha ilk yıldan küçük bir rol ile sahneye çıkan Ruhsan Ankay, ilerleyen zaman içinde başarısıyla hocalarının ve tiyatro yönetmenlerinin de dikkatini çekmeye başladı…

  Bundan sonrasını kendisinden dinliyoruz:

  “Kariyerim üniversitenin ilk yılında başladı. Yönetmenliğini Bart Van Den Bempt’in yaptığı 82 Days In April Belçika-Türk yapımı sinema filminde küçük bir rol aldım. Bu benim ilk deneyimimdi. Daha sonra, Kıbrıs’ta ‘Haziran’ adında gerçek yaşanmış bir hikayede başrol oynadım. Üniversite arkadaşlarım ve hocamızla birlikte ‘Harikalar Avlusu’ oyununu hazırlayıp 12. Üniversiteler arası İstanbul Tiyatro Festivali’ne katıldık. Bu yarışmada en iyi oyun ödülünü alıp en iyi kadın oyuncuya aday gösterildim. Daha sonra ilk reklam deneyimim olan, Cappy reklam filminde rol aldım. Üniversitenin üçüncü yılını bitirirken, İstanbul Devlet Tiyatroları’nın sınavını kazanıp ‘Ellerimin Arasındaki Hayat’ oyununda oynamaya başladım. İstanbul Devlet Tiyatroları şubat tatiline girince Kıbrıs’a gelip yine gerçek yaşanmış bir hikaye olan ‘Nezire’ adlı kısa filmde başrol oynadım. ‘Ellerimin Arasındaki Hayat’ oyununun sezonu bitince Kıbrıs’a döndüm ve baş role seçilmiş olduğum ilk uzun metrajlı filmim olan ‘Dr. Dilara’ da başrol oynamaya başladım.

Gönlünde yatan KKTC

  Soru: Oyunculuk kariyerinize nerede devam etmek istiyorsunuz?

  Yanıt: Oyunculuk kariyerime KKTC’de devam etmek; ülkeme, ülke sanatına bir şeyler kazandırmak istiyorum. Ülkemizde sinema ve sahne sanatları çalışmaları çok eksik. Özellikle sinemaya dair imkanlarımız maalesef yok. 

  Tiyatro’ya ilgimiz var ancak daha da olabileceğine inanıyorum.

  Soru: Dr. Dilara filminde hedeflediğiniz ilgi ve desteği gördünüz mü? 

  Yanıt: Dr. Dilara filminde hedeflediğimiz ilgi ve desteği gördük. Filmi izleyen herkesten güzel tepkiler aldık. Basın bize büyük destek çıktı. Sosyal medyada da ilgi büyüktü.

  Dr. Dilara filmi buram buram Kıbrıs kokan bir film. Kendi kültürümüze, şivemize sahip çıkan bir film. En önemlisi de Kıbrıs yapımı bir sinema filmi. Umarım Dr. Dilara bizim için bir adım olur ve bu sektörde daha çok ilerlemiş oluruz.

  Cannes Film Festivali’ne katılmak benim için oyuncu olarak en büyük hayalimdi. Cannes’da kırmızı halıda yürümek anlatamayacağım bir duyguydu. KKTC’yi temsil etmek ise benim için gurur vericiydi.

  Soru: İleriye yönelik projelerinizden bahsedebilir misiniz? 

Yanıt: Şimdilerde ‘Eğitimde Yaratıcı Drama’ üzerine yüksek lisans yapıyorum. İlerideki hedefim okul açıp küçük yaştan çocuklara sanatı sevdirmek ve yaratıcı drama sayesinde çocukların gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyorum.

  Soru: Genç yaşta mesleki başarı elde etmek nasıl bir duygu?

  Yanıt: Anlatılması çok zor. Bir defa insanın inanması ve kendine güvenmesi gerekiyor. Buna bir de disiplinli çalışmayı ekleyince başarının kapıları açılıyor. 

  O nedenlere herkese tavsiyem hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Sevdiğiniz mesleği yaptığınızda başarılı olursunuz.