banner564

Geleceği olan bir Güzelyurt istiyoruz

 Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte aday sayısının biraz kalabalık olduğunu söyleyebiliriz. Nüfusumuzun da biraz kalabalık olduğu düşünüldüğünde, kalabalık aday sayısını yadırgayamayız!
Nüfusumuzun biraz kalabalık olmasına rağmen Güzelyurt bölgesi bu ifadesinin dışında kalmaktadır. Güzelyurt bölgesi, yurt içi ve yurt dışına göç veren bölgemizdir. Bu nedenle bölgenin nüfus yaş ortalaması yükselmekle (yaşlanmakla) birlikte, nüfus sayısı da azalmaktadır.
Güzelyurt bölgesinde yaşayanların ilk mağduriyeti 1974’teki göçmenlikle başlamıştır. O dönemde göçmen olanlara, Güney’deki tapulu taşınmazlarına karşılık eşdeğer puanlar verildi. Ancak bu eşdeğerler ölçülebilir kriterlerinden uzak, tamamen keyfi bir düzenleme ile verildiğini bugün bölge insanı çok daha rahat görebilmektedir.
Güzelyurt bölgesi, narenciye bölgesi olması nedeniyle bölgeye yerleştirilenler yüksek eşdeğer puanlar karşılığında yerleştirildiler. Bölge insanı bir süre narenciye sayesinde altın günlerini yaşadı. Fakat sonrasında narenciyenin değer görmemesi nedeniyle yerleştirildikleri yerler değer kaybetmeye başlamıştır. Günümüzde narenciye ancak şöminede yakacak odun olarak değer bulmaktadır.
Narenciye dikili hektar alanı günden güne azalmaktadır. Ancak ister narenciye bahçesi olsun, isterse narenciyesi sökülmüş parsel olsun, aynı büyüklükteki iki parselin, Güzelyurt’taki değeri ve bir diğer bölgedeki (Girne, Lefkoşa, Mağusa) satış değeri aynı değildir. Bölge insanlarının ellerindeki eşdeğerlerin değer kaybetmesi, bölge insanının yaşadığı ikinci mağduriyettir.
İki toplumlu tüm görüşmelerde Güzelyurt bölge halkı verilecek-verilmeyecek ikilemi içinde bırakılmıştır. Bölge insanı üçüncü bir mağduriyeti Güzelyurt’un iadesi gerçekleşeceği zaman yaşayacağını bilmektedir. Çünkü 1974 sonrası Güzelyurt bölgesine yerleştirilen göçmen Kıbrıslı Türkler bir kez daha taşınmak zorunda kalacaklardır. Buna rağmen yaşanan belirsizliklere bir son vermek isteyen bölge halkı Annan 2004 referandumunda büyük bir çoğunlukla evet demiştir. Çünkü önünü göremeyen, malına mal diyemeyen, her gün nüfus kaybeden bölge insanı bu gidişata dur demek istemiştir. 
Coğrafyamızın nüfus erozyonu yaşayan tek bölgesi Güzelyurt’tur. Gelmiş geçmiş tüm hükümet edenler bir plan dâhilinde bölge insanının önünü açacak sosyal ve ekonomik bir girişim yapmamışken; Güneyi Kıbrıs’ın yayın organı Fileleftheros gazetesi, Yeniden İmar ve İskân Konseyi’nin Güzelyurt için şehir planlama standardında kapsamlı bir proje hazırlandığını yazdı. Kısacası biz elimizdeki imkânlarla hiçbir şey yapamazken, Güney Rum kesimi elinde olmayan imkânlarla dahi plan yapabilmektedir. Dolayısıyla bu Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken kalabalık Cumhurbaşkanı adaylarından Güzelyurt bölge insanının geleceğine dair somut ifadeler duymak, seçim sürecindeki en büyük arzularımızdan biridir. 
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner471

banner473