Üç yıl öncesine kadar güneye geçen Kıbrıslı Türklerin sayısı, kuzeye geçen Rumlardan daha fazlaydı…
Hal böyle olunca Kıbrıslı Türklerin alış-veriş ve diğer maksatlar için harcamaları Rumların harcadığı rakamların üzerindeydi…
Karşılıklı ticaret tek yanlı çalışır durumdaydı…
Türk Lirası’nın değer kaybı ve bizdeki akaryakıt fiyatlarının güneyden daha ucuz olması bu çarkı tersine çevirmişti…
Ne var ki; son aylarda Rum çarşısı ‘akaryakıt ve sigara hariç’ yeniden cazip duruma geldi…
Kuzeyde et ve et ürünlerinin yanı sıra taze sebze ve meyve fiyatları güneyin üstüne çıktı…
Bazı zorunlu tüketim maddeleri de öyle…
Kuzeyde 599 liraya satılan çocuk bezini ‘aynı marka’ güneyden 350 liraya alabiliyorsunuz…
Bu durumda güneyden alış-veriş yapan vatandaş mı suçlu, yoksa bunu teşvik edenler mi?..
Özellikle gıda ürünlerinde fiyatın yanı sıra bir de ‘güven’ sorunu vardır…
Kuzeyde aldığınız bazı gıda ürünlerinden ne kadar eminsiniz?..
Mesela uzun ömürlü sütler?..
Mesela hellim?..
Kıbrıs’ın ortak ‘milli ürünü olan hellimin’ kalitesi çok önemlidir. Kuzeyde bazı firmaların ‘denetimsizlik ve cezasız olması nedeniyle’ süt tozuyla, hatta başka maddelerle üretim yaptığı veya yeterli oranlarda keçi sütü kullanılmadığı biliniyor.
Güneyde ise ‘hileli hellimin’ cezası 220 bin Euro’ya kadar çıktığı için daha güvenilir üretim yapılıyor.
Kuzeyde bazı günlük tüketim ihtiyaçlarının fiyatı güneyden 2 kat daha pahalı…
Kuzeydeki sebzelerde kontrolsüz ilaç kullanımı vardır. Üreticiler dahi bunu gizlemiyor ve eğitimsiz bırakıldıklarını söylüyorlar…
Güneyde tarımsal üretim kuzeye oranla daha çok denetimlidir…
Bunlar da mazeret mi?..
Bazı kesimler “Bunlar da mazeret mi canım… Gitmesinler, almasınlar… Biz burada üretilenleri yiyoruz da siz neden yemiyorsunuz?” diyebilirler…
Ne var ki; insanoğlunda daima çıkarlarını ön planda tutma egosu vardır…
“İhtiyacımı alır, kendi bölgeme dönerim” diyerek güneye gidenlere tepki koymak yerine, kuzeydeki yanlışlara yönelmek doğru olandır…
Tarımsal üretim neden kontrol altına alınamıyor?..
Hastalıklı hayvanlar neden ‘parası ödenerek’ telef edilmiyor?..
Kontrollü üretime neden geçilmiyor?..
Et fiyatları neden güneydeki fiyatların seviyesine getirilmiyor?..
Çok sayıda batmış kuruma ‘geri dönüşü mümkün olmadığı halde’ bir milyarın üzerinde kredi veren Kooperatif, neden süt üretiminde ileri teknolojiye geçemiyor?..
KKTC’de bazı günlük tüketim maddelerinin, güneydeki fiyatların 2 kat daha fazla olmasının önüne neden geçilmiyor?..
Neden bu kadar fahiş karla çalışan bazı ithalatçılar hesaba çekilmiyor?..
Denetleyen makam var mı?
KKTC’nin birçok marketinde, özellikle de 24 saat açık kalanlarda ürün sergilemesine bakıyor musunuz?..
Hiç güneş görmemesi gereken tüketim maddelerinin açıkta satılması KKTC’yi yönettiğini iddia edenleri hiç mi rahatsız etmiyor?..
Plastik-pet şişelerdeki suların, soda ve meyve sularının günlerce, aylarca güneş altında tutulması karşısında alınabilecek önlem yok mudur?..
Yasalar mı yetersiz?..
Denetim yapacak eleman mı yok?..
Elinizi vicdanınıza koyarak cevap veriniz…
Günlerce güneş altında tutulan içme suyunu kendi çocuklarınıza içirmek ister misiniz?..
Paranızla zehirlenmek bir yönetim becerisi midir?..
Peki bu tür konularla kim ilgileniyor?..
KKTC’nin 10 tane bakanı, onlarca müsteşarı, yüzlerce müdürü ve danışmanı, müşavirleri vardır…
Bunları kontrol edebilecek düzeyde eleman sıkıntısı mı çekiliyor?..
Gözün gördüğü, aklın kesebildiği konularda dahi sizler tepkisiz ve etkisiz kalırsanız, kapılar açık olduğu sürece güneye geçen insanlara kızma hakkınız var mıdır?..
İthal peynirlerin nasıl paketlendiğini, hellim tesislerini, yoğurt üretenleri, kara fırınları denetleyebiliyor musunuz?..
Denetleyemiyorsanız, bu topluma ve devlete zarar veriyorsunuz demektir…
Sayın Akar , pahalılığın tavan yaptığı KKTC’den Bugün Güney Kıbrıs’ta ihtiyacımızı karşılar KKTC’ye döner isek bu gidişle Yarınlarda ihtiyaçlarınızı karşıladığımız Avrupa Ülkesi Güney Kıbrıs’tan SAĞLIK ‘ GIDA ve YOL güvenliği olmayan Suçluların ve Tetikçilerin kol gezdiği Sahtekarlar Ülkesi Yönetilemeyip dökülen bir Afrika Ülkesi KKTC’ye geri dönmek isteyecekmiyiz acaba ! Eğri oturup doğru konuşalım Ganimet Ekonomisi ile zenginlikler ile kurduğumuz KKTC’yi ancak bugüne kadar yürüyebildik 40 yılda maalesef var olanı yok etmekten başka bir iş yapamadık ! Bugünden sonrası mı ne olacağız?
Onu da Bizleri kırk yılda bu hallere düşüren YÜCE MECLİSİMİZE sormalıyız !!