Hükümet günlerdir toplumun önemli bir kesiminde laikliğin darbeleneceği endişesini yaratan Orta Eğitim Kurumlarındaki Disiplin Tüzüğü’nde yapmak istediği değişiklik kararını geri çekti.
Ayrıca Araç Seyrüsefer Ruhsatlarını yasalara karşın, enflasyon oranı üzerinde aşırı zamlandıran kararlarını da durdurdular. Daha yerine ne koyduklarını ilan dahi etmediler. Daha evvel KDV oranlarını artıran kararlarını da iptal etmişlerdi. Sigorta Acentesi dağıtma kararlarını da durdurmuşlar, ama bunun yerine ne konacağına dair yasa çalışmasını da frenlediler. Şimdi sigortacılık alanında tam bir kaos hakim oldu. T izinleri dediğimiz Kamu Taşımacılığı alanında keyfi izin dağıtmaya giriştiler. Sektör temsilcileri tepki gösterdi. Bunların iptali için mahkemeye başvuracaklarını açıkladılar. Bu konu da dava görüşmesi günü gelince iptal edilenler listesine ilave olacak. Ama alınmış, kalınmış olacak. Yer sorunu nedeni ile son 5 yılda gerçekleşen benzer pek çok Kararname ve karar iptallerini yazmadım.
Bu arada KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Paşa’yı da görevinden aldılar. Yerine yeni atama yaptılar. Ancak diğer onlarca görevden alma ve atama kararında olduğu gibi, ne görevden aldıklarına hizmetlerinden ötürü bir teşekkür ettiler, ne de niçin görevden alındığına dair laf dahi olsa bir gerekçe sundular. Bütün bunlar hep yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimine dönük popülist siyasi adımlardır. Kimisinde, seçim öncesi çok dindar insanların, kimi tarikatların desteğini almak. Kimisinde ise oluşan tepkileri yatıştırmak. Kimisinde ise kamu kaynaklı düzenleme ile imkan dağıtıp, destek bulma esası hakimdir. Tıpkı altı doldurulmayan yalnızca KKTC vatandaşı çalışanlara yönelik sosyal güvenlik prim desteği gibi. Yani her şey seçim için. Siz bakmayın öyle, “Vatan söz konusuysa hiçbir şeyin önemi yok” edebiyatına. Bunun karşılığı bu insanlar için, “her şey seçim içindir”. Ülke, toplum, devlet, halk, ekonomi, demokratik hukuk devleti, insan öncelik değildir.
Bu halde iken enflasyon ve bunun insan, toplum, devlet, ekonomi üzerinde yaptığı yıkım gündemlerinde yok. Her şey seçim için. Bakın CB seçimlerine yaklaştıkça daha neler göreceğiz. Bize büyük yıkımlar getiren ve olumsuz etkisini hala devam ettiren geçmiş örnekler var. Seçim öncesi çift maaş vermekten tutun, aşırı istihdamlar, kamu kaynaklarını dağıtmaya, pek çok popülist politikaya dönük uygulamaları yıllarca yaşadık. Bugün olanlar bunları çok daha fazla aştı. Çünkü 2023 yılı Eylül ayındaki UBP Kurultay seçimi için dahi yüzlerce istihdam yapıldı. O dönemde azan enflasyon nedeni ile oluşan tepkiyi azaltmak için çalışanlara, 1 Ocak 2024 için %48 HP ödeneği, HP’nin yılda 3 kez verilmesi. Arkasından Asgari Ücretin benzer düzenlemeye götürülmesi. Ama dere geçildikten sonra da bu kez Asgari Ücretin enflasyonun altında belirlenmesi, HP’nin eski haline, yani yılda ikiye düşürülmesi. 2025 başında Ocak ve Şubat aylarında da TL kullanılan KKTC’de enflasyonun; TL’nin sahibi Türkiye’den daha az gösterilmesi Ali Cengiz oyunları. Daha neler. Bütün bunların esası, seçime endeksli mantıktır. Çok büyük; devlet, millet, vatan sözleri mi? Her şey seçim için. Bundan ötürü bu memlekette en büyük dert, geçim oldu ve olmaya devam ediyor.
Geçim ezeli derttir
- 27 Mart 2025, 10:32
- 47
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi