banner564

Filmin adı nedir?

   Ocak ayında maaşlar ödenecek...
   Hem de yüzde 4,6 oranında zamlı...
   Peki Şubat’ta ne olacak?..
   Bunu kimse bilmiyor...
   Türkiye ile Mali ve Ekonomik Protokolün imzalanması halinde sıkıntı olmayacak deniliyor...
   İmzalanmaması halinde ise büyük sıkıntı yaşanacak...
   Özelde çalışanlardan çok daha güçlü olan kamu görevlilerinin sendikaları, Atina sokaklarını aratmayacak eylem hazırlıkları yapıyor...
   Ne var ki; onlara sıra gelmeden çok daha ciddi eylemlerin gündeme gelebileceğini görebiliyoruz...
   Bu ülkenin en önemli kesimi olmakla birlikte en fazla ihmal edileni de üreticilerdir...
   Hayvancı ve çiftçi her zaman mağdur edilendir...
   Narenciye üreticisi ürününü veriyor, bedelini bir yıl sonra binbir tehditle alabiliyor...
   Bu süre zarfında bankadan borçlandığı paraya faiz üstüne faiz biniyor ve insanlar sürekli fakirleşiyor, üretimden kopar hale geliyor...
   Türkiye-Rusya arasında yaşanan kriz nedeniyle yüzlerce narenciye üreticisi daha ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı...
   Buna çözüm bulmaya çalışan hükümetin karşısına bu kez süt ürünleri imalatçıları ve hayvan üreticileri çıktı...
   Şimdi bu konuda yaşanan trajediye bakalım:
   Türkiye’de süt fiyatlarının ucuzlaması nedeniyle hellim fiyatları da aşağılara çekildi...
   Böylece KKTC’deki hellim üreticileri ihracatta sıkıntı yaşamaya başladı...
   İhracatta yaşanan sıkıntı nedeniyle, süt alımları durduruldu...
   İki aydan beri ürün bedelini alamadığı için zaten perişan durumda olan hayvan üreticileri, bu kez elindeki sütü satamaz oldu...
   Tam bir kaos...
   Peki bundan sonrası ne olacak?..
   Joe Biden’in, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak söylediği gibi orasını ‘Allah bilir’...

Ürküten sessizlik
   Dikkat ederseniz, yaşanan bunca krize rağmen ülkeyi yönetenlerde müthiş bir sessizlik havası var...
   CTP Parti Meclisi, su kirizinin çözülmesi konusunda Türkiye’ye rest çekti...
   Haftalardır bu konuda adım atılmadığı için, iki ülke arasında Ekonomik ve Mali Protokol da imzalanmadı...
   Protokol imzalanmadığı sürece, Türkiye’den, KKTC’ye para akışı olamaz...
   Buna karşın hükümetin ortağı UBP “ortağımızla aramızda herhangi bir görüş ayrılığı yok... Hükümet krizi de yok” diyor...
   Allah onları mutlu etsin...
   Ama hiç kimsenin halkımızı mutsuz etmeye de hakkı olmamalı...
   Özellikle de Kıbrıs sorununun en kritik aşamasında insanlar patlama noktasına getirilmemeli...
   Başından beri ‘çözüm olmaması halinde felaket yaşayacağımızı’ iddia eden kesimler, bir şekilde halkımıza felaketi yaşatır hale geldiler...
   Peki bunu neden yapıyorlar?..
   Çözümsüzlüğü felaket olarak takdim ettikleri halde, AB ile uyum yasalarını niye geçirmiyorlar?..
   Çözümden sonra her şeyin özelleştirilmesi gerektiğini bildikleri halde, Türkiye’den gelen suyun özel bir kuruluş tarafından işletilmesini neden engelliyorlar?..
   Ve bu engelleme yüzünden halkımızı neden perişan ediyorlar?..
   Protokol imzalanmadığı sürece, ürün bedelini alamayan hayvancıların ne yapacağını, nasıl geçineceğini bilen var mıdır?..
   Yarın yollara dökülecek olan bu insanlara verilmek istenen mesaj nedir?..
   “Dayanın Türkiye’nin kapısına, teslim olun her türlü çözüm planına” diyorlarsa...
   Çok yazık olacak... 
   Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, çözümden sonra yaşanacak sıkıntılara dikkat çekerek, AB ile uyum yasalarının neden çıkarılmadığını soruyor...
   Çözümsüzlüğün felaket olacağını söyleyenler, bu yasaların geçirilmesi için neden gayret göstermiyor?..

Kabus gibi
   İnsanlarımız geceleri uyumaz oldu...
   Pembe tablolar çizilen güneyden hiç de güzel haberler gelmiyor...
   Onlarda işsizlik ve parasızlık yüzünden 500 kilo ağırlığındaki ATM cihazları dahi çalınıyor...
   Ovalarda ağır patlayıcı maddeler bulunuyor...
   Bombalı saldırılar düzenleniyor...
   Adanın yaşadığı tüm kanlı olayların yaratıcısı, terörün Başkomutanı Grivas, devlet töreniyle anılıyor...
   Üstelik mezarı başına ELAM’cılar tarafından silah dikiliyor...
   Ve bu şartlarda Kıbrıslı Türklere ‘Türkiye’nin garantörlüğünü dışlayan’ garantiler öneriliyor...
   Kıbrıslı Türklere en yakın siyasetçi olarak bilinen AKEL lideri Kiprianu bile, İstanbuıl ziyareti sonrasında AB garantisine dayalı çözümlerden söz etmeye başladıysa, kabuslu geceler çok uzun süre devam edecek...
   Peki bu toplumun günahı ne?..
   Sağlam ve kalıcı bir çözüme her zaman destek veren bu toplumu, AB ile uyumlaştırmadan...
   Tek güvencesi olan Türkiye’nin garantörlüğünden uzaklaştırarak varılacak bir çözümün ne getireceğini bizlere kim izah edecek?..
   Kiprianu; şimdi yeni taktikler belirleyebileceklerini söyledi...
   Bizde taktik belirleyiciler kimlerdir?..
   Senaryo karmaşık...
   Oyuncular perde arkasında saklı...
   Peki bu filmin adı nedir?..
   Bari onu söyleyin!..
YORUM EKLE
YORUMLAR
okur
okur - 9 yıl Önce

bu kktc yetkililerinin çıkardıkları suni kriz türkiye rusya krizini bile aştı

banner471

banner473