banner564

FED’den faiz artışı ve ekonomi dersi: faiz ve enflasyon yönetimi 

ABD Merkez Bankası FED 04.05.2022 tarihinde 50 baz puan, 16.06.2022 tarihinde 75 baz puan, 27.07.2022 tarihinde ise yine 75 baz puan faiz artırarak 1994 yılından buyanı en yüksek miktarlı artışı gerçekleştirerek politika faizini % 2,25 - % 2,50 bandına yükseltti. 21.09.2022 tarihinde 3. Kez 75 baz puan daha faiz artırma yönünde karar alarak faizleri % 3 - %3,25 bandına yükseltti. ABD’nin faiz kararı sonrası küresel bazda Merkez Bankaları da sıkı para politikası uygulamalarına devam ediyor. Keza FED’i izleyen Brezilya, Avusturalya, Hong Kong, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve bazı diğer ülkeler eş zamanlı olarak faiz artırım yönüne gittiler. İngiltere Merkez Bankası (BoE) 16.12.2021 tarihinde % 0,10 olan faiz oranını % 0,25’e çıkarmıştı. 2022 yılı ağustos ayında 50 baz puan artışla 5. kez faiz artırarak politika faizini % 1,75’e yükseltti. Ardından 22.09.2022 tarihinde 50 baz puan daha faiz artırarak politika faizini % 2,50’ye yükseltti. Avrupa Merkez Bankası 27.07.2022 tarihli toplantısında 50 baz puan, 14 Eylül 2022 tarihli toplantısında ise 75 baz puanlık faiz artışıyla mevduat faiz oranını eksiden % 0,75’e çıkardı.
Türkiye ise faizleri indiriyor
   16 Aralık 2021 tarihinde TCMB Para Politika Kurulu politika faizini 100 baz puan indirimle %14 seviyesine indirmiş ve 19.08.2022 tarihinde 100 baz puan daha indirim yaparak politika faizini % 13’e indirmiştir. Akabinde 22.09.2022 tarihli toplantıda 100 baz puan indirim kararı alarak politika faizini % 12’ye indirdi. Japonya Merkez Bankası ise faiz oranını sabit tutma kararı almıştır. 
Ekonomi dersi niteliğinde fed faiz kararı
   Fed Başkanı Jerome Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı; “Enflasyonu yüzde 2’lik hedefe getirmeye kararlıyız. İhtiyacımız olan araçlarımız var. Fiyat istikrarı ABD Merkez Bankası’nın sorumluluğundadır. Bilhassa da, fiyat istikrarı olmadan hepimizin faydalanabileceği sürdürülebilir bir iş piyasası koşulları elde edemeyiz. FOMC, politika faizini 75 puan artırdı ve süregelen artışların uygun olacağını düşünüyoruz. Bilançoyu yine daraltmaya devam ediyoruz.” Zira fiyat istikrarı olmadan yani diğer bir değişle enflasyonun sürekli arttığı piyasadan sürdürülebilir (kalıcı) performans beklenmeyeceği açıkça belirtilmiş. 
    TC Merkez Bankasının da temel amacı yazılı şekilde doğrudan ifade edildiği gibi fiyat istikrarını sağlamaktır. Ancak malumunuz olduğu üzere 2017 yılından beridir döviz kurlarında ve tüketici fiyatlarında istikrar sağlanamamış ve yukarı yönlü artış trendine girmiştir. Bir yıllık zaman zarfında aşağıdaki grafiklerden görüleceği üzere enflasyon (Tüketici Fiyatları) istikrarı sağlanmadan yapılan faiz indirimleri neticesinde Amerikan doları Türk lirası karşısında % 110 oranında artış kaydetmiştir. Buna ek olarak faiz indirimlerine paralel şekilde enflasyon oranları sert şekilde yükselmiştir ve faiz-enflasyon makası hayli açılmıştır. FED, İngiltere Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası yüksek enflasyonun yıkıcı sonuçlarını bildiği için ve finansal istikrar bozulunca yeniden toparlanması uzun süreceği için düşük enflasyon hedefini tutturmaya çalışıyorlar. Üstelik bu hedef için ekonomik büyümeden dahi kısa vadede feragat ediyorlar. Keza enflasyon oranlarının gelişmiş ülkelerde % 2, gelişmekte olan ülkelerde % 4 olarak hedeflenmesi gerektiği genel olarak kabul ediliyor.  
Faizler ve enflasyon nasıl düşürülür?
   Yapılan analizlerden görüleceği üzere tüm dünya ekonomilerinde enflasyon düşmeden önce faizler çeşitli gerekçelerle indirildiği zaman para birimi değer kaybetmeye başlıyor ve akabinde enflasyon da fırlıyor. Dolayısıyla faizlerin indirilmesi için ilk önce enflasyonun düşürülmesi temel hedef konumunda yer alıyor. Enflasyonun düşürülmesi için kademeli hedefleri böyle sıralayabiliriz;
    İlk olarak faizlerin enflasyonun üzerinde reel kazanç sağlaması için artırılması
    Ülke Risklerinin azaltılması (CDS Primi + Kredi Notları)
    Döviz rezervlerinin artırılması
    Dış Borcun azaltılması
    Ödemeler dengesinde cari dengenin korunması
    En Önemli Faktörlerden biri Üretimin Artırılması (İç piyasaya yetip, Dışa İhracat Edecek Üretim Kapasitesi)
    Bağımsız Yargı Sistemi ve Merkez Bankası Para Politikası

 
 
Not: Tablolar Yazar tarafından hazırlanmıştır.
Kaynak: TÜİK, TCMB ve Serbest Piyasa Döviz alış kurları

YORUM EKLE

banner608

banner474