Kim ne isterse söylesin, yada yapsın. Dünyanın en önemli önceliklerinden birinin barış olduğu meydandadır. Şimdi Gazze’de Filistin halkının yaşadığı acı dramı görüyoruz. Her yaştan insan binlerce ölüyor. Bin bir emek ve kaynakla yapılmış  evler, alt yapı, yer ile yeksan ediliyor. Aynı şekilde eşit düzeyde olmasa dahi İsrail’li insanlar ölüyor. Binaları yıkılıyor ve korku ile kaçışıp, endişe içinde yaşıyor. Bir acı ile bin acı arasında sayı farkı var. Ama acı acıdır.
İşte bu noktada savaşların nedeni ne isterse olsun, geride kalan tek bir şey var. Acı ve geride kalanlara aşılanan kin, öfke. Bu nedenle her savaş sonrası galip ve mağlup olan, geleceğe  bir başka çatışmayı getirecek olan kin ve öfkeyi de o yıkıntılar ve ölenlerin mezarları üzerinde üremeye terk eder. Bu yüzden barış kültürünün beslenmesi, hayati önem taşır. 
Dolayısı ile bu hadiseler gündeme her geldiğinde Hazireti Ali’ye affedilen bir sözü kulağıma halkalı küpe olarak takdım. Bunu bana  rahmetli annem, haksızlığa karşı köpürdüğüm zaman söylerdi. “ Bin kere zülüm  görsen bile, bir kere dahi zalim olma” derdi. Evet, Filistinliler çok zülüm gördü. İsraillilerde acı yaşadı. Üstelik zulme   karşı boyun eğmek olmaz. Ona karşı mücadele etmek gerekir. Ama o mücadelede eğer kullandığın usuller, zülüm yapana benzerse , senin o zulme karşı verdiğin kavganın değeri zedelenir. Çünkü zülüm yaptı diye tepki koyduğuna benzeşirsin. O zamanda yalnız karşı olduklarına dönük değil, kendi insanına yönelik olarak da despot, zalim olursun. Bu nedenle Hz Ali’nin o sözü, modern dünyada da herkesin kulağına küpe olmalıdır. 
Kendini New York’taki Özgürlük Anıtı temelinde  özgür dünyanın hamisi konumuna getiren ABD, bu yaşanan zalimliklerin koruyucusu olmamalıdır. İngiliz sömürgecilerine karşı savaşarak ve sonra en büyük insanlık suçu olan Köleliğin kaldırılması için iç savaş acısı yaşayan ABD; günümüzde, ekonomik, siyasi, askeri üstünlük için zalimlerin koruyucusu olmamalıdır. Kendi uçak gemilerinin gölgesine sığınan İsrail’in; zalim, aşırı sağcı ve dindarların Gazze’de yarattıkları yıkımın koruyucusu olması, tüm o değerleri kendi eli ile  yok etmesi demektir. Hele yaklaşan ABD seçimlerinde oy desteği için bu zulmü yapan zalimlere destek,  ne ABD’ye yakışır nede  ismi Demokrat olan siyasi anlayışa sığar. 
Evet, Hz Ali’nin sözü küpe olsun. Bin kere zülüm görseniz bile, bir kere dahi zalim olmayın. Zulme  boyun eğilmez. Zalim karşısında diz çökülmez. Ama ona karşı tavır alırken, bir kere dahi o zalimin metot ve davranışını yaparsanız, sizde zalim olursunuz. Zalim olmadan, zulme karşı koymak gerekir. Bunu yapabilirseniz eğer, barışa en önemli katkıyı yaparsınız. Çünkü esas olan barış ve hak eşitliği içinde, birlikte ortak, yada yan yana yaşamaktır. Unutmayın, hala uzayın sonsuzluğunda canlı yaşam arıyoruz. Ne kadar şanslıyız ki bu sonsuz uzayda, Dünya gibi bir gezegende varız. O zaman bu nadir Gezegeni ve onun üzerinde sınırlı bir ömürle yaşayan insan ve diğer canlıları gözetmek en önemli iş olmalıdır. Bunun için esas olan barıştır.