banner564

Erken havaya girdiler

   Rum lideri Anastasiadis’in, yakın bir gelecekte İsral’i ziyaret ederek, yeni bir anlaşma yapacağı bildirildi...
   Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başladığı bir dönemde Rum-Yunan halkına ve dünya kamuoyuna güçlü bir mesaj vermek istiyormuş!!!
   “Müzakerelerin yeniden başlaması, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dış ilişkilerini etkilemez...”
   Öyleyse; Kıbrıslı Türklerin olurunu almadan yeni enerji anlaşmaları yapılabiliyor...
   Barbaros gemisinin ‘sembolik anlamda’ Kıbrıs’ta bulunmasını ‘müzakereleri durdurma nedeni’ kabul eden Anastasiadis şimdi bizlere bakıp bizlerle nasıl alay ediyor...
   Bu tür yaklaşımlara KKTC’nin herhangi bir tepkisi var mı bilemiyoruz...
   Varsa yerindedir...
   Yoksa üzüntü vericidir...
   Bazıları “kavgacı mı olacağız?” diyebilir...
   Ne var ki; hakkınız olan birşeyden dışlanıyorsanız, sessiz kaldığınız zaman ezilmeyi, yok sayılmayı peşinen kabul etmiş oluyorsunuz...
   Hakkınızı arıyorsanız, kim ne derse desin kavgacı olmuyorsunuz...
Mağusalıların durumu
   
  Gelelim, Kıbrıslı Türklere yönelik ikinci aşağılayıcı harekete...
   Rum Temsilciler Meclisi’nin eski Başkanı Aleksis Galanos, hem siyasette, hem de iş dünyasında önemli bir isimdir...
   Oldukça varlıklıdır...
   Emeklilik zamanı geldiği halde, sözde Maraş’ın Belediye Başkanı olarak Rum ulusal davasına hizmet etmeyi sürdürüyor...
   Bunda yadırganacak birşey yok...
   Onlar; Kıbrıs meselesinde tek yumruk gibidir...
   Çıkar beklentisine girmeden, ulusal davaları için her koşulda mücadele veriyorlar...
   Dayanışmaları bizden çok daha güçlüdür...
   Galanos’un dikkat çeken çıkışı Kıbrıslı Türklerle ilgilidir...
   Maraş tartışmaları sırasında, Kıbrıslı Türklerle ilgili sözleri yenilir, yutulur gibi değildir...
   Ne diyor adam?..
   “Mağusa’daki Türkler kendilerini cezaevinde yaşıyormuş gibi görüyor...”
   Kendisine çözüm olduktan sonra, Kıbrıslı Türklerin nerede yaşayacakları sorulduğu zaman ise “Ortaçağ kenti Türklere ait olacak, orda kalacaklar” diyor...
   Yani Surlariçi’ni işaret ediyor...
   Kıbrıslı Türklerin, 1974 öncesinden çok farklı bir yaşam sürdüğünü kabul etmiyor...
   Ve cezaevinde yaşadıklarını iddia ederek, Derinya’daki sınır eylemine Rumların kat kat üzerinde Kıbrıslı Türkün katıldığını söylüyor...
   Bu iddialar karşısında ilgili kesimlerin susması dikkat çekicidir...
   Derinya eylemine katılan KKTC’nin İçişleri ve Çevre Bakanları ne diyor?..
   Cezaevinde yaşadıklarını kabul ediyorlar mı?..
   Ediyorlarsa, bunu KKTC halkının önünde itiraf etmelidirler...
   Değilse, bu aşağılayıcı sözler karşısında konuşmak zorundadırlar...
   Yarın seçimlerde kendilerine Galanos veya Maria değil, Ayşe, Ahmet, Mustafa oy verecek!!!
Elçi’nin AB’ye çağrısı
   Kıbrıs konusundaki son gelişmeler, sadece Kıbrıslı Rumları değil, Yunanlı yetkilileri de cesaretlendiriyor...
   Yunanistan’ın Lefkoşa’daki Büyükelçisi Fotopulos, garantörlüklere gerek olmadığını belirtirken, Kıbrıslı Türklerin, Ankara’ya bağlılıktan kurtarılması için AB’ye çağrı yapıyor...
   “Kıbrıs’ın kuzeyine daha çok yardım yapın ki, ekonomik açıdan Ankara’ya bağlılıktan kurtulup, daha rahat hareket edebilsinler” diyor...
   Haydi Brüksel...
   Göster kendini...
   Türkiye buraya doğrudan ve dolaylı olarak yılda 5 milyar doların üzerinde para akıtıyor...
   Elini, eteğini çektiği gün burada memur ve emekli maaşları dahi ödenemez...
   İflas etmeyen şirket ve şahıs kalmaz...
   Bu iş açık artırmaya mı dönecek?..
   Siz yılda 10 milyar dolar gönderin...
   N’olacak?..
   Koca Avrupa Birliği...
   Gönderin milyarları bakalım...
   Bekliyoruz...   
YORUM EKLE

banner608

banner474