banner564

Enosis ve kıssadan hisse

   Güneyde alınan Enosis kararını farklılaştıran Meclis kararı, görüşme sürecinin önünü yeniden açtı. Bu sağlıklı sonuç getirmesi sürecin gelişmesi ile bağlantılıdır.
   Net olan nokta, Cenevre Zirvesini kesintiye uğratma çabası, şimdilik akamete uğradı.
   Fakat bu olayla birlikte bir şey daha yeniden netleştirdi.. 
   Ulusal ya da dini esaslarda fanatizim ve ırkçılığı temel alan faşizan hareketler, yalnız öteki gördüğüne dönük düşmanlık ve karşıtlık üretmez. Aynı zamanda toplumun demokratik değerlerine ve kültürüne de düşmanlık ve saldırganlık taşır.
   Bunun en tipik örneği Güneydeki  ELAM hareketidir.
   ELAM yalnızca Kıbrıslı Türk ya da genel olarak "Türk" düşmanlığı ile hareket etmiyor.
   Aynı zamanda bunlar, faşizan demagoji ile birlikte gerçekte mensubu bulundukları Kıbrıs Rum toplumunun tüm demokratik değerlerine de karşıdırlar.
   Nitekim, Enosis kararının değiştirilmesi görüşmelerinde kendilerinden farklı olan Kıbrıs Rum siyasi güçlerine hakaretlerle "hain" diyen düşmanca saldırılar yaptılar.
   DİSİ, Meclis oturumunu terk etti. AKEL Genel Sekreteri Sayın Andros Kiprianu'ya sözlü ve fiili saldırı yapmaya çalıştılar.
   Kısacası bunlar, Federal çözüme ve toplumlararası barış ve işbirliğine karşı iken, aynı zamanda Kıbrıs Rum toplumunun kendilerinden farklı olan sol, sağ, demokrat, liberal her kesimine karşı da düşmanca tavır içindedirler.
   Kısacası bu faşizan eğilim, yalnızca Federal çözüme değil ama, demokratik, barışçı, insani olan her değere de  karşı olduğunun yeniden en tipik örneği oldu.
   Bu olay Güneyde, demokrasiye ve barışa istekli tüm demokratik güçleri sarstı.

Çevreciler Provokasyonu
   Nitekim, görüşme sürecine darbe vuran Enosis kararının değiştirilmesini getiren oylamadan sonra bu kez, Güney Meclisi'ne Çevreciler Hareketi bir öneri sundu.
   Buda, Güven  Yaratıcı Önlemler bağlamında Beşparmak Dağları’ndaki bayrağın kaldırılması önerisinin Meclis kararı ile Sayın Akıncı'ya iletilmesini içermekteydi.
   Yani biri biterken diğer bir başka kavga zemini yaratarak görüşme sürecindeki kesintiyi uzatmak amacı taşımaktaydı. Bu öneri reddedildi.
   Bu kez görüşme sürecinin devamına inanan sağduyulu Kıbrıs Rum siyasi güçleri, Enosis kararının çıkmasına yol açan boşluğa düşmedi.

Faşist Demagoji
   İşte bunlar bize bir şeyi göstermektedir. En geniş kitlelerin hassas olduğu ulusal ve dini değerleri istismar edip, bu değerlerin arkasına saklanarak, bir başka ulusal ve etnik kimliğe veya  dini inanca sahip olanları düşmanca ötekileştirmeye dayanan ırkçı ve fanatik görüşler; aynı zamanda kendi toplumlarının içinde, kendinden farklı olan her kesime ve görüşe de düşmandırlar.
   Bunlara karşı yeterli duyarlılık ve kararlılık gösterilmezse, o toplumdaki tüm demokratik değerler de yara alır. Hatta faşizim o toplumda yol alır.
   Faşizmin demagojisine oy hesapları, yada iktidarını devam ettirmek için göz yuman, beslenen bu canavarla kendini de tüketir. Toplumlarına, uluslarına felaket taşır.

Kısadan Hisse
    Bunlardan dersler çıkartmamız gerekir. Bu demagojik akımın günümüz koşullarında bizde yansıması, kimlik ve dini inançlar üzerine çıkartılan tartışmalardır. Bu tartışmalarda özünde Federal Çözümden kaçmaya dayanmaktadır.
   Siyasi amaçla bu topraklarda Kıbrıslı - Türkiyeli; dindar- din karşıtı ayrışmasını besleyip, hainlik edebiyatına sarılanlar bilecek ki akıttıkları kirli su, yalnızca Federal Çözümü engellemek çabasını beslemez...
   Ama bu kirli su, aynı zamanda bu topraklarda Faşizmin, ırkçılığın, bağnazlığın kısacası insani ve demokratik olmayan hareketlerin üreyeceği bataklık da oluşturur. Bu ise bu topraklarda en büyük ihtiyacımız olan toplumsal demokratik birliği sarsar.
   Güneydeki bu gelişmelerden kendimize bu açıdan da bir ders çıkartmamız gerekir.
YORUM EKLE

banner471

banner474