banner564

En tehlikeli günlerdeyiz

  Hava sıcaklığının 45 dereceye kadar yükselmesi hepimizi bunaltıyor...
  Özellikle güneş altında çalışmak zorunda kalan insanlar ciddi sıkıntılar yaşıyor...
  Ama bu sıcaklar geçicidir...
  Bir süre sonra 40’ın altına, sonra 30’un, 20’nin altına düşer...
  İnsanlar sıcaklık derecesine göre kendilerini koruma altına alabilirler...
  Fakat can ve mal güvenliğinin şakası yoktur...
  Korumasız kaldığınız anda, başınıza ciddi felaketlerin gelebileceğini hesaba katmak zorundasınız...
  Hele geçmişinde kanlı saldırıların yer aldığı bizim gibi ülkelerde güvenlik ve sağlam garantinin önemi büyüktür...
  İki toplum liderinin yanı sıra, Anavatan Dışişleri Bakanlarının katılmakta olduğu Crans Montana Konferansı’nın bugün 9’uncu günündeyiz...
  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres bugün ikinci kez konferansa katılarak hakemlik görevini yerine getirecek...
  KKTC’den 4 siyasi parti temsilcisinin ortak açıklamasına uygun bir gelişme olacak...
  Onlar da Guterres’e çağrıda bulunarak, müzakerelere katılmasını ve süreci sonlandırmasını talep etmişlerdi...
  Bugün ve yarın nelerin olacağını bekleyip göreceğiz...
  Ancak bu noktada dünkü Rum basınında yer alan Guterres belgesini değerlendirmek zorundayız...
  Yazılanlar doğruysa, Genel Sekreterin ‘Güvenlik, garanti ve toprak’ ağırlıklı 8 maddelik belgesi, Kıbrıslı Türkleri tatmin etmekten uzaktır...

Guterres’in belgesi
 
    İsterseniz 8 maddeyi birlikte okuyalım:
1) 1960 Garantilerinin sonlandırılması
2) Türk ve Yunan alaylarının varlığıyla 1960’taki gibi askeri birimlerin varlığı
3) Askerin geri çekilmesi takvimi görüşmeye açık 
4) Tek taraflı müdahale haklarına hayır 
5) 4 özgürlük konusunda bir oran arayışı
6) Yönetim başlığında Kıbrıs Türk tarafı almalı (Dönüşümlü başkanlık dile getirilmiyor)
7) Toprak konusunda Kıbrıs Rum tarafı almalı (Morfu (Güzelyurt) dile getirilmiyor)
8) Mülkiyette, değerlendirilmemiş büyük taşınmazlar için düzenleme aranmalı.

Nasıl bir garanti?
 
  Genel Sekreterin belgesinde güvenlik ve garantilerle ilgili düşünceler şöyle şekilleniyor:
 “Mevcut olanın devamına değil yeni bir güvenlik sisteminin bulunmasına ihtiyacımız olduğunu artık anlamamız gerektiğine inanıyorum. Müdahale Hakkını ve Garantörlük Anlaşmasını sonlandırmalıyız. Tüm Kıbrıslıların güvende hissedebilecekleri yeni bir taahhüt sistemiyle yer değiştirmelidirler. Kıbrıs dışından da katılımın olacağı yeni bir uygulama mekanizması gereklidir.”
  Özetle sembolik olarak 650 asker kalacak, gerisi gidecek...
  Garantiler sulandırılacak...
  Ve Türkiye bir daha bu adaya müdahale edemeyecek...
  Tekrar etmekte fayda vardır...
  Eğer belgede gerçekten bunlar varsa; Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin bunu kabul edebileceğini düşünmek dahi istemiyoruz...
  Hata yapma şansımız yoktur...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Eşber Serakıncı
Eşber Serakıncı - 8 yıl Önce

Aynen katılıyorum hata yapma şansımız yoktur yazı ve yorumun için seni kutlarım

banner608

banner474