Ekonomik gelişme ve kalkınma için kurulduğu iddia edilen UBP-HP Hükümetinin Başbakanı, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi Bakanı hatta Turizm Bakanı bile ekonomi yerine Kıbrıs sorunu ile ilgili hamaset dolu beyanatlar vermektedirler. Halbuki ekonomik göstergeler hiç de olumlu değil...
Gelin Ticaret Dairesinin yayınladığı ithalat istatistiklerine bakalım. İthalattaki azalışı, Ocak- Nisan 2018’deki dolar bazlı ithalatı, aynı dönem itibarı ile 2019’da dolar bazlı ithalatla kıyaslayalım:
Yakıtta - %13 azalış Çimento azalış -%17
Taşıt Araçlarında - %40 “ Çimento Hammaddesi “ -%35
Sanayi Tipi Makine -%30 “ Aleminyum Profil “ -%44
Sanayi Tipi Makine Aksamları -%43 “ İnşaat Demiri “ - %48
Makine Yağı - %42 “ Kereste Sunta “ - %52
Ambalaj Kartonu - %50 “ Hırdavat Eşyaları “ - %36
Plâstik Hammaddesi -%34 “ Asvalt Zift “ - %68
Elektrik Malzemeleri - %57 “ Ev Boyaları “ - %44
Demir Çelik Çubuklar - %62 “ Fayans “ - %57
Bunlar gerek sanayi, gerekse inşaat sektörlerindeki ciddi daralmayı ve durgunluğu işaret ediyor. Yer darlığı nedeni ile diğer malları ele alamadım. Ancak zirai ilaçlarda %24, veteriner ilaçlarında %19 ve tarım makineleri ithalatındaki %47’lik düşüş, tarımda da problemler olduğunu göstermektedir.
Aynı zamanda vatandaşın refahı ile bağlantılı dayanıklı tüketim malları ithalatında da ciddi düşüş var.
Bulaşık Makinesi -%50 azalış Çelik Mutfak Eşyası azalış - %60
Buzdolabı+ Frizer -%44 “ Elektrikli Ev Eşyası “ -%55
Çamaşır Makinesi -%45 “ Klima “ -%39
Evet, üretim girdilerinde ve dayanıklı tüketim malları ithalatında görülen bu ciddi düşüşler, ekonominin durgunluğunu ve insanların alım gücündeki azalışı göstermektedir.
Bu tablo yanı sıra turizmciler sektörde gelişen ciddi olumsuzluklara işaret etmekte ve hükümete 2020 için bir an evvel önemli tedbirler alınması çağrısı yapmaktadır.
Bu arada döviz kurlarındaki ve faiz oranlarındaki kısmi gerileme bir olumluluk iken yatırımlar ve alım gücündeki azalışı sıçramaya dönüşme potansiyeli göstermiyor.
Hele Türkiye ile yapılan anlaşmada alt yapıya alınacak olan destekle yapılacak kamu yatırımlarının miktarının GSYİH'nın %1’i kadar olması, ekonomik büyüme konusunda bir sıçramayı getirmeyecektir.
Unutmayın ki 2004-2008 arası kamu yatırımlarının ortalaması GSMH %20’si kadardı. 2009-2018 arası ise kamu yatırımlarının ortalama toplamı GSMH %4’ü kadar oldu. Kıbrıs sorununu göz ardı edelim, evin içini temizleyelim diye yola çıkanlar, Kıbrıs sorununun çözüm dinamiğinin en üst düzeyde olduğu 2004-2008 döneminin yarısına dahi ulaşamadılar. Bugün ise hamasetle göz bağcılığı yapıyorlar.
Bakın, hamaset arttıkça kriz de derinleşecektir. Bu nedenle krizden çıkmak ve gelişmek için ekonomik tedbir ve demokrasi, adalet ile dış politikada barış; bu 4’lünün birliğini göz ardı etmemek gerekir.
Ekonomik kriz; hamaset
- 15 Ağustos 2019, 09:39
- 111
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
bunlarda yakında mahalleye gidecek az kaldı .