Ekonomi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sunat Atun, su konusunda hükümeti oluşturan koalisyon partilerinin önemli bir farkı bulunmadığını ifade etti.
Atun, iki partinin prensipte antlaştığı konuların Türkiye Cumhuriyeti ile paylaşıldığını ve gerekli protokolün yakın bir tarihte imzalanacağına inandığını kaydetti.
Güzelyalı’dan başlayacak su dağıtımı konusunda prensipte anlaşıldığını söyleyen Atun, işadamlarına da çağrı yaptığını ve bunu tekrarlamak istediğini dile getirerek; “İşadamlarımız güçlerini bir araya getirsinler. Kıbrıs Türk sermayesi gerekli kredibiliteyi ortaya koyar diye düşünüyorum. Gerekli bilgi ve beceriye eksiksiz olarak her koşulda sahiptirler diye düşünüyorum. Ortaklığı kursunlar ve bu işe talip olsunlar diyorum” diye konuştu.
Sunat Atun, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, su konusunda Türkiye ile daha önceden atılan imzalar bulunduğunu söyledi ve kamuoyunda son zamanlarda yapılan tartışmalardan üzüntü duyduğunu belirtti.
“Su konusu yakında çözülecek”
Bu tartışmaların nedeninin, kendisine göre devlet geleneği derinliğinin olmamasından kaynaklandığını dile getiren Atun, su konusunun yakın zamanda bir çözüme ulaşacağını düşündüğünü söyledi. Su konusunda devlet olarak kendilerini bağlayan birkaç nokta olduğunu belirten Atun, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu noktalardan bir tanesi 2010 yılında yapılan hükümetler arası çerçeve antlaşmasıdır. Sayın İrsen Küçük ve Beşir Atalay arasında imzalanan ve daha sonra da Meclis’ten geçirilen onay yasası haline getirilen ve bu KKTC devletini olduğu gibi bağlıyor. Burda kimse buna itiraz edemez. Bu anlaşmanın iletim hatları dahil yatırımın yani tüm ilçelere su taşıyacak hatların yatırımının Türkiye Cumhuriyeti Devlet Su işleri tarafından yapılmasını öngörüyordu. İkincisi de suyun maliyetiyle alakalı olarak da yapılan yatırımın geri ödenebilmesi için makul bir kar payının belirlenerek geri ödeme amacıyla bu unsurun belirleyici olmasının gerektiğini ortaya koyuyor. Diğer noktalar siyasi ve teknik noktalardır.”
BESKİ modeli çalışmaz…
BESKİ modelinin çalışmasının mümkün olmayacağını ve ilk baştan itibaren çökmeye mahkum bir modelin ortaya atıldığını dile getiren Atun, sonunda bu modelin çalışamayacağını herkesin görerek kabullendiğini söyledi.
UBP’ye bağlı belediyelerin BESKİ içerisinde yer alma kararları olduğunu, fakat sonra yine ayni belediyelerin BESKİ’den çıkma kararlarını partiye ilettiklerini dile getiren Atun, belediyelerin iyi niyet çerçevesi içerisinde bu yapının içine girdiğini, fakat daha sonra kendilerinden neler beklendiğinin ortaya çıkmasının ardından bu yapının içerisinde olmanın bir hayal olduğunu gördüklerini kaydetti.
“Suyun fiyatı kurul tarafından belirlenir”
Su fiyatı konusunda da özel şirketin istediği fiyatı uygulayabilir algısının da yanlış olduğunu vurgulayan Atun, fiyat belirleme yetkisinin denetleme düzenleme kurulunda olacağını söyleyerek, “ülkede enerji unsurlarının Bakanlar Kurulu kararıyla emirname marifetiyle ilan edildiğini” de anımsattı.
Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2016, 10:17