İtalya'da ayrılıkçı tezleriyle bilinen Kuzey Birliği Partisinin Genel Sekreteri Matteo Salvini, İtalyanların büyük bölümünün Avrupa Birliği’nin resmi para birimi avroyu tartışmaya hazır olduğunu savundu.

İtalya'nın, "göçmen, avro ve İslam karşıtlığı" ile "ekonomik olarak zengin kuzey bölgelerinin güneyden ayrılması" tezini benimsemesiyle bilinen Kuzey Birliği Partisinin Genel Sekreteri Matteo Salvini, Roma'daki Yabancı Gazeteciler Birliğini ziyaret etti. 

Burada yaptığı açıklamada, "İtalyanların büyük bölümü, avroyu tartışmak için hazır" diyen Salvini, partisinin avro karşıtı görüşlerini bu ifadelerle yinelerken, avronun İtalya'da ekonomiyi katlettiğini ileri sürdü.

4 milyon işsiz var

Partisinin göçmen karşıtı duruşu ve parti mensuplarının zaman zaman sergiledikleri ırkçı yaklaşımları hatırlatılan Salvini, "Sadece aptallar, insanları derisinin rengine göre ayırır. İtalya'da 4 milyon işsiz var ve daha başka kimse için yer yok" diyerek, göçmen karşıtlıklarının renk ayrımından kaynaklanmadığını savundu.

Partisi Kuzey Birliğinden, göçmen kökenli Entegrasyon Bakanı Cecile Kyenge’ye, zaman zaman ırkçı hakaretlere varan söylemlerin yükseldiği ve Kyenge için ne düşündüğü sorulan Matteo Salvini, Kyenge’nin çok konuştuğunu ve hiçbir şey yapmadığını dile getirerek "Tur operatörü gibi hiçbir icraat yapmadan İtalya’yı gezdi" ifadesini kullandı.

Farklı bir Avrupa...

Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Fransa’nın aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki "Front National" partisi ve Hollanda'dan, aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki "PVV" ile avro ve göçmen karşıtlığı konusunda anlaştıklarını aktaran Salvini, bu ekiple asıl büyük mücadelelerin "farklı bir Avrupa" yaratmak olduğunu söyledi.

Katalunya ve İskoçya’nın bağımsızlık taleplerinin hatırlatılması üzerine Salvini, söz konusu iki yerin taleplerinin saygıyla karşılanması gerektiğini belirterek destek verdi ve İtalya’nın da kuzeydeki Lombardiya, Veneto ve Piemonte bölgesini merkezi yönetim anlayışından çıkarak kuzeydeki diğer bölgeler; Val d’Aosta, Alto-Adige, Fruili Venezia gibi en azından özerkliği olması gerektiğini öne sürdü.