banner564

‘Caydırıcı olacak’ 

Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis, tüm uğraşların Türkiye’ye yönelik yaptırımları başlatmak olduğunu açıkladı

‘Caydırıcı olacak’ 
banner598

 Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, 2021’in ilk röportajında, Türkiye’ye yönelik yaptırımlar üzerinde durulduğunu belirterek, AB’den Türkiye’ye yönelik yaptırımlar meselesini “caydırıcı güç eksikliğinin dengelenmesi” olarak algıladığını söyledi.
   Alithia gazetesi röportajı manşetten “Nikos Hristodulidis: Herkes Müzakere Masasında Değerlendirilecek… Birileri Katılsın Ya Da İtiraz Etsin Müzakereler Belirli Bir Çerçeve İçerisinde Yapılır… Dışişleri Bakanı Alithia’ya Kıbrıs Sorunu ve 2021’in Meydan Okumaları Hakkında Konuştu” başlığıyla aktardı.
   Gazete Hristodulidis’in “Türkiye Kıbrıs’ta yasadışı sondajlarına devam ettiği sürece pasif kalamayız, AB’de her zamanki işimize devam edeceğiz. Sonuç zaman ve emek gerektirse bile talep etmekten korkmamamız gerekir. Yaptırımlar yalnız Türkiye’yi müzakere masasına yönlendirmek ve müzakere gücümüzü artırmak için bir önlem olarak değil, aynı zamanda Türkiye ile olası bir yargı mücadelesinde delil olarak da faydalıdır” sözlerini öne çıkardı.
   Ellerindeki bilginin, BM Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un şubat ayının ilk yarısında gerçekleştirilecek gibi görünen gayriresmi beşli konferansın hazırlıkları için Ocak ayının ikinci yarısında Ada’ya yeniden geleceği yolunda olduğunu anlatan Hrtistodulidis, özetle şunları ekledi:
   “Bütün müdahil tarafların gayriresmî konferansın yapılmasına olumlu cevap vermiş olması olumlu. Şu anda önemli olan gayriresmî konferans aracılığıyla olumlu bir sonuç alınmasıdır ve bizim için ideal olan, özlü müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamasıdır. Son müzakere prosedürünün kazanımlarının güvence altına alınması hayati önem taşıyor ve bu yönde çalışıyoruz. Sayın Lute’un beklenen ziyaretinin ana hedefinin gayriresmî konferansın sonucu için zemin hazırlamak olduğunu düşünüyorum.”

Sorun masada çözülecek
   Bazı Rum siyasi partilerinin, Türk tarafı BM’nin de müsamahası ile müzakere masasına yeni talepler ve iki devlet önerisi koyacakken Rum tarafının beşli konferansa katılmasının bile tehlikeler içerdiği ve tehlikeli emsal teşkil edebileceği” görüşünde olduğu hatırlatıldığında sözlerine “Müzakere seçeneğinin alternatifi varsa, dinleyelim” diyerek başlayan Hristodulidis, özetle şöyle devam etti:
    “Kesin olan tek şey Kıbrıs sorununun ancak müzakere masasında çözülebileceğidir ve zamanın geçmesi sadece kabul edilemez emrivakileri kalıcılaştırdığı ve çözüm perspektiflerini uzaklaştırdığıdır. BM hakkında dile getirilen endişeye gelince, Genel Sekreter her iki lidere de hitaben, diğer şeyler yanında müzakerelerin kazanımlarının değerlendirilmesinin önemine dikkat çekti ki bu uluslararası unsurun da Güvenlik Konseyi’nin de tamamen katıldığı bir şeydir. Genel Sekreter adına Sayın Lute tarafından sürdürülen inisiyatifin Güvenlik Konseyi tarafından Genel Sekreter’e verilen ve istenilen hedefin iki bölgeli, iki toplumlu federasyondan başka bir şey olmadığını açıkça kapsayan yetki temelinde yürütüldüğünü ekleyeyim.”

Tek hedef iki bölgeli iki toplumlu federasyon
   Hristodulidis, müzakerelerin yakın zamanda başlayacağı konusunda iyimser olup olmadığı ve müzakerelerden ne bekledikleri sorulduğunda, kesin olarak Rum tarafının özlü müzakerelere en kısa zamanda Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlamaya hazır olduğunu söyleyebileceğini belirtti, hedeflerini de şu sözlerle izah etti:
   “Kıbrıs sorununa iki bölgeli, iki toplumlu federasyon zemininde kapsamlı çözüm. Size bunun, uluslararası toplumun da isteği olduğunu söyleyebilirim. Bu istikamette çalışıyoruz ve tek hedefimiz de budur. Zorluklara ve Türk yaklaşımlarından kaynaklı kötümserliğe rağmen, uluslararası toplumun yardımı ve AB’nin özlü katılımı ile bu çözüm yönünde olumlu gelişmeler olabilir.”
   Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmaları ve kapalı Maraş’taki gelişmeler devam ederken müzakerelere katılıp katılamayacakları sorulduğunda Hristodulidis, “Gayriresmî konferans özlü müzakere değil, bu hedefe varmamız, yani özlü müzakerelere yeniden başlamamız için bir çabadır. Özlü müzakerede BM Genel Sekreteri’nin müzakere masasındaki çabayı güçlendirecek ‘uygun bir ortam’ olması çağrısına cevap verilmesi gerekir” dedi, şunları ekledi:
   “Bu çerçevede, örneğin gerçekleştirilecek gayriresmî konferansta gerçek bir olumlu sonuca varma perspektifi olması için özlü müzakerelere yapıcı katkı sağlayacak bir ortam yaratılması için bir taahhüt olabilir.” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 4 yıl Önce

Yurru taş arabasi

SIRADAKİ HABER

banner608

banner473