banner564

Dünyanın gündemi ve Kıbrıs

   Dünyanın gündemindeki önemli birkaç olaya birlikte bakalım...
   Katalanlar ‘bağımsızlık için’ referandum yapmaya çalışıyor...
   İspanya hükümeti karşı çıksa da, AB Komisyonu Başkanı  Jean-Claude Juncker “Sonuçlarına saygı duyarız”diyor...
   Juncker, Katalonya konusunda çok ciddi bir şey daha söylüyor:
   “Bağımsızlık isteyenlere laf söylemek bana yakışmaz...”
   Bunun ne anlama geldiğini herkes kendine göre değerlendirebilir...
   Ancak mesaj çok açıktır...
   Bir de Irak’taki gelişmelere bakalım...
   Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, bağımsızlık referandumunun 25 Eylül’de yapılacağını açıkladı...
   Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, bunu tanımayacaklarını açıklasa da, Kürtlerin referandum kararı askıya alınmadı...
   Türkiye’nin de konuyla ilgili çok ciddi uyarıları var...
   Dolayısıyla çok kritik bir sürece giriliyor...
   Gelişmeleri birlikte izleyeceğiz...
   Dünyanın bir diğer önemli konusuna geçelim...
   Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıları devam ediyor...
   Binlerce insan bu saldırılarda hayatını kaybederken 25 Ağustos’dan bu yana sadece Bangladeş’e sığınanların sayısı 400 binin üzerine çıktı...
   Bunların yarısını çocuklar oluşturuyor...
   Ve dünya devletleri bu vahşeti sadece seyrediyor...
   Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, gecikmeli toplantısında sadece bir kınama kararı alıyor...
  
Bunları görelim
   
   Savunmasız ve güçsüz insanların başlarına gelenleri özellikle bizim gibi toplumların dikkatle izlemesi ve birtakım dersler çıkarması gerekiyor...
   Türkiye’nin gelemediği yıllarda başımıza gelen felaketlerin, Arakanlı Müslümanlarla ciddi benzerlikleri vardır...
   Silahlı saldırılar sonucunda hayatını kaybedenlerin yanı sıra, 103 tane köyümüzü terk etmek zorunda kalmıştık...
   Bugün KKTC’de yaşayanlardan daha fazla insanımız İngiltere ve Avustralya’da ikamet ediyorsa; bunun sebebi 1963-1974 yıllarında yaşananlardır...
   O nedenle de ‘çözüm hemen şimdi” diye yollara dökülürken, bunun çok sağlam garantilerle donatılmasını da talep etmeliyiz...
   Ne var ki; Rum lideri Anastasiadis, yeni bir müzakere sürecine hazır olduğunu söylerken, ortaya ‘değişmez’ şartlarını da koyuyor...
   “Türk askeri gitmeli, garantiler tamamen sonlandırılmalı, müdahale hakkı kalkmalı” diyor...
   Azınlıkta olan bir toplumu tamamen güvencesiz bırakmayı talep ederken, AB güvencesinin bizler için yeterli olduğunu iddia ediyor...
   Peki biz ne demeliyiz?..
   Birleşmiş Milletler’e “Türkiye’siz bir çözüm olamaz” diyerek, garantörlükten vazgeçilemeyeceğini söylemeliyiz...
   AB Komisyonu Başkanı Juncker’e de “Katalonya’ya duyduğunuz sayıgıyı Kıbrıslı Türkler için de gösterin” demeliyiz...
   Herkese iyi pazarlar... 
YORUM EKLE

banner608

banner473