banner564

Dünya usandı, Rumlar farkında değil

    Güney Kıbrıs’ta en geçerli siyaset nedir bilir misiniz?..
   Türke saldırmak...
    Siyasetçi, Türkiye’ye küfrediyorsa, alkışlayanı çok olur...
   Aynı şekilde Türkiye aleyhtarı propagandalara destek verenlerin devletle ilişkileri çok daha iyi seviyelere getirilir...
   Kilise, bu tür işadamlarına kanat gerer...
   Medya mı?..
   Esas sorun işte burada...
   Güneyde yayın yapan 5 gazetenin en az 4’ünde hemen her gün Türkiye aleyhtarı yazılar vardır...
   Rum kamuoyunu yanlış bilgilendirme ve Türk düşmanlığı aşılamada oldukça becerilidirler...
   Bu yüzden de hem devletten, hem de kiliseden önemli miktarlarda yardım alıyorlar...
Başarısız bir politika
   Rum tarafında ne yazık ki bugüne kadar aklı başında bir siyasetçi çıkıp da “arkadaşlar bu politika bizlere hiçbir şey kazandırmadı... Ülkemiz 40 yıldan beri birleşmedi...Acılar devam ediyor” diyemedi...
   Hiç kimse Türklere saldırmakla bu sorunun çözülemeyeceğini söylemedi...
  “Omorfo verilmezse çözüm olmaz” diyen şimdiki Rum lideri Anastasiadis “Omorfo 2004’te verildi ama biz elimizin tersi ile geri çevirdik”demeliydi...
   Sadece Omorfo mu?..
   Civarındaki köylerin hemen hepsi...
   Asırlardır Türk köyü olan, eşsiz toprağı ve içilebilir suyu ile ünlü, çilek cenneti Yeşilırmak...
   Maraş ve civarı...
   Gazilerin köyü Afanya, Mora, Vadili, Paşaköy, Akıncılar...
   Bunların tümü Rumlara altın tepsi içinde sunuldu...
   Bugün “işgal ve kolonizasyon sonlandırılsın” diyerek AB’den yardım isteyen Anastasiadis, 2004’te Türk askerinin adada kalmasına kimlerin onay verdiğini bilmiyor mu?..
   Papadopulos’un yanı sıra Hristofyas, faşistlerin faşisti Omiru, Lillikas, Şilluris, Kutsu ve Başpiskopos Hrisostomos ‘OHI’ kampanyası yürütmeseydi, Kıbrıs sorunu 10 yıl öncesinden çözülmüş olurdu...
   On yıl önce hayatta olan göçmen Rumlar, son zamanlarını ‘ata yadigarı’ dedikleri topraklarda geçirirdi...
   Bunu yapmayıp, çözümü güçlü bir şekilde reddeden insanların, şimdi kalkıp da Türkiye aleyhtarı propagandadan medet ummaları akıl işi değildir...
   Dünya artık bu sorundan ve Rumların şımarıklığından usanmış durumdadır...
Son hesaplar Rusya üzerine
   Gerçekleri anlamak yerine, son günlerde Rusya ile ticari ilişkileri bozulunca yine Türkiye aleyhtarı bir kapmanya başlattılar...
   Rum Tarım Bakanı, Çiftçiler Birliği ve birçok üretici örgütü biraraya gelerek, Kuzey Kıbrıs’tan, Rusya’ya ‘olası mal satışını’ engellemek için plan üstüne plan yapıyorlar...
   Türk ürünlerinin Kıbrıslı Türkler aracılığıyla Rusya’ya satışının yasal olmadığı savunmasıyla, olası ihracat girişimlerini engelleyeceklerini hesap ediyorlar...
   Bu kadar dar görüşlüdürler...
   Türkiye’nin, Rusya’ya mal satmak için Kıbrıs’ı kullanma ihtiyacında olmadığını ya bilmiyorlar, ya da bilmezden geliyorlar...
   Türkiye’nin, Rusya’ya yönelik sadece domates ihracatı bu yıl 300 bin tondan 700 bin tona çıktı...
   Hayal aleminde yüzeceklerine, bu gerçekleri görmeli ve artık yeni bir anlayış geliştirmelidirler...
   Aksi halde Kıbrıs sorunu bir 40 yıl daha çözümsüz kalır...
   Ve dünyada hiçbir ülke Türkiye’ye “çık, git kardeşim” demez...
YORUM EKLE

banner471

banner474