banner564

Devlet kaynakları keyfince harcanabilir mi?

Lapta Belediye Başkanı yoldan geçerken Boğaz’daki piknik alanını kirli görmüş, temizlemeye karar vermiş… Kararını sosyal medya hesabından paylaşarak kendi görev alanında olmayan bu işi yaparak ne kadar bonkör olduğu mesajını vermeye kalkışmış…
Lapta Belediye Başkanı’na gerekli yanıt başka başkanlar tarafından verildi. Sanırım dün de bu alan, sınırlara dahil olduğu Dikmen Belediyesi ekipleri tarafından temizlendi.
Boğaz piknik alanı, kirliliği ile dikkat çekiyor. Pikniğe gidenler bütün atıklarını ortada bırakarak alandan ayrılıyor. Belli ki yabani hayvanlar da bunları dağıtıyor; ortalık tam bir çöplük haline geliyor. Dikmen ve Girne belediyeleri zaman zaman temizliyorlardı… Şimdi işe bir de Fırat Ataser de işe karıştı…
Dikmen Belediye Başkanı Çelebi’nin açıklamasından bu alanın piknikçilere hizmet vermek üzere özel bir şahıs veya şirkete kiralandığını da öğrendik ama… Hizmet vereceksiniz, ücret alacaksınız ve para kazanacaksınız. Alanın temizliğini yapmak veya temiz tutulmasını sağlamak da bu sözleşmenin veya işin bir parçası olmak zorundadır. Yoksa her işletme, en az harcamayı yaparak en büyük kazancı elde etmek peşinde koşar; işin doğasında vardır bu.
Bu noktada alanın kiralanma sözleşmesinin yeterli olup olmadığı ve bu sözleşmeye uygun hizmet verilip verilmediğini sorgulamamız gerekiyor. Oysa bazı makamlar, bu alanı temizleyerek şov yapmaya kalkışıyor. Ataser, Lapta sakinlerinden topladığı vergilerle oluşturduğu temizlik ekibini Boğaz’a göndererek temizlik yapacağını sorumsuzca ilan edebiliyor. Kimse, “sen kimin parasını kimin için harcıyorsun” diye sormuyor.
Bizim en önemli sorunlarımızdan biri de işte budur: Kamu kaynaklarının nasıl harcandığını sormuyoruz, bilmiyoruz! Bu harcamaların yerinde olup olmadığını denetlemiyoruz. Sayıştay diye bir kurum var ve sürekli olarak “yolsuzluklar” peşinde koşuyor ama gerçekte yerinde olmayan harcamaların da bir tür “yolsuzluk” sayılması gerektiğini idrak edip kamuoyu baskısı oluşturmakta yetersiz kalıyoruz. Belki kurallarımız da yetersizdir ama aldırmıyoruz; başka ülke örneklerini de dikkate alarak çağdaş düzenlemeler yapmak gailemiz yok!
Bir piknik alanının temizliği üzerinden dünya kadar laf ettiğimin farkındayım ama zaten sorun da oradan başlıyor: Kamunun tek bir kuruşunun bile yerinde harcanması gerekiyor. Yerinde olmayan tek bir kuruşluk harcamanın bile hesabının sorulması da başlıca duyarlılığımız olmalı. Aksi durumda bu savurganlığa kaynak yetiştirmenin mümkün olmayacağını hepimiz biliyoruz zaten! Yaşayarak da olsa öğrenmiş olmamız gerekiyor!


Boğaz piknik alanını kimin temizleyeceği tartışması, kamu kaynaklarını nasıl kullandığımızın güzel bir örneğini oluşturuyor…
 

YORUM EKLE

banner471

banner473