Kuzey Kıbrıs ‘Demokratik Haklar’ açısından en şanslı ülkelerden biridir...
Özellikle aynı adayı paylaştığımız Rumlardan birçok konuda daha şanslıdır...
Kuzeydeki siyasal parti sayısı; dernek, cemiyet, sendika, gazete, televizyon, üniversite, profesör, doçent, müdür, müsteşar, müşavir sayısı, güneydekilerden kat kat daha fazladır...
Kötü mü?..
Ne münasebet...
Tanınmamış bir ülkenin kendini bir şekilde gösterebilmesi için daha çok parti, daha çok sendika, daha çok dernek kurulmalı!..
Nüfusa göre KKTC’deki milletvekili ve bakan sayımız da Rumların üzerindedir...
KKTC’ye ‘işgal bölgesi’ demelerine bakmayın...
KKTC’ye baktıkları zaman kıskançlıktan çatlayacak duruma geliyorlar!..
Bir yıl içinde 2 veya 3 hükümet kurarak veya Meclis Başkanını seçmek için haftalarca seçim yaparak onlara öyle bir demokrasi dersi veriyoruz ki; üzüntüden ölecekler...
Ama acele etmesinler...
Görecek günler var daha...
Kamu hizmetinde dünyanın en rahat ülkesi olmak demokrasimizin sağlıklı çalıştığının bir göstergesi değil mi?..
İşi yapmayanı Lefkoşa’dan, Karpaz’a sürgün eden bir uygulama yok çok şükür...
Demokrasi olmasaydı bakalım neler olurdu bu ülkede...
Devlete her fırsatta ‘hakaret eden’ kamu görevlilerine ilk seçim sonrasında yeni iktidar tarafından terfi vermek hangi ülkenin haddine düştü?..
KKTC’nin tanınmamış olması kimseyi şaşırtmasın…
Dünyadan dışlanmış olsa da demokrasi açısından KKTC’nin bir benzeri yoktur...
O nedenle çok mutlu ve çok heyecanlıyız...
Sadece ve sadece iki eksiğimiz kaldı...
Birincisi barış...
İkincisi varlığımıza sahip çıkma...
Barış olursa, varlığımız da garanti altına alınmış olur...
Aksi halde eriyip gitmek var!..
Özelleştirme mi, asla
Sağcımız da, solcumuz da ‘devlet kurumlarının’ en büyük savunucusudur…
O nedenle telefonu, elektriği yıllardır özelleştiremiyor, kooperatifleri ‘gerçek sahibi olan’ köylülerin yönetimine vermiyoruz…
Devletin kontrolündeki bu kurumlara sürekli istihdam yaparak, tümünü batırma becerisini gösterdiğimiz için mutlu olmalıyız…
Her türlü vurgun, talan, hırsızlık, soygun ‘yasal icraat’ olarak kabul ediliyor…
Muhalefette olanlar, iktidara geldiklerine hesap soracaklarını söylüyor, iktidarda olanlar ise aslanlar gibi savunma yaparak “Bizden öncekiler batırdı, biz de yasal takip yapıyoruz” diyor…
Tam bir komedi tiyatrosu…
Oyuncular gibi, seyirciler de mutlu ve tepkisiz olduktan sonra diyecek bir şey yok…
KKTCyi Kurduk Kuralı yüzümüze gözümüze bulaştırmadiğımız ne kaldı ki ? Elektrikten Suya Eğitimden Üretime Turizmden İhracata neyimizi başarabilip de Batırmadık acaba ? TMK çalıştırılmadan Ben Yaparım olur diyerek Geleceği düşünmeden Rum Mallarının üzerindeki inşaat ve Betonlaşmanın bedelini kim ödeyeceğini düşünenimiz mi var ? Bugün her türlü Sahtekarların Yolsuzluk Uyuşturucu ve Suçluların tavan yapıp kol gezdiği KKTCde daha iyisini Kim Bekleyebilir Ki !
Halen imkan var iken KKTC diye kurduğumuz Ülkede İstediğimiz gibi yaşamayıp da yarını mı düşüneceğiz yani ? Mevcut KKTC hayatını beğenmeyenlerimizin ya Güneye ya Kuzeye harman kadar Yolu var güle güle gitsinler !
FOR ever TRNC..