“Kıbrıs Yunandır” sloganıyla faaliyete geçirilen ELAM adlı terör örgütü çok sayıda Kıbrıslı Türke saldırıda bulundu...

   İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da bundan nasibini aldı...

   Rum liderliği ilk başlarda “Bunlar sadece 100 tane aptaldır” diyerek, bizleri avutmaya çalıştı...

   Türklere saldıran, hatta bir gencimizi bıçaklayarak ağır şekilde yaralayan ELAM mensupları bugüne kadar ceza almadı...

   Tam tersi bu örgütün siyasallaşmasına izin verildi...

   Geçtiğimiz yıl ilk defa seçimlere katılarak 13 binin üzerinde oy alıp, parlamentoya 2 temsilci gönderdiler...

   Böylece 100 değil 13 bin oldu aptalların sayısı!..

   ELAM, Cenevre müzakereleri sırasında Lefkoşa’daki Yunan elçiliği önünde eylem düzenleyerek ‘federal çözüme’ izin vermeyeceğini açıkladı...

   Dün de Rum Meclisi’nin, okullarda ‘ENOSİS Günü’ kutlamasına ilişkin bir karar alınmasını sağladı...

   ELAM’ın 2 oyuna, 17 milletvekili daha destek verdi...

   Parlamentoda 16 üyesi bulunan AKEL ‘hayır’ oyu kullandı ama sonucu değiştiremedi...

   Çünkü Rum lideri Anastasiadis’in partisi DİSİ ise çekimser kaldı...

   Akıncı ile sözde ‘İki toplumlu, iki bölgeli federasyonu’ görüşen Anastasiadis’in, diğer yandan ENOSİS’i yeniden gündeme getiren ve Rum okullarında bunun kutlanmasını öngören bir karara “hayır” diyememesi, gerçek niyetin ne olduğunu anlamak için yeterlidir...

   Rum tarafının bu hareketi, bunca zaman ortaya koyduğumuz endişelerin haklılığını ortaya koyuyor...

 

Gösterin kendinizi

   
   ELAM’ın, Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarını cılız bir sesle eleştiren KKTC’nin en üst makamından, en altına kadar tümünün şimdi ne yapacağını ve nasıl bir tepki ortaya koyacağını merak ediyoruz...

   Adamlar gayet açık bir şekilde ENOSİS hedefinden vazgeçmediklerini, ana hedeflerinin Yunanistan’la birleşmek olduğunu yüzümüze vuruyorlar...

   Bu konuda nasıl bir tepki göstereceğimize aldırmıyorlar...

   Makarios’un Başpiskopos olduktan hemen sonra ENOSİS deklerasyonu yapmasından 67 yıl sonra böylesi bir kararın alınması karşısında sessiz kalınamaz...

   Güven artırıcı önlemler çerçevesinde kurulan İki Toplumlu Eğitim Komitesi’nin, Türk düşmanlığına dayalı Rum eğitim sistemini değiştirmesini beklerken, iki yıl öncesinden daha da kötü gelişmelerle yüzleşiyoruz...

   Anastasiadis döneminde, Rum tarih kitaplarından 15 Temmuz’u kaldırdılar...

   1963-74 arasında Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılar zaten yoktu...

   Şimdi ENOSİS Günü resmi kutlamalar listesine alındı...

   Halkımızın rahatsızlığı, gelecekle ilgili kaygıları çok yüksek bir sesle Rum liderliğine de, AB’ye de BM’ye de anlatılmalıdır...

  Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kıbrıs konusunu görüşmesi beklenen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in önüne de Rum Meclisi’nin bu son kararı konmalıdır...

   Türkiye’nin neden adada bulunduğunu ve neden buradan ayrılmayacağını, garantilerin neden şart olduğunu anlatmak için ikinci bir belgeye veya şahitlere ihtiyaç yoktur...

   Onlar; Türkiye’yi buradan çıkarıp, adayı Yunanistan’a bağlamak istiyor...

   Bizler de bu rüyanın asla gerçekleşmeyeceğini daha gür bir sesle söylemeliyiz...

   O gün bugündür...