Seçimler artık kapının eşiğinde. Pazar günü oy vermeye gideceğiz. Bu demokratik görevi yerine getirirken elbette ki bazı değerler bizi yönlendirecek.
Hangi değerler önemli olmalı?
Kuşkusuz bu insanların ideolojik, politik, düşünce ve inançlarına göre de şekillenir.
Ancak ideolojik ve politik duruşun ötesinde bazı ortak değerlerde var.
Bunların en başında geleni hukuk düzenine ve demokratik hukuk devleti ilkelerine bağlılık olmalıdır.
Bozmaya devam diyene mi?
Ayrıca çevre ve eğitim, sağlık gibi ortak değerlerde önem arz etmelidir.
Girne'deki vahşi yapılaşma, şimdilerde tümümüzün ortak üzüntüsü ve endişesidir.
O güzelim Girne'nin içine düştüğü bu vahşi yapılaşma, ortak bir derttir.
Bu yüzden oy vermeye giderken, Girne'nin bugünkü haline bakıp düşünmek gerekir.
Bu yaşanmış acı pratik nedeni ile 7 Ocak 2018 seçim kampanyasında, oy hesabı ile "Karpaz Emirnamesini yırtıp atacağız" diyene oy vermemek için elli defa düşünmek gereksiz olmalıdır...
Çünkü bugün Girne'nin içine girdiği bu vahşi yapılaşmayı, bu akıl yarattı.
Önüne ardına bakmadan, yerine bir şey koymadan, Girne Emirnamesini kaldırıp atmak, bu gelişmeyi sağladı.
Evet, bazıları para kazandı. Rant yaptı.
Ama ülke ve toplum olarak yerine çirkinlik aldık.
Üstelik para ve rant için; bugünkü ve gelecek olan kuşaklar adına, "Çocuklarının tabağından yemek yiyen, anne babanın" haline düştük.
Bunun için bundan ders çıkartmadan, hala dar bir çevrenin rant güdüsünü okşayarak oy için, "Karpaz Emirnamesini yırtıp atacağız" diyene oy vermek, Girne'nin beş beterinin Karpaz’a da yaşatılması demektir.
Kambur artırmak...
Aynı şekilde seçim öncesi sırf oy için devletin ve kamunun üzerinde oluşan ağır kamu gideri kamburunu göz ardı ederek, onu daha da artıracak olan oportünist tavırla "Polislere erken emeklilik" yalanını ortaya atıp, bir de o insanların umutları ile oynayanlara da ortak toplumsal çıkar için oy vermemek gerekir.
Böylece artık, iktidar olmak için kamu kaynakları ile oynayarak ve "Çocuklarının tabağından yemek yiyen anne baba " olgusunu kimsenin bize yaşatmaya cüret etmemesini sağlamak, en önemli toplum görevi olmalıdır...
Evet, farklıklarımıza karşın; popülizmi, halk dalkavukluğunu ve oy hesabı ile kamu kaynaklarını pervasızca dağıtana, rant güdülerini kışkırtana...
Böylece insanımızın karakterini ve ülkemizin doğasını erozyona uğratmak isteyene oy vermemek gerekir.
İdeolojik, politik görüşlerimiz farklı olabilir, ama artık ortak toplumsal çıkarlar adına, bunlara karşın, insanı insan yerine koymayı esas kılmak için, kamu kaynakları üzerinden oy devşirmeye çalışanı oylarımızla da geriletmemiz gerekir.
Bu yüzden ortak değerler üzerinden, farklılıklara karşın tavır takınmak, esas olmalıdır.