banner564

Canavarı beslemeyin

Yaşadığımız günler çözmemiz gereken sorunlar kadar, kendimizi sorgulamamız gereken dersleri de önümüze koymaktadır. Türkiye’deki bazı odaklar, Kuzey Kıbrıs’ta demokratik hukuk devleti değerlerine ve Anayasal laiklik olgusuna duyarlı insanlarımıza düşman dili ile saldırdı. Bunlar,  insanlarımızın tümüne, “Yavru Vatan’ın Rumları” dedi. Ayrıca Başbakan Sayın Ünal Üstel’i de öyle tanımladılar.
 Elbette ki bunlardan çıkartılacak ilk ders şudur. Siyaset alanında mücadele ederken; İç ve Türkiye kamuoyuna, senden farklı siyasi görüşe sahip olan kendi yurttaşlarını; Rumcu, hain, Türkiye karşıtı, dinsiz falan gibi suçlamalarla tanımlamayı meziyet yaparsan; gün gelir o yarattığın “canavar” seni de ısırır… Ancak toplumun büyük bir çoğunluğu, Sayın Üstel’in siyasetini eleştirmesine karşın, ona yapılanı kınadı. İşte bu husus, siyasal alanda bu yanlışa dair, bir dersin çıkacağı umudunu doğurdu. Ama bu umudun doğmasına, bizzat Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tahammül etmedi. Herhalde yaklaşan CB seçimleri, ortamından ötürü, hemen o hainlik söylemine sarıldı. Türkiye’de yayınlanan Sabah Gazetesine, CTP Genel Başkanı ve CB Adayı Sayın Tufan Erhürman’a hainlik edebiyatı temelinde ve düşman hukuku dilinde saldırı yapma yolunu tuttu. Gerçek olmayan iftiralarla, Sayın Tufan Erhürman’ı; Rumcu, Türkiye karşıtı diye jurnallemeye kalktı.
Evet, bu çok yanlıştır. Ancak Başbakan’a dönük o seviyesiz saldırıyı; ona muhalif, hatta onu, bu son krizin sorumlusu olarak gören, tüm toplum kesimleri kınarken; Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Sayın Tufan Erhürman’a dönük yaptığı saldırıya, BB ve destekçileri bir sitem dahi etmedi… Yani yaşananlardan, bu hainlik dilinin yaratıcıları hala ders çıkartamadı. Yarattığınız canavar, sizi de günü gelince ısırır. Bunun için artık hainlik edebiyatı ile siyaset yaparak, o canavarı beslemekten vazgeçin.
 

YORUM EKLE

banner608

banner473