Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rumlarla ‘en ufak konularda dahi’ anlaşamadığımızı ‘gecikmeli de olsa’ söylemeye başladı...

Rum lideri Anastasiadis ile dün gece yemekli bir toplantıda buluşmasına saatler kala Serdarlı’da içini dökme ihtiyacı hissetti...

Müzakerelerin başında ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ konusunda varılan uzlaşılardan bir tanesinin dahi, Rumların tutumu yüzünden hayata geçirilemediğini söyledi...

  Ve şu örnekleri verdi:

 
1-Cep telefonu meselesi

   Tek numara ile adanın her yanında konuşma yapabilmek için teknik olarak her türlü hazırlık yapıldığı halde Rum tarafının ‘yasal engeline’ takıldı. Rum liderliği bu engeli kaldırmak yerine “Nasıl olsa sim kartı değiştirip konuşabiliyorlar’ demeye başladı.

2-Elektrik meselesi

   Şebekelerin birleştirilmesi için teknik olarak her şey yapıldı ama uygulamaya geçilmedi. Şimdi Rum tarafı “Biz size nasıl olsa elektrik satıyoruz” diyor...

3-Eğitim meselesi

   
   Oluşturulan Ortak Eğitim Komitesi’nde öğrenci ve öğretmenlerin karşılıklı ziyaretleri ve ortak etkinlikler düzenlenmesi kararlaştırıldı. Fakat Rum tarafı “Sizin öğrenci ve öğretmenleriniz Rum okullarını ziyaret edebilir. Ama kendi öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi işgal bölgesine göndermeyiz” diyor...

4- İtfaiye ve polis meselesi

    Herhangi bir yangın durumunda itfaiyelerin yardımlaşması ele alındı. Rum tarafı bu konuda ‘yasal devlet’ ve ‘sahte devlet’ gerekçeleriyle işbirliğine gitmemek için ortaya kabul edilemez şartlar koydu. Kuzeyde yangın olması durumunda Rum itfaiye araçları kendi amblemleri ile müdahalede bulunabilir. Ancak onlarda yangın olması durumunda Kıbrıs Türk itfaiyesi kendi amblemi ile güneye geçemez.

Polis konusunda ise Pile’de yaşanan yasa dışı kumar baskını sonrasında yaşananlar dikkat çekici. İki toplumlu bu köyde hem Rum polisi, hem de Türk polisi operasyon gerçekleştirdi. Ancak operasyon sonrasında Rum tarafının açıklamasında Türk polisinin müdahalesinden söz edilmedi... Bu durum Türklerle ortak hareketi reddetme anlamında değerlendiriliyor.

 
5- Aplıç Kapısı’nın açılması meselesi

 
   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 3 gün önce halkımızın bilmediği bir gerçeği daha gündeme getirdi. Rumların bir taraftan “sınırlar kalksın” söylemine karşın, diğer yandan Aplıç Kapısı’nın açılması konusunda adım atmadıklarını söyledi. Türk tarafı üzerine düşenleri yaptığı halde, Rum tarafının hala tek bir kazma vurmadığını itiraf etti...

Boşanmaya gider gibi

 
  Akıncı’nın, Serdarlı Bahar Şenliği’ndeki konuşması dün Diyalog TV tarafından canlı olarak yayınlandı...

  Akıncı’nın, Anastasiadis’le yemek öncesinde bunları açıklama ihtiyacı hissetmesi dikkat çekiciydi...

  Boşanma aşamasına gelmiş çiftler, yargıç karşısına çıkmazdan önce avukatlarına ve yakın dostlarına ‘yaşananları anlatma’ ihtiyacı hissederler...

  “Seviyordum ama birlikte yaşayamıyoruz” diyerek destek ararlar...

  Akıncı’nın dünkü ifşaatları da işte böyle bir şey...

  Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerle hiçbir şeyi paylaşmak istemediğini, eşitliğimizi, hatta varlığımızı kabul etmediğini en sonunda itiraf etmek zorunda kaldı...

  Ve doğru olanı yaptı...

  Güven Yaratıcı Önlemler konusunda varılan uzlaşılar dahi yerine getirilmediği halde, defalarca Cenevre’ye gidilmesi, masaya harita konulması ve garantörlüklerin tartışmaya açılması yanlıştı...

  Fakat zararın neresinden dönülürse o da kardır...

  Bunları AB’ye de anlatmalı...