Coronavirüs çıktı, insanlar bir ayı aşkın süredir evlere kapandı…
   Bizim ülkemiz açısından çok büyük sıkıntılara yol açan bir sürecin daha başlarındayız…
   Kasası boş olan bir devlet, işsiz kalan insanlarına ‘eşit düzeyde’ maaş dağıtamıyor…
   Kamu çalışanlarına en düşük 5, en yüksek 8 bin 500 TL maaş öderken, özelde çalışanlara ayda Bin 500 TL’yi ödemekte zorlanıyor ve bazı kesimleri bu yardımdan dışlamaya çalışıyor…
   Ama bilinmelidir ki; dışlama olsa da olmasa da, Haziran sonunda film kopma noktasına gelecek…
   Bazı sektörler kademeli olarak açılsa bile; eski işlerin olmayacağı, eski kazançların sağlanamayacağı gözle görülür haldedir…
   Çünkü; KKTC ekonomisini bunca zaman ayakta tutan iki sektör de sıkıntılıdır…
   Bunlardan biri turizmdir…
   Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner’in vurguladığı gibi bir ay önce kapatılan otellerin yeniden faaliyete geçebilmesi kolay olmayacak…
   Türkiye hattı tamamen açılmadan ve Coronavirüs tehlikesi ortadan kalkmadan, KKTC turizminin ayağa kalkması zordur…
   Dünyanın birçok ülkesi ile doğrudan uçuş imkanı bulunan Güney Kıbrıs dahi bu yıl turizmde yüzde 60 daralma bekliyor…
   En iyi ihtimalle yıl sonuna kadar güneye en fazla Bir milyon 500 bin kişinin gideceği hesaplanıyor…
  
Kuzeyin ulaşımı da yok
 
   KKTC’ye baktığımız zaman bir milyon turistin yüzde 70’i Türkiye’den geldiğine göre; bu yıl çok ciddi kayıpların yaşanacağı görülüyor…
   Turizmin gerilemesi; yüzlerce yerli üretici ve ithalatçının sıkıntıya düşmesi demektir…
   Hayvancısı, kasabı, sebzecisi, süt üreticisi, kahvecisi, meşrubat üreticisi, temizlik ürünleri imalat ve satıcıları, alkollü içecek ve sigara satıcıları, müteahhitler, mobilyacılar, çiçekçiler zor bir yıl geçirecek…
   Devletin gelirlerinde çok büyük düşüşler olacak…
   Yüzlerce mülk sahibi kiracı bulamayacak…
   Benzeri bir sıkıntı eğitim sektöründen gelecek…
   Eskisi kadar öğrenci getirmek kolay olmayacak…
   Öğrenci sayısının azalmasına paralel olarak öğretim görevlilerinin sayısında da azalmalar olacak…
   Üniversiteler; iç piyasadan daha az malzeme alımı yapacak, daha az harcama yapacak…  
   Kuşkusuz tüm bu beklentileri moral bozmak için yazmıyoruz…
   Görünen gerçekler karşısında ilgilileri uyarmaya ve teşvik etmeye çalışıyoruz…
   “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyorsak, bundan sonraki süreci nasıl geçireceğimizi de planlamalı ve gerekli ekonomik önlemleri almalıyız…
   Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini veya parti içi dengeleri düşünmeden, cesur adımların atılmasını gerektiren bir süreçten geçiyoruz…
   Ya başaracağız, ya da bir süre sonra “vay başımıza gelenler” diyeceğiz…
   Kolay gelsin…