banner564

Bundan bir “reform” daha çıkarmaya ne dersiniz?

Yeniden başkan seçilen ve başbakanlığa devam etme yetkisi kazanan Ünal Üstel’in kurultay sonrası yaptığı konuşmada başbakanlığı üstlendiği günlerden söz ederken “zor günler” deyimini kullanması dikkatimi çekmişti. Şimdi arasam bulamam… Üstel’in kurultay süreci içinde yapmakla övündüğü işlerden birinin belediyeler yasasını düzenlemek olduğunu da biliyoruz. 
Bu iki varsayımdan yeni bir sonuç çıkarmak hevesindeyim…
İki buçuk yıl önceki zor günler bitmiş olamaz… Okulları istediğimiz gibi açamadık mesela…
Yasası değişen belediyelerin gelirlerinin arttığını ve bu geliri iyi yöneten belediyelerin güzel işlere imza attıklarını da görüyoruz ama… Bu işlerin başında ise eğitim alanında yapılanlar geliyor.  Okullar yapılıyor, eski okullara yeni derslikler ilave ediliyor, okulların bakımı yapılabiliyor… Zorluk ve güzelliği bir arada yaşıyor gibiyiz…
Önyargılı olmayalım, işe fazla siyaset bulaştırmayalım ve yolumuza devam edelim: En azından okul öncesi ve ilk okul seviyesindeki eğitimi tümüyle belediyelere devredelim… Eğitim Bakanlığı, özel okullar konusunda ne yapıyorsa belediye okulları konusunda da aynısını yapmakla yetinsin. Çok sayıda kamu görevlisi öğretmen olduğuna göre bir geçiş dönemi boyunca bu öğretmenlerin işvereni olmaya devam etsin ama eksilen öğretmenlerin yerine belediyeler sözleşmeli öğretmenler alsın… Binaları zaten yapıyorlar… Belli bir sürenin sonunda ilk öğretim tümüyle belediyelere devredilmiş olsun; bakanlık kalite kontrol ve planlama yapsın, okullarda uyulması gereken kuralları ve eğitimin içeriğini belirlesin.
Benzerini belki sağlık alanında da yaparız. Şimdiki durumda yaşlıların tansiyonunu ölçmek ve iğnelerini yapmakla yetinen belediyeler bu alana biraz daha girsinler ve birinci basamak sağlık hizmetlerini üstlensinler… Poliklinikler ve sağlık ocakları belediyelere devredilsin. Koruyucu sağlık hizmetlerini de belediyeler üstlensin.
Görüyoruz ki yerinden hizmet çok daha etkili, kolay erişilir oluyor. Belki de daha ucuza da çıkacaktır.
Bu tür hizmetlere kent içi trafik kontrolü ve düzenlemeleri de eklenebilir tabii… Belki daha başka şeyler de…
Elbette bu görevlerin altından kalkabilmek için belediye gelirleri de artırılmalıdır. Artık çok düşük kaldığı neredeyse herkes tarafından kabul edilen emlak vergisinde yapılacak düzenlemeler, aynı iş yerinden alınan çok sayıda resim ve harcın teke indirilerek belediyelere bırakılması gibi önlemlerle bu gelir sağlanabilir mi diye hesaplamak gerekecek; hesaplansın.
Anlatmak istediğim şudur ama: Yaşadığımız örnekler belediyelerin pek çok hizmeti devralmaya hazır olduğunu ve yerinden verilen hizmetlerin yurttaşların katılımı ile denetimini artırdığını gösteriyor.
Gelin bu deneyimden kendi reformumuzu çıkaralım!
Şimdikinden daha kötü olmayacaktır!


Belediyelerin alt yapıya yaptığı yatırımlar yetkilerini ve gelirlerini artırırsak daha iyi bir yönetime sahip olabileceğimizi gösteriyor…
 

YORUM EKLE

banner608

banner473