banner564

Bu neyin resmi?

 Güney Kıbrıs Avrupa Birliği’nin üyesi mi?..
  Avrupa Birliği Rusya’ya ambargo uyguluyor mu?..
  AB üyesi olan Rum Yönetimi de bu ambargoya uymak zorunda değil mi?..
  Üçünün de yanıtı “evet” değil mi?..
  Öyleyse; Güney Kıbrıs ile Rusya arasındaki ilişkilerin şu anda çok kötü olması gerekirdi...
  Ama bunun tam tersi oldu...
  Bir avuçluk ülkenin büyüleyici propagandası yüzünden Rusya ile ilişkiler giderek gelişiyor...
  Güney Kıbrıs, Rusya’ya, AB ambargosu nedeniyle ihracat yapmıyor...
  Ama Rusya, Güney Kıbrıs’a turist yağdırıyor...
  Özellikle Türkiye ile ilişkilerin gerilmesi sonrasında, güneye akın eden Rus turistlerin ve mülk alıcılarının sayısında ciddi artışlar oldu...
  Ocak ayından itibaren bu artışların katlanacağı tahmin ediliyor...
  Bir başka konuya geçelim...
  Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir yandan bizimle flört ediyor; diğer yandan tek başına uluslararası anlaşmalar yapıyor...
  “Tavizler verilirse yarın çözüm olabilir” diyen Anastasiadis, özellikle doğal gaz konusunda başlattığı stratejik ortaklıkları giderek genişletiyor...
  Ve her ortaklığın içinde Yunanistan da yer alıyor...
  Yine Türkiye ile ilişkilerin bozulması nedeniyle Mısır’la ilişkileri mükemmel bir noktaya getirdi...
  Doğal gazın Yunanistan üzerinden sevk edilmesini onlara kabul ettirdi...
  İsrail ile ilişkiler zaten ‘One minute’ sonrasında çok ilerledi...
  İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile ‘stratejik işbirliği’ konularında ilerlemelerin olduğu belirtildi...
  İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarları Dore Gold, Yunan mevkidaşı Dimitris Paraskevopoulos ve Rum mevkidaşı Aleksandros Zenon, Batı Kudüs'te bir "siyasi istişare" toplantısı gerçekleştirdi...
  Bu toplantıda, 28 Ocak’ta üç ülke liderinin Güney Kıbrıs’ta yapacağı zirve toplantısının hazırlıkları da gözden geçirildi...
Bizdeki gündem nedir?
  Kısacası Rum tarafı, Anavatanlarını da peşinden sürükleyerek, tamamen Türkiye aleyhtarı ortaklıklar kuruyor...
  Bizim taraf ise, bunları hesaba katmadan “hemen şimdi çözüm” sloganını devam ettiriyor...
  “Bitti, gitti, çözüm kesinlikle olacak” deniliyor...
  Tamamen temelsiz bir siyaset...
  Teslimiyeti peşinen kabul etmiş olmak...
  Bunun ardından toplumun ve Türkiye’nin stratejik çıkarlarının bertaraf edileceğini dikkate almamak...
  Yazıklar olsun...
  Öyle bir noktaya getirildik ki; bir su meselesinden dolayı neredeyse ana-yavru kavgası çıkacak...
  Bırakın başka ülkeleri etkileyerek yanımıza çekmeyi, kendi basit ortak sorunlarımızın çözümünü dahi başaramıyoruz...
  İnanılmaz bir durum...
  Kısa süreli yağmur yağdığı zaman çamur deryası içinde yüzen insanlar...
  Denizin rengini bile değiştirecek kadar memleketi berbat etmiş bir düzen...
  Bunun adına ne demeli?..
  Ne hallere düştüğümüzü nasıl izah etmeli?..
  Teslim olmanın öncesinde iflasın resmi değil midir?..
YORUM EKLE

banner608

banner474