Kuzey Kıbrıs’ta ölümlü trafik kazaları hepimizi üzüyor...
Küçük bir ülkede, bu kadar çok kazanın ve can kaybının olması, her ne halse yetkilileri harekete geçirmeye yetmiyor...
Peki ne yapmalı?..
Meclis önünde ateş dansı mı yapmalı?..
Resmi hizmet araçlarının tümünü ateşe mi vermeli?..
Yani uyuyan siyaseti harekete geçirmek için insanlar teröre mi yönelmeli?..
Bunu asla tasvip etmeyiz...
Ne var ki; hemen hergün ölüm veya yaralanmalarla sonuçlanan trafik kazaları karşısında daha fazla sessiz kalamayız...
Hepimiz isyan noktasındayız...
Yüksak Mahkeme Başkanı televizyon ekranlarından uyarı yapmaya başladı...
Cezaların yetersiz olduğunu söyledi...
Bir adamın, 10 kişiyi öldürmesi halinde dahi azami 7 yıl hapislik cezası öngörüldüğünü belirterek, Meclis’in yıllardan beri bu yasayı değiştirmediğine dikkat çekti...
Peki ne oldu?..
Hiçbir şey...
Ahmet Gözügüzel geri gelmeyecek
Gazimağusa’da polis memuru Ahmet Gözügüzel’in trafik kazasında hayatını kaymesinin üzerinden tam 2 yıl geçti...
Mahkeme, ölümlü kazanın sanığına ancak 2 yıl sonra ceza verebildi...
Neden?..
Çünkü gündemde yüzlerce, binlerce dava var...
Geç olsun, ama güç olmasın diyelim...
Mahkeme, bu davada suçlu bulduğu Ferhan Aktunç’a sadece 4 yıl hapislik cezası verdi...
Neden?..
Çünkü azami ceza 7 yıl...
Yargı heyeti, hafifletici nedenleri de dikkate alarak, 4 yıl hapislik vererek, dava dosyasını kapattı...
Evladını kaybetmenin acısıyla yanıp tutuşan annesi, bu karar sonrasında kendini yerden yere vurarak tepkisini dile getirdi...
Oğlunun geri gelmeyeceğini söyledi...
Fotoğraflara baktıkça hepimizin içini sızlatan bu durum karşısında, sorumlu makamlarda oturanların ne düşündüklerini merak ediyoruz...
Gerçekten ne düşünüyorlar?..
Meclisi toplantıya çağırıp, ceza yasasını değiştirmek istemezler mi?..
Toplanan vergilerin bir kısmını ayırmak suretiyle yolların yenilenmesini, trafik ikaz işaretlerinin çoğaltılmasını, polise taze kan aktarmak suretiyle trafik denetimlerinin artırılmasını düşünmezler mi?..
Yazık 2 can daha gitti
Trafik konusundaki sorunları tartıştığımız bir günde büyük bir acı daha yaşadık...
Lapta-Karşıyaka yolunda seyreden 30 yaşındaki Yeter Avşar ile henüz 5 yaşındaki evladı Batuhan’ın ölüm haberi hepimizi şok etti...
Peki bu kazanın nasıl olduğuna kim bakacak?..
Sorumluluğunu kimler omuzlayacak?..
Bilindiği gibi Girne çemberinden Alsancak istikametine giderken, yolun bir bölümü çift şerittir...
Fakat Çıkarma Plajı’ndan itibaren tek şeride düşüyor...
Hâlbuki Alsancak ve Lapta’da, özellikle yaz aylarında 50 bine yakın insan yaşıyor...
Bu bölgede çok sayıda turistik otel var...
Buna karşın yolun çift şerit olarak tamamlanması için gerekli adımlar bir türlü atılamıyor...
Üstelik parasını Türkiye verdiği halde, basit bir istimlak sorununu gerekçe göstererek, bu yolun çift şerit olmasını beceremediler...
Hâlbuki dünkü kazanın meydana gelmesi tamamen yolun tek şerit ve güvensiz olmasından kaynaklanıyor...
Yeter Avşaroğlu, önündeki belediye kamyonunun çok ağır seyretmesi karşısında onu geçmeye çalışırken, karşı istikametten gelen araçla çarpışması kaçınılmaz oldu...
Bunun sonucunda 2 insan hayatını kaybetti...
İhmalin, ilgisizliğin ve beceriksizliğin sonucunda bir yuva daha söndü...
Yazık ve günah değil midir?..
Güzel ülkemizde bu tür cinayetleri ne zaman sonlandıracağız?..
Ülkemizi ve insanımızı seviyorsak, sorunları ne zaman çözeceğiz?..
İnsanımıza ne zaman insan muamelesi yapacağız?..
Hepsinden önemlisi, böylesi bir zihniyetle nasıl Avrupalı olacağız?..