Atatürk’ün ölümünün 86’ncı yıldönümü münasebetiyle çeşitli etkinlikler yapılıyor, TV’lerde tartışma programları düzenleniyor, gazetelerde yazılar paylaşılıyor…
Bizler de Kıbrıslı Türklerin; Atatürk’le ilgili hassasiyetleri dikkat çekmek istiyoruz…
İngiliz sömürge idaresinin hüküm sürdüğü yıllarda bile okullarına, iş yerlerine, evlerine Türk bayrağı çeken bu halk, her türlü yasağa karşın Atatürk’ün devrimlerini günü gününe benimsemiştir…
Türkiye’de yaşayan Türklerin ezici bir çoğunluğu maalesef burada verilen mücadelenin ve Atatürk’e bağlılığın farkında değildir…
Hatta belirli bir kesim adaya Türklüğün 1974 sonrasında geldiği iddiasındadır…
Peki bunun sorumlusu kimdir?..
Elbette bizleriz…
Özellikle son 20 yılda; Kıbrıslı Türklerin 1920’lerden beri verdiği mücadeleyi Türkiye’ye dahi anlatamadık…
Bunun için kapsamlı toplantılar, konferanslar düzenleyemedik…
Hazır eldeki kitaplardan yararlanmasını da bilemedik…
Ne kadar üzücü bir durum?..
Kendi çocuklarımıza, nereden nereye geldiğimizi anlatma becerisini de gösteremedik…
Farklı görüşlere saldırma kültürü ile siyaset yapanlar sayesinde, tüm başarılarımızı ve mücadelemizin değerini anlatamadık…
Anlatmak isteyenlere destek yerine köstek olduk…
Büyük sevgi gölgelenemez
Atatürk’ün 100’üncü yaş gününde Türkiye’de askeri yönetim vardı…
Ve 100’üncü doğum yılı münasebetiyle tüm Türkiye gazeteleri bir yarış halinde Atatürk’le ilgili yazı dizileri yayınlama kararı almıştı…
O günlerde Türkiye’nin yüksek tirajlı Günaydın gazetesinin Kıbrıs muhabirliğini yapıyordum…
Günaydın’ın patronu, değerli gazeteci Haldun Simavi beni İstanbul’a çağırıyor ve soruyor:
“Evladım Kıbrıslı Türkler Atatürk döneminde ne yapıyordu?..”
Çok genç yaşta olduğum için bunu bilmeme imkan yoktu…
Elimizde yararlanabileceğimiz bir kaynak da bulunmuyordu…
Araştırmak için süre istedim…
Ve adaya dönerek çalışmaya koyuldum…
Merhum Mücadele Önderimiz Dr. Fazıl Küçük, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıslı muhalif eski siyasilerden merhum Faiz Kaymak ile görüşerek ilerlemeye başladım…
Devrimlerden sonra Kıbrıs’ta ilk şapkayı giyen Lefkeli Nekipzade’nin ailesiyle, Atatürk döneminde öğretmenlik yapan yaşlı kadınlarla görüşmenin yanı sıra, Latin harfleriyle ilk Türk gazetesini çıkaran ‘Söz’ gazetesinin sahibi Remzi Okan’ın Ankara’da yaşayan kızları Beriya ve Vedia hanımlarla görüştükten sonra ortaya mükemmel bilgiler ve belgeler çıkmıştı…
Bunlar yazı dizisi halinde 10 gün süreyle tam sayfa halinde Günaydın’da yayınlandı…
Sonrasında az eklemelerle küçük bir kitap haline getirildi…
Kimin umurunda
O dönem Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Federe Devleti Eğitim Bakanlığı ‘Atatürkçü Kıbrıs Türkleri’ kitabının ‘yardımcı ders’ olarak okutulması yönünde karar almıştı…
Bir süre okutulduğunu biliyoruz…
Sonrasında vazgeçildi…
Nedenini bilen yok…
Şimdilerde elimizde böylesi eserlerin olduğunu bilen de yok…
Bu ülkede popülizm, sahte milliyetçilik, sahte devrimcilik vardır…
Bu ülkede kardeşi kardeşe düşürme, siyasi çıkarlar uğruna her türlü değeri ayaklar altına alma becerisi de vardır…
Fakat üretmeye, bilgiye, emeğe saygı yoktur…
Kıskançlık en büyük özelliğimizdir…
Partizanlık, yolsuzluk, rüşvet ve soygun düzenine geçilmesinden bu yana dibe vurmaya devam ediyoruz…
Çok üzücü…
Ölümünün 86’ncı yılında Atatürk’ü saygıyla anıyoruz…
800bin Nifuslu KKTC’de bir avuç Kıbrıslı Türkün 74 öncesi veya 74 sonrası Atatürk ilkelerine Bağlı ve Saygılı olmuş veya olmamış olması Kimin Umurunda ki ?