Temmuz 2018’den Mayıs 2024 yılına kadar nerede ise 6 yıldır yazmıyordum. Ama gerek dostlarımdan gerekse çevremdeki siz okuyuculardan aldığım telkinler sayesinde tekrardan sizlerle buluşmam gerektiğine inanç getirdim. Bugün sizlere KKTC’deki Asgari ücretin dünü, bugünü ve yarınını verilerle anlatmaya çalışacağım.
Asgari ücret; İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçi ile eşinin ve üç veya beş çocuğunun yeterli beslenme, sağlıklı konut, giyim, aydınlatma ve ısıtma, ulaşım, çağdaş düzeyde sağlık servisi, eğitim, kültür, dinlenme, eğlence ve benzeri temel gereksinmelerini geçerli fiyatlar üzerinden karşılamaya yetecek miktardır. Peki KKTC’de Asgari ücretli bir çalışan temel gereksinimlerini karşılayabiliyor mu? Rakamlar bize bu ücretin çok yetersiz olduğunu ifade ediyor. Fakat gerek coğrafik yapımız gerekse siyasi ve ekonomik yapımız neticesinde maalesef asgari ücret ile hayatını idame ettiren her bir birey veya aile geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Ülkemizde 1977 yılından günümüze kadar asgari ücret uygulması devam etmektedir. Asgari ücret aslında halk ifadesi ile en az ücret alan kesim olarak da nitelendirilmektedir. Asgari Ücret Saptama Komisyonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ nde yılda en az bir defa olmak üzere asgari ücreti saptar.Bu Yasadaki kurallara bağlı olarak asgari ücretleri saptamakla görevli 15 üyeden kurulu bir “Asgari Ücret Saptama Komisyonu” kurulur. Asgari Ücret Saptama Komisyonu’ nun 5 üyesi, biri çalışma işlerinden sorumlu Bakan veya onun temsilcisi olmak kaydiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu atar, 5 üyenini, bünyesinde en çok işçiyi temsil eden en üst derecedeki işçi sendikası değişik iş kollarından ve 5 üyenini de bünyesinde en çok işvereni temsil eden en üst derecedeki işveren sendikası değişik iş kollarından seçerler. Komisyon Başkanlığı’ nı çalışma işlerinden sorumlu Bakan veya onun temsilcisi yapar.
Çok geçmişe değil, fakat 7 yıl öncesine yönelik her yıl sonu asgari ücret miktarını ve onun karşılığının döviz veya gram altın cinsinden ne alabildiğini analiz ettim. Şöyle ki;
Yukarıdaki asgari ücretin yıllara göre dağılımı ve o yıllarda ne kadar ingiliz poundu veya ne kadar gram altın alım gücü olduğunu gösteren bir veri taplosunu görüyorsunuz. Bu taploya göre asgari ücretin 4’lü hükümet döneminde, 31 aralık 2018 tarihinde asgari ücret 2,620 TL iken bunun karşılığında o tarihte 391 İngiliz poundu veya 12 gram altın alınabiliyordu. 31 aralık 2021 yılında ise (UBP-DP-YDP) Asgari ücret karşılığında 247 İngiliz poundu veya 6 gram altın alınabiliyordu. Tabii ki 2021 yılında nerede ise %100 varan bir devaluasyon yaşanarak Türk Lirasının değersizleşmişti. Günümüzde ise 27,587 TL olan brüt asgari ücret karşılığında 682 İngiliz poundu veya 11 gram altın alabiliyoruz. Bugünlerde toplanan ve karar aşaması ile belirlenecek olan yeni asgari ücret Hayat pahalılığı oranında artırılırsa 33,926 TL olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının 2024 yılı sonu öngörüsüne göre 31 aralık 2024 tarihinde 679 İngiliz poundu veya 11 gram altın her bir asgari ücret çalışanı alabilecektir. 7 yıl öncesine göre asgari ücret kazancı olan bir çalışan nerede ise %74 daha fazla yabancı cinsinden para alabiliyor. Buna karşılık ise gram altında 7 yıl önceye göre kayıpları olduğunu söyleyebiliriz. Ama Altın piyasasının ülke paralarındaki para arzı veya enflasyon verilerinin yükselmesi ile altının en kıymetli para kazanma veya güvenli liman olduğu düşüncesi yatırımcıda hasıl olmuştur. Altına olan talep yıllar geçtikçe artığını söyleyebiliriz.
Asgari ücret ülkemizde artık mesleki branjlara göre belirlenmeli ve dünyadaki çağdaş uygulmalar (ilo) ile yeniden ele alıp düzenlenmelidir. Ama bilinmelidir ki, asgari ücretdeki her bir atış ülkemizde enflasyonu ve işsizliği artırmakta bunun yanında hizmetler sektöründe (turizm, inşaat ve eğitim) rekebet edebilirliğimizi kırmaktadır. Yazmaya devam edeceğim...
Bir asgari ücret konusu ancak bu kadar iyi ele alınabilirdi. Çok doyurucu ve nitelikli bir yazı, ellerinize sağlık