banner564

Asgari mi? “ Askeri “ Ücret mi?

En nihayet Asgari Ücret de saptandı. Şimdi kamu görevlileri yüzde 50 HP ödeneği;  özel sektör çalışanları da; asgari ücreti, yüzde 51 artışlı olarak, ay sonu alacak. Ama  bu artışlar daha çalışanların eline geçmeden, Kuzey Kıbrıs’ta GBP 38,36 TL’ye, EUR 32,96 TL’ye, USD 30 TL’ ye yükseldi. Bu değer kaybı devam edecek. Şimdiden piyasada tüm mal ve hizmetler kendiliğinden ve  spekülatif olarak  zamlandı. Yani, HP ödeneği;  alım gücünü koruyamadan, kaybetmeye başladı. Bu nedenle enflasyona karşı mücadele, toplumsal olarak öne alınmazsa;  sendikaların, hükümetin, işverenlerin böbürlenerek şekillendirdikleri bu” artış”, kuma yazılmış yazı olacak. Artık, Asgari Ücret  bizde ve Türkiye’de anlamını yitirdi. “ Askeri ücrete “ döndü. “ Askeri Ücret” derken ne demek isterim? Yaşıtlarım ile birlikte, 3 yılı aşkın askerlik yaptım. Kışlada herkes, ayni karavanaya kaşık sallardı. Asgari Ücret buna döndü. Çalışanların önemli bir kısmı, Asgari Ücretten veya onun az biraz üstünden ödeniyor. Maaşlarından ayrı olarak Sosyal Güvenlik Fonuna kesintiler de Asgari Ücret üzerinden yapılıyor. Yani askerlik dönemimdeki karavanaya kaşık sallamak gibi. Bu nedenle bu ücrete, “ askeri ücret” yakıştırması yaptım. Kıdem, eğitim, bilgi, kalifiye emekçi, gündemde yok. Çalışma yaşamı, askerlik günlerimin  karavanasına döndü.
Bakın bu anlayış, iş ve emek dünyasını o denli esir aldı ki Asgari Ücret saptandıktan  sonra yapılan açıklamalara dönük, bırakın tepkiyi, değerlendirme dahi yapılmadı. Halbuki işveren sendikası temsilcisi;  “ ücreti beğenmeyenler gitsin Avrupa’da çalışsın” dediği zaman, haklı olarak herkes ayağa kalkmıştı. Bu o denli etkili oldu ki İşveren Sendikası söz konusu kişiyi görüşmelerden geri çekti. Ancak Asgari Ücret saptandıktan sonra, İşveren Sendikası Temsilcileri, “ evet, asgari ücreti HP oranına dönük artırdık. Ancak asgari ücret üzerinde  verdiğimiz çalışanlarımıza, HP oranını tam yansıtmayacağız “ diye açıklama yaptı. Ama,  “ Asgari Ücret HP’ye endekslensin diye ses veren sendikalar başta olmak üzere. kimseden buna dönük  ne ses , nede nefes çıktı. . Asgari Ücretin , “ Askeri Ücrete” döndüğü ortamda buna, asendikal ve  iş dünyası çevreleri gık bile demedi. 
Bir kere HP, enflasyon karşısında kaybedilenin takviye edilmesidir. Artış değildir. Bu nedenle artık kavramlar üzerinde de durmak gerekir. Artış, ise gerçekte ülke ekonomisi ne denli büyümüşse, o büyüme oranı temel alınarak, çalışanlara verilmesi gereken bir oran olmalıdır. . O büyüme oranı kapsamında sağlık, eğitim gibi alanlarda yatırımlar planlanırken, o büyüme oranından, çalışanlarda ücretleri ile bir pay almalıdır ki  büyümenin, toplumsal enerjisi gelişsin ve artsın. HP ise enflasyon kaybının giderilmesidir. Bu nedenle artış konusu bundan bağımsız, büyüme oranı temelli ele alınmalıdır. Artık iş ve emek dünyası, Asgari Ücretin;  “ Askeri Ücrete” döndüğü bu ortamdan ötürü Sektörel Toplu Sözleşme ve bu sözleşmeye bağlı olarak; kıdem, bilgi, yetenek ve kalifikasyonu da dikkate alacak ve çalışma yaşamına kurallar koyacak olan bir temeli ele almak gerekir. Nitelikli iş gücümüzü  korumak ve teşvik edip artırmak,  bu sayede gelişecektir. Akıllı bilgisayar ve makinelerin artık iş yaşamında ve ekonomide öne çıktığı bir dönemde; eğer biz, Asgari Ücreti, “ Askeri Ücret” olarak ele alırsak, gelişmenin esası olan  nitelikli iş, emek ve beyin  gücünü temel alamayacağız. Böylece taşıma su ile değirmen dönmeyeceği için, taşıma iş gücü ile de gelişmeyi sağlayamayacağız. Arsa ve toprak sayarak refah arayan mantık;  insan, bilgi ve nitelikli emek konusunu  mesele olarak görmez. Bu konuları, emek ve iş dünyası ile sağ - sol siyaset konuşmazsa ve farklı bakış açıları ile ele alıp, bir sentez oluşmasına katkı koymazsa, esaslı çıkış yolları bulamayacağız. Olacağımız hal, enflasyon selinin sürüklemesi ile kimisi o selin sürüklediği değerlerden, spekülatif ağlarla servet toplamak, kimisi de enflasyon selinden bir parça payı, siyaseti baskılamak  marifeti ile koparmak için pazarlık yapmak olarak ele alacak. Toplumun  bu çağda  gelişmesi;  hukuk devleti ve sosyal adalet temelinde, teknolojik gelişme ile   üretmek zemininde olabilir. Bunun da odağında insan, hukuk, demokrasi vardır. 

YORUM EKLE

banner471

banner473