Rum tarafı, Mayıs ayından itibaren ekonomiye yeni bir yön vermeye hazırlanıyor…
   Oluşturulan bir kurul stratejik planla ilgili çalışmaları tamamlamış durumda…
   Planın detayları dün Rum lideri Nikos Aastasiadis’ın başkanlığında ve Ticaret ve Sanayi Odarı, Otelciler Birliği, İşverenler Federasyonu ve 3 sendikanın katılımıyla gerçekleştirilen bir toplantıda ele alındı…
   Ortaya çıkan sonucun 29 Nisan’da Bakanlar Kurulunda görüşülüp onaylanması kararı alındı…
   İşin özeti adamlar çalışıyor, üretiyor ve neticeye gidiyor…
   Bir de bizim tarafa bakalım…
   Cumhuriyet Meclisi uzun bir aradan sonra dün yeniden toplandı…
   Bu toplantıda ‘alınması gereken önlemler’ üzerinde durmak ve ‘ivedi kararlar’ için öneri sunmak yerine; daha çok ‘sen-ben’ tartışması yaşandı…
   Muhalefet iktidarı eleştirdi, iktidar kendine göre savunma yaptı…
   Gündüz başlayan ve gece de devam eden bu toplantıyı izleyen vatandaşların ne düşündüklerini tahmin etmek zor değildir…
   Siyaset anlayışımızda en ufak bir değişikliğin olmadığı ve bundan sonra da olmayacağı gözle görülür haldedir…
   Kuzey Kıbrıs’ı düzlüğe çıkaracak, insanları mutlu edecek ve ekonomiyi güçlendirebilecek bir 
yapılanma ne yazık ki ufukta görünmüyor…
   ‘Coronavirüs’ salgını dünyayı yeniden şekillendirirken, bizdeki siyaset ve yönetim anlayışını etkileyememiş olması düşündürücüdür…

Bundan sonra neler olacak?

   Sağlık Bakanı’nın konuşma yaptığı saatte bile salondaki koltukların yarıdan fazlasının boş olduğunu görmek gerçekten çok üzücüdür…
   Önümüzdeki resme bakarak, gelecek için mutlu ve umutlu olmamızı kimse beklememeli…
   Tam tersi ciddi kuşkularımız vardır…
   Kapanan sektörlerin bundan sonraki süreçte nasıl iş yapacağını ve geçmiş günlerden kaynaklanan açıkları nasıl kapatacağını düşünelim…
   Moral bozmak için değil, tahlil yapabilmek için düşünelim ve kendi kendimize soralım:

   “Tüm ekonomik sektörler nasıl ayağa kalkacak?”…
    Finansal sorunlar, dövizdeki yükseliş, borçlar, geri dönen çekler, ödenmeyen faturalar için ‘stratejik Plan’ yapan bir kurumumuz olmadığına göre yukarıdaki soruya “Ne bilelim” demekten başka bir cevap veremiyoruz…
   Bırakın bir yıl sonrasını, bir ay sonrasında olacakları bilemiyoruz…
   Bilen varsa anlatsın…