Çözüm olsa da olmasa da Kıbrıs’ın tamamı Avrupa toprağıdır…
Öncelikle bu gerçeği herkesin hatırlamasında fayda vardır…
Avrupa Birliği’ne düşen görev; iki toplumu yakınlaştırıcı adımları atmak, taraflara adil bir şekilde yardım yapmaktır…
Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Desteği Genel Müdürü Mario Nava'nın, dün iki toplum temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantıda ara bölgede güneş enerjisiyle elektrik üretimi projesini ele alması önemli bir adımdır…
Bunu selamlıyoruz…
Gelinen noktada tüm kesimlere verilecek en önemli mesaj; geçmişin acılarından dersler çıkarıp, yeni acıları yaşatmayacak bir ortamı oluşturma kararlılığıdır…
Burası siyasi hesaplaşmalara göre yönetilecek bir ülke değildir…
En zor koşullarda direnen ve bu güzel adayı terk etmeyen insanların; bundan sonra siyasi baskılarla tavır değiştirmesini kimse beklememeli…
Burada ihtiyacımız huzur ve güven içinde yaşamaktır…
Havasıyla, doğal güzellikleriyle ‘cennetten bir köşeyi’ andıran ‘bir aşk adasını’ bırakıp gitmek kadar üzücü bir şey olabilir mi?..
Elbette olmaz…
Bu cennet adada artık huzur istiyoruz…
Daha temiz bir çevre, daha düzgün yollar ve bu yollarda koruyucu bariyerler istiyoruz…
Çağdaş ülkelerde olanlardan fazla bir isteğimiz yoktur…
Elektrik kesintilerinin son bulması, üretim maliyetlerinin aşağıya çekilerek halkımızın rahatlatılması bizler için çok önemlidir…
Elektrik ve ulaşım maliyetinin yüksek olduğu yerlere yatırımcı çekemezsiniz…
Halbuki bizde her ikisinin de maliyeti oldukça yüksektir…
AB’nin, ara bölgede kurulacak güneş enerji sistemiyle günde 35 megawat üretim yapılmasına yönelik projesini dikkate alarak, KKTC makamları da benzer projeleri gündeme almalı, Teknecik’ten zehirli gaz çıkaran santrallerin üretimi sonlandırılmalıdır…
Kanser patlamasının yaşandığı bir ülkede, kirli yakıtla elektrik üretimi sürdürülebilir değildir…
Kıbrıslı Türkler açısından bir başka önemli sorun ise ulaşımda yaşanan sıkıntılardır…
Güneyden, 5 saatlik uçuşla Londra’ya 100 Euro’ya gidebiliyorsanız; Ercan’dan Adana’ya 30 dakikalık uçuş için 120 Euro ödemeye mahkûm olmakla bu ülkeye yatırımcı da getiremeyiz, turist de…
Öyleyse; ulaşım konusunu da AB ile ele alıp, yeni formüller üzerinde tartışmalıyız…
Maraş’a karşılık Ercan ve Gazimağusa Limanı’nın müşterek çalıştırılması önemli bir seçenektir…
Geçmişte Türk tarafının önerdiği bu formülü şimdi elimizin tersiyle itmek yerine; getirisini ve götürüsünü iyice hesaplamak ve ileriye yönelik adım atmak doğru olandır…
Daha çok uçak seferiyle rekabeti teşvik edip, fiyatları aşağılara çekmemiz halinde bu ülkede 2 veya 3 yıldızlı otellerin de boş kalmayacağını biliyoruz…
Her tarafta sorun var
Kendi kendimize yarattığımız çarpık düzen içinde halkın ve devletin yararına işler yapamıyoruz…
Her tarafta ciddi bir sorunla karşılaşıyoruz…
Hastalarımıza zamanında ilaçlarını veremiyoruz…
Devlete iş yapan firmaların parasını ödeyemiyoruz…
Kent içlerinde ve ana yollarda ağaç boyuna ulaşmış otları dahi temizleyemiyoruz…
Sıcakların başladığı şu günlerde sineklerin saldırısına uğradığımız için evimizin kapı ve pencerelerini açamıyoruz…
Tarihi eserlerin bakım ve onarımını yapamıyoruz…
Eğitimde hala ‘Tam Gün’ uygulamasına geçemediğimiz için kaliteyi yükseltemiyoruz…
Kanalizasyon sorunuyla boğuşmaya devam ediyoruz…
Apartmanlarımızı dahi yönetemiyoruz…
İnşaat atıklarını olduğunu yerden kaldıramıyoruz…
Parasız yapılabilecek işlerin dahi sürüncemede bırakılması karşısında elimiz kolumuz bağlı vaziyette mi oturacağız?..
Birilerinden pay alarak ‘kendi çıkarımız’ için suskun mu kalacağız?..
Parti rozetine bakarak mı hareket edeceğiz?..
Evet; adada ‘sağlam garantilere dayalı’ bir çözüm istiyoruz…
Ancak; çözüme ulaşıncaya kadar adanın tüm kesimlerinde Avrupa kurallarına uyumlu önlemleri almalı ve uygulamaya koymalıyız…
Niyet varsa bunu başarabiliriz…
Sayın Akar , Güven artırıcı olarak ara bölgede Kurulması planlanan Güneş Enerji Santralı egemen ayrı Kktc ‘den daha mı önemlidir yani ? Her geçen gün fakirleşip yoksullaşan Kıbrıslı Türkler olarak neden Güven artırıcı önerilere hayır diyoruz acaba gerçekten bilen var mı !İşleyişini bitirme noktasına gelen ve dökülen Mağusa Limanının Avrupa Standartlarına getirilip Avrupa’ya açılması ile Uluslararası Uçuş yasağı olan Ercan’ın Dünyaya açılmasına Hayır diyen yönetim zihniyetimiz Gerçekten Kibrisli Türklerin menfaatını mı düşünüyor ! Varsın Tekleyen Teknecik ile zehirlenmeye devam edelim , Varsın döküle Bakımsız onarımsınız karanlık yollarımızda Canlarımızı Yitirelim , Varsın Elekrtiksiz ve Susuz kalalım Varsın Uyuşturucu ve Suclarla Boğuşalım
Et Kıyma ve Balık yiyemeyelim Eğitim ve Ekonomimiz yerlerde sürünsün Narenciyemizi de yakalım ! BM ve AB’nin Güven artırıcı önerilerine Hayır Diyoruz !! Var mı Bize yan bakan !!!
‘ Keskin Sirke Kabına Zarar Verir diye bir Atasözümüz vardır !!