banner564

AP seçimleri, siyaset yoksunluğunu göstermiş oldu!

Avrupa Parlamentosu seçimleri yapıldı ve bitti. Kıbrıs Rum tarafının organize ettiği seçimlere katılan Kıbrıslı Türklerin hiçbiri seçilemediği gibi Kıbrıslı Türklere yakınlığı olan parti ve adaylar da önemli bir başarı elde edemediler.
Bu sonuçlardan yola çıkarak, “Kıbrıslı Rumlar bizimle birlikte yaşamak istemiyor” diyenler olacaktı; oldu! Kıbrıslı Rum seçmenlerin bu seçimleri biz Kıbrıslı Türklere mesaj vermek için kullanmadıkları çok açıkken yapılan bu yorum, tek kelime ile anlamsızdır. İnsanlar kendilerine göre seçim yaptılar; bize göre değil! Kıbrıslı Türkler kendilerini dünyanın merkezi sayıyorlar ya; AP seçim sonuçlarını bu şekilde yorumlamak aslında sadece bunu kanıtlamış olmaktadır. 
AP seçim sonuçları, Güney Kıbrıs’ta yaşananları anlamamıza yardımcı olabilecekse şunlar söylenebilir:
1.    Kıbrıslı Rum seçmenler Kıbrıs sorununun bu şekilde kalmasını kabullenmişlerdir. Bunun Kıbrıslı Türkleri istemek veya istememek ile alakası yoktur. Bizim veya onların istediği gibi bir çözüm olmayacağını görmeleri onları kayıtsızlığa itmiş olmalıdır.
2.    Kıbrıs Rum siyasi partileri, giderek eskimektedir. DİSİ birinciliğini koruyor olsa bile Cumhurbaşkanlığı seçimi de göstermişti ki eski performansından uzaktır; yerel seçimlerde adeta silindi zaten. AKEL, ikincidir ama giderek küçüleceği çok açık şekilde görülmektedir. Geleceğin partisi değildir! Çağdaş sorunlarla daha fazla ilgili küçük partiler, giderek serpilmektedir.
3.    Dünyada olduğu gibi Güney Kıbrıs’ta da seçmenler apolitik hale geliyor. Fidias diye papaz çocuğu bir sosyal medya fenomeninin aldığı oy, tepki oylarının seçim sonuçlarını ciddi şekilde etkileyeceği yeni bir sürece girildiğini göstermektedir. Volt-Kıbrıs’ın amatör çalışmalarının %3 oranında oy getirmesi de küçümsenemez. Bugünkü düzene ve onun siyasi partilerine karşı tepki vardır ve bu tepkinin açığa vurulma şekli farklılıklar gösterecektir.
Bunlar gibi siyasi sorunlar artık her ülkede görülmeye başlanmıştır. Avrupa’da sağın yükselişi de bu şekilde izah edilebilir zaten… Bugün sağ yükselir gibi görünürken yarın yeni solcular ortaya çıkarsa da şaşmamak gerekecektir.
Gelelim bize… AP seçimlerine ve adaylara karşı takınılan tavırlar, siyasi yetersizliğimizi yüzümüze vurmuş olmalıdır:
CTP önde gelenleri, Niyazi Kızılyürek’in aday olduğu AKEL’in propagandasını aktif olarak üstlendiler ama bazıları bu seçime katılmaya bile karşı çıkabildi. Kimileri salonlara dolup alkış tutarken, kimileri sandığa gütmeyin diyebildi. CTP’nin böyle bir siyasi olayı Kıbrıs sorununa bakışını anlatmak ve mesajını Rum tarafına olduğu kadar Avrupa’ya da duyurmak için kullanmamış olması garip değil mi? Yoksa bundan, CTP’nin bu mesajın ne olması gerektiği konusunda anlaşamadığını, bir parti politikası üretmediğini mi anlamamız gerekir?
Tatar ve arkadaşları da garip: AP seçimleri konusunda ağızlarını bıçak açmadı! O, gezmesine ve Türkiye’nin Kıbrıs sorunu konusundaki tutumunun değişip değişmediğine bakar! Bu seçimler, onların mesajlarını iletmek için de uygun bir ortam oluşturmamış mıydı? Boş verdiler; keyfe baktılar!
Öyle görülüyor ki kimsenin peşinde koşulacak kadar ciddi politik bir projesi yoktur. “Bizimle olun” diyorlar ama söylediklerine kendileri de inanmıyorlar!


AP seçimleri, peşinden koşulacak bir siyasi proje olmadığını gözler önüne serdi. Seçmenler giderek artan oranda apolitik hale gelecek galiba!
 

YORUM EKLE

banner608

banner473