banner564

Amerikan askerlerinin Polonya’da ne işi var?

  Polonya 2004 yılından beri Avrupa Birliği’nin (AB) üyesidir...
  Nüfusu yaklaşık 40 milyon...
  AB’nin üyesi olan bu ülkenin son günlerde askeri açıdan ne tür gelişmeler yaşadığını öğrenmekte fayda vardır...
  Rus askeri gücüne ilişkin endişeleri ortadan kaldırmak için yıllardan beri Amerika’dan askeri yardım istiyorlar...
  Nihayetinde ABD’ye ait Zırhlı Tugay 3 gün önce bu ülkeye ayak bastı...
  Toplam 3 bin 500 asker, 100’den fazla tankın ülkeye ulaşması nedeniyle Zagan kentinde bir tören düzenlendi...
  Bu tören 15 kentin meydanında canlı olarak yayınlandı...
  Polonya Başbakanı Beata Szydlo ve Savunma Bakanı Antoni Macierewicz, Amerikan Zırhlı Tugayını karşılama töreninde hazır bulundu ve birer konuşma yaptı...
  Özellikle Savunma Bakanı’nın söyledikleri, yabancı haber ajansları tarafından ön plana çıkarıldı...
  Amerikan askerlerine seslenen Polonya Bakanı Macierewicz aynen şunları söyledi:
  "Sizleri uzun on yıllardır bekliyorduk..."
  Kıbrıs’ta, “AB’nin Garantisi size yeter” aldatmacasıyla Türk askerinin çekilmesi için ağır baskıların uygulandığı bir dönemde, AB üyesi Polonya’nın, Amerika’dan askeri yardım istemesi herkesi düşündürmelidir...

Biz kime güveneceğiz
 
  Polonya, Rusya’nın tehditlerine karşı AB’nin gücüne güvenmiyorsa; Kıbrıslı Türkler olası bir çözüm sonrasında kime güvenecek?..
  Türkiye’nin dışında hangi güçten yardım alabilecek?..
  Rum lideri Anastasiadis belirli bir süre için Uluslararası Polis Gücü önermiş...
  Kime karşı?..
  Nüfusu, Kıbrıslı Türklerden 4 kat fazla olan Rumların buna ihtiyacı olmayacak...
  Öyleyse bu polis gücü, olası Rum saldırıları karşısında Kıbrıslı Türkleri mi koruyacak?..
  Birleşmiş Milletler Barış Gücü 1964’ten beri bu adada görev yapıyor...
  Bugüne kadar hangi saldırıları önleyebildi?..
  Özellikle 1963-1974 arasında köylerinden toplanarak, infaz bölgelerine götürülen Kıbrıslı Türkleri neden koruyamadı?..
  EOKA’nın kanlı saldırılarını neden önleyemedi?..
  Kıbrıslı Türkler 103 köyden silah zoruyla kovulurken bu askerler neredeydi?..
  Hamile kadınlarımızı hastaneye götürmekten dahi aciz kalan Uluslararası Barış Gücü yerine Uluslararası Polis Gücü’ne mi teslim edeceğiz geleceğimizi?..
  Temelsiz savunmalarla Türkiye’nin caydırıcı bir güç olarak adada bulunmasını önemsemeyen içimizdeki bazı kesimlerin gözüne sokmak için, Amerikan askerlerinin Polonya’ya ayak basmasıyla ilgili haberlerin sık sık ekranlara taşınmasında fayda vardır...
  AB üyesi 40 milyon nüfuslu bir ülke Okyanus ötesinden koruyucu asker getiriyorsa, Kıbrıslı Türklerin 70 kilometre ötedeki Türkiye’nin askeri gücünden faydalanmasından daha gerçekçi bir şey olamaz...





Çok kötü şeyler olur
  Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi demek, bu güzel adanın çok kısa bir süre içinde Suriye’ye, Irak’a benzemesi demektir...
  Böylesi bir durum ne Kıbrıslı Türklere, ne de Kıbrıslı Rumlara yarar sağlar...
  Türk askeri adada yaşayan herkes için bir garantidir...
  Cunta Darbesinden kaynaklanan 20 Temmuz 1974 Hareketını bir kenara bırakırsak o günden bu yana hiç kimsenin burnu kanamadıysa ve hiçbir güç Kıbrıs’ın güvenliğini tehdit etmemişse, bunun tek sebebi Türk askerinin adadaki varlığıdır...
  Gerçekler inkâr edilemez...
  Hele bizlerin gerçeklerden uzaklaşması demek, intihar etmektir...
  Zaten halkımızın ezici bir çoğunluğu da bunun farkındadır...
YORUM EKLE

banner471

banner473